Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,7146
Dolar
Arrow
34,8403
İngiliz Sterlini
Arrow
44,5397
Altın
Arrow
3015,0000
BIST
Arrow
10.058

Milliyetçilik nedir? Ne değildir?

Milliyetçilik; ne kendi milletini başka milletlerden üstün görmektir ne de başka milletleri, kendi milletine düşman bilmektir. Milliyetçilik; öncelikle kendi milletini sevmek, savunmak, yüceltmeye çalışmaktır. Milletinin, vatanının sömürülmesine karşı çıkmaktır. Yurdunun havasını suyunu, dağını taşını, kurdunu kuşunu sahiplenmektir. O nedenle milliyetçilik; kuramsal, kavramsal, tarihsel, siyasal, toplumsal, düşünsel, iktisadi, sınıfsal, kültürel boyutlar yanında, çok güçlü olan bir duygudur, çok güçlü bir bağdır insanlar arasında. 

Entelektüel görünmek adına, demokrat görünmek adına, liberal görünmek adına, komünist görünmek adına, İslamcı görünmek adına milliyetçiliğe ilişkin bu yalın ve somut gerçekleri küçümsemek, yok saymak, hor görmek, tarih ve siyaset bilmemenin kanıtıdır. Bu konulardaki cehaletin bir diğer kanıtı da, her türlü milliyetçiliği bir tutmak, aynı olduğunu sanmaktır. Her türlü milliyetçiliğin ırkçı, şoven, yayılmacı olduğunu düşünmektir. 

Mazlum bir milletin antiemperyalist milliyetçiliğini, üçüncü dünya milliyetçiliğini, vatanını savunan yoksul bir halkın devrimci milliyetçiliğini, gelişmiş, kapitalist, emperyalist ülkelerin, ulusların milliyetçiliğiyle aynı kefeye koymak, bunların hepsini bir tutup, ırkçı, yayılmacı, şoven, faşist milliyetçilikler olarak yaftalamak yanlıştır.  

Hem de öyle yanlıştır ki, Patrice Lumumba (Kongo), Kwame Nkrumah (Gana), Steve Biko (Güney Afrika Cumhuriyeti) gibi sömürgecilik, emperyalizm ve ırkçılığa karşı mücadele vermiş, üçüncü dünyacı, ilerici, Afrika milliyetçilerini, kıtada işgalci olan Fransa’yla, Belçika’yla, Hollanda’yla bir tutmak; batılı, beyaz, Hristiyan adamın sömürgeciliğiyle, emperyalizmiyle aynı görmek anlamına gelir.  

Hem de öyle yanlıştır ki, Anadolu’yu işgal eden İngiliz, Fransız, İtalyan güçlerine, İngilizlerin güdümündeki Yunan ordularına karşı, vatanını savunan Türk köylüsünü, emekçisini, aynı görmek anlamına gelir. 

Hem de öyle yanlıştır ki, Kore’yi, Vietnam’ı, Afganistan’ı, Irak’ı, Suriye’yi, Libya’yı kana bulayan, işgal eden, kaynaklarını sömüren, halkını katleden ABD’nin emperyalizmiyle, barbarlığıyla, talanıyla, ABD’ye karşı vatanını savunan Koreli, Vietnamlı, Afgan, Iraklı ve Suriyeliyi aynı görmek anlamına gelir. 

Hem de öyle yanlıştır ki, Almanların faşist lideri Hitler’le, Mısır’ın efsane lideri Cemal Abdül Nasır’ı, “bunların ikisi de milliyetçiydi” diyerek aynı görmek anlamına gelir. 

Saldıranla direneni, zalimle mazlumu, sömürenle sömürüleni aynı kefeye koymak, sonuçta nesnel olarak, olgusal olarak emperyalizme hizmet eden bir yaklaşımdır. Akılla, mantıkla, bilimle bağdaşmadığı gibi, vicdanla da bağdaşmaz. 

Atatürk milliyetçiliği, Atatürk’ün anladığı Türk milliyetçiliği; siyasal bilinç temelli bir milliyetçiliktir. Irk, etnik köken, din, mezhep, doğum yeri temelli değildir. Bu milliyetçilik, doğrudan Atatürk’ün millet tanımıyla ilgilidir, o tanımla bağlıdır. Büyük önderimizin “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” sözleriyle yaptığı bu tanım, milleti Cumhuriyet kuruculuğunda ortaklaştıran bir tanımdır. Sübjektif bir milliyetçilik tanımıdır. 

Mustafa Kemal Atatürk; Türk milliyetçiliğinin ırkçı, şoven, yayılmacı değil, tersine barışçı, kucaklayıcı, kapsayıcı, dünya milletleri arasında eşit ilişkiyi, karşılıklı saygıyı savunan bir milliyetçilik olduğunu da şu sözlerle ifade etmiştir: 

“Türk milliyetçiliği; ilerleme ve gelişme yolunda, uluslararası temaslarda ve ilişkilerde, bütün çağdaş milletlere paralel ve onlarla dengeli bir şekilde yürümekle beraber, Türk toplumunun özel karakterlerini ve başlı başına bağımsız kimliğini korumaktır”.