Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,6648
Dolar
Arrow
33,9136
İngiliz Sterlini
Arrow
44,6300
Altın
Arrow
2790,0000
BIST
Arrow
9.485

Mustafa Kemal’in imzası...

İstanbul’da işleri bitmişti.

Mustafa Kemal Paşa 7’nci Ordu Komutanlığını kurmuştu. 15 Ağustos günü Halep’e hareket edeceklerdi. Bir gün önce, Mustafa Kemal Paşa, yaverleri Cevat Abbas ve Şükrü Tezel’i de yanına alarak Harbiye Nezareti Levazım Daire Başkanlığına gitti.Suriye’deki Arap Aşiretlerine ve reislerine Harbiye Bakanlığınca tahsis edilen paralar teslim alacaklardı. Gittiler, Arap aşiretlerine teslim etmek üzere mühürlü sandıklar içinde altın ve gümüş paraları teslim aldılar.

Araba vapuru ile Üsküdar’a, sonra da Haydarpaşa garına getirdiler. Ve Halep’e gidecek olan özel trene yerleştirdiler.

Durum aslında vahimdi.

Türk askeri, kendi köyünü, eşini, ailesini çoluğunu çocuğunu bırakarak cephede karın tokluğuna savaşırken, kan dökerken, Osmanlı Devleti bu aşiretleri çil çil paralar ve altınlarla cephede tutulabiliyordu.

Aslında buna rağmen bile tam tutamıyor, büyük çoğunluğu cepheden kaçıyordu.

Öte yandan, Arap Aşiretlerine Osmanlının yanında durması için bu altınlar veriliyorduama, bu aşiretler de İngilizlerle gizli ittifak peşindeydi.

Mustafa Kemal artık işlerini bitirmiş, ertesi gün İstanbul’dan ayrılacaktı. O akşam, bir Alman subayı ufak sandıklarla Mustafa Kemal Paşa’nın Akaretlerdeki evine geldi. Sandıkların içi altınlarla doluydu. Gönderen Falkenhayn idi. Altınların ordunun ihtiyacı için gönderildiğini zanneden Mustafa Kemal Paşa;

-“Bunlar nedir?” diye sordu. Alman subay ise;

-“İstanbul’dan ayrılıyorsunuz, Mareşal Falkenhayn tarafından bir miktar altın gönderilmiştir” şeklinde cevap alınca Mustafa Kemal Paşa hiç kimseye ihtiyacı olduğunu söylemediğini belirtti. Üstelik bu altınlar devletin ve ordunun malıydı. O halde bu ne demekti?

Tercümana döndü tekrar sordu;

-“Sandıklar bana yanlış geldi. Ordunun levazım dairesine götürülmesi gerekiyor” dedi.Alman subayı ise;

-“Efendim o başka. Bu altınlar orduya değil, size” diye ısrar edince, Mustafa Kemal Paşa durumu anladı. Falkenhayn,Alman çıkarlarına hizmet ettirmek içinkendisini satın almak istiyordu. Hemen yanındaki yaverlerine döndü;

-“Paraları iyi sayın, Huzurda alındığına dair bir senet hazırlayın ve bana getirin imzalayayım” diye emir verdi. Yaverler senedi hazırladı, Paşa imzaladı ve Alman subaya uzattı. Ancak Alman subayı senedi almak istemedi. Mustafa Kemal Paşa tekrar yaverlerine dönerek;

-“Bu subay bilmiyor.Senedi alsın ve Mareşale versin. Siz de bu sandıkları Levazım Dairesine teslim edin” diye emir verdi. Ve yaverler verilen emri yerine getirdiler. O altınları, devletin altınlarının yanına götürdüler.

Konu anlaşılmıştı,

Almanlar, Osmanlı Ordusundaki generalleri bu şekilde satın almaya çalışıyorlardı.

Tüm hazırlıklar bittikten sonra 15 Ağustos günü İstanbul’dan ayrıldılar. Halep’e vardılar. Ancak Mustafa Kemal Alman Mareşal Falkenhayn ile anlaşamamıştı.ÇünküAlmanlar Suriye cephesini kurtarmak değil, sömürmek istiyorlardı. 

İşin aslı buydu.

Bu yüzden Mustafa Kemal Paşa fazla durmadı. İstifasını vererek İstanbul’a gitme hazırlıklarına başladı. 

Öte yandan, Halep’e gelirken Falkenhayn’ın gönderdiği altınlara hiç dokunulmamıştı. Teslim edilmesi gerekiyordu. Altınlar sayıldı. Senet karşılığı 7.Ordu Komutanlığını devralan Ali Rıza Paşa’ya teslim edildi. Mustafa Kemal Paşa, Ali Rıza Paşa’dan aldığı senedi yaverleri Cevat Abbas ile Salih Bozok’a vererek;

-Çocuklar, Falkenhayn’a gideceksiniz, bizzat kendisini görüp bu senedi vereceksiniz ve benim kendisinde bulunan senedimi alacaksınız dedi.

Yaverler ise denileni yaptı. Ama bir süre sonra eli boş döndüler;

-Mareşal Falkenhayn size böyle bir para verdiğini hatırlamıyor. Ve senedinizin kendisinde bulunduğunu da hatırlamıyor. Onun için Ali Rıza Paşa’nın senedini kabul etmedi deyince kaşlarını çatan Mustafa Kemal Paşa bu kez yaverlerine şu emri verdi;

-"Şimdi derhal Falkenhayn’ın odasına gideceksiniz ve diyeceksiniz ki; ’verdiğiniz altınlar olduğu gibi durmaktadır. Senedin olmadığını iddia etmek, altınların varlığını ortadan kaldırmaz. Senedi kaybetmiş olabilirsiniz, o zaman verdiğiniz altınları size iade edeceğiz. Aldığınıza dair bize bir senet vereceksiniz.

Ve diyeceksiniz ki; ‘bizi buraya gönderen Generalin para karşılığında ülkenin menfaatini satacak adam olmadığını çoktan öğrenmeliydiniz. Altınlar duruyor fakat, bu altınlardan daha değerli olan Mustafa Kemal imzası sizde kalamaz’ diyeceksiniz. Ve senedi almadan karşıma gelmeyeceksiniz" dedi.

Sinirlenmişti.

Ve yaverler gittiler. Bir saat sonra Mustafa Kemal imzalı senedi alıp geldiler. Mustafa Kemal Paşa bir an düşündü, demek ki Falkenhayn birçok Osmanlı subayını bu şekilde satın alıyordu.

Ama Mustafa Kemal’i satın alamazdı. 

Mustafa Kemal’in büyüklüğü, dünyalara sığmazdı.