Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
34,9385
Dolar
Arrow
32,5064
İngiliz Sterlini
Arrow
40,8451
Altın
Arrow
2441,0000
BIST
Arrow
10.087

3. Dünya Savaşı senaryoları ve ABD

Son günlerde 3. Dünya Savaşı çıkacağı endişesini taşıyanların sayısı hızla artıyor. Böylesi bir savaşa ilişkin işaretlerin, alametlerin çoğaldığını düşünenler hayli fazla. Peki, gerçekten bu olasılık, korkulduğu kadar güçlü mü? Jeopolitik fırtınanın içindeyiz, küresel kaos kapıda diyenler ne kadar haklı?

Tarihe bakıldığında, son 5 bin yılda, savaşsız geçen zaman diliminin, kabaca 270 – 290 yıl olduğu görülür. Son 300 yılda ise savaşsız geçen süre toplamı, sadece 26 gündür. Evet, yalnızca 26 gün. 

O nedenle tarih bize, uluslararası ilişkilerde, dış politikada irili ufaklı, bölgesel veya küresel gerilimlerin, kavgaların, savaşların hep olduğunu gösterir. 

Şunu biliyoruz: ABD; hegemonya kabiliyetinin aşınmasına, ekolojik hakimiyetinin zayıflamasına koşut olarak, ABD’den uzaklaşan, ABD vesayetine karşı özerklik arayan, göreli daha bağımsız hareket etmek isteyen ülkelere (Avrupalı müttefikleri dahil) karşı, çok ve çeşitli araçlara sahip bir devlet değil. Gücü sınırsız değil. Olanakları sonsuz değil. Bu türden ülkelere karşı, onları ABD hizasında tutacak siyasi, iktisadi, askeri, diplomatik kozları eskisi kadar etkili değil. 

ABD’nin elindeki en güçlü kozlar, ordusu, doları ve NATO olarak öne çıkmakla birlikte, dünyadaki pek çok ülke, dış ticaretlerinde dolardan çıkma eğilimindeler. Ulusal para birimleriyle ticarete yöneliyorlar. Bu ülkeler arasında Suudi Arabistan gibi ABD’nin müttefiki olan bir devletin bulunması da önemli elbette. Tahmin edileceği üzere Çin ve Rusya da gidişatı destekliyor, özendiriyorlar. O yüzden Çin para birimi yuan (Renminbi), küresel ticarette rezerv para birimi olarak pastadan aldığı payı artırıyor.

Keza Çin ve Rusya’nın da kurucuları arasında olduğu BRICS, dünya nüfusunun yüzde 45’ine, dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 30’una sahip. Dünyanın en büyük 9 petrol üreticisinden 6’sı da BRICS üyesi. Satın alma gücü paritesi üzerinden yapılan hesaplamada, BRICS’in payı yüzde 38’e yaklaşıyor. G 7 ülkelerinin payı yüzde 30’da kalıyor. Sanayi üretiminde BRICS yüzde 38 pay sahibi, yüzde 30.5 payı olan G 7’nin önünde. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından kurulan, kısa süre sonra Güney Afrika Cumhuriyeti’ni üye yapan, adı bu ülkelerin İngilizce adlarının baş harflerinden oluşan BRICS; 2024 yılı başında Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni üye yaparak, önemli bir genişleme adımı attı.  

Şunu da unutmayalım, ABD patentli “İslam NATO’su”, “Arap NATO’su”, “Ortadoğu NATO’su” gibi projelerin hiçbiri hayata geçmedi ama ŞİÖ ve BRICS yeni üyelerle genişlediler. Bu genişleme, sadece politik, jeopolitik, stratejik, diplomatik gerekçelerle, güvenlik gereksinimleriyle değil, bunların yanında ekonomik gerekçelerle de kotarıldı, özellikle de BRICS kapsamında.

O nedenle, 3. Dünya Savaşı çıktı, çıkacak, çıkmak üzere türünden sözler üzerinden zihin egzersizi yapmak yerine, ülkelerin birbirleriyle yaptıkları dış ticaretin boyutlarına, bölgesel ittifak arayışlarına bakmakta, gücü azalan ABD’nin böylesi bir savaşı göze alıp alamayacağını düşünmekte yarar var.