Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,6207
Dolar
Arrow
34,8656
İngiliz Sterlini
Arrow
44,4914
Altın
Arrow
3046,0000
BIST
Arrow
10.058

Cumhuriyet; sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bundan yüz yıl önce, 25 Ağustos 1924’te Ankara’da toplanan Muallimler Birliği Kongresi’nde eğitimcilere hitaben söylediği bu özlü söz hem bir eğitimci hem de iletişimci ve bilişimci olarak benim için çok anlam ifade ediyor. 

Hepimizin çok iyi bildiği gibi cumhuriyet yönetim biçimi, halkın egemenliğini ve katılımını esas alan, demokratik değerleri ve hukukun üstünlüğünü koruyan bir yönetim modelidir. Bu model, bireysel hakların korunması, adalet ve sosyal barışın sağlanması açısından büyük önem taşır. Farklı politik ve sosyal görüşlerin ifade edilmesine olanak sağladığı için toplumsal çeşitliliğin ve dinamizmin artırılmasına katkıda bulunur.

Cumhuriyet yönetiminin önemi, sadece politik düzenliliğin ve adaletin sağlanmasıyla sınırlı değildir; aynı zamanda ekonomik ve sosyal gelişmenin de temelini oluşturur. Bu yüzden, cumhuriyet yönetimi, modern devletlerin tercih ettiği bir yönetim biçimi olarak geniş bir kabul görür. 

Ulu önder Atatürk de cumhuriyetin öneminin bilincinde, ileri görüşlü bir yönetici olarak bu modelin sağlam temellere oturması için halkın cehaletten kurtulması gerektiğini biliyordu ve işte bu nedenle halkı aydınlatma ve cumhuriyeti yeni nesillere yayma görevini hiçbir çıkar ve karşılık gözetmeksizin temiz bir yurtseverlik duygusu içinde çalışacak eğitimcilere verdi. 

Tarih boyunca zorba yöneticiler çeşitli baskılarını cahil halk üzerinde uygulayagelmişlerdir. Tarihe baktığımızda bütün zorbaların halkın cahilliğini bir silah olarak kullanıp onları çeşitli ihtiraslar, bağnazlık ve riyakarlık ile köle durumuna soktuğunu görürüz.  O zaman halk, içgüdüleri ile hareket eden, akıl ve muhakeme gücünden yoksun insan kitlelerine dönüşür. Bu nedenle cehalet, insanlığın baş düşmanıdır. Karanlığın sembolüdür. 

Yine bu nedenle, eğitimciler gerçeği yayma ve korumada korkusuz davranmalıdır. Topluma yararlı olmak bunu gerektirir. 

Günümüz dijital çağında, ulu önder Atatürk’ün bu özlü sözünde vurguladığı fikri hür ve vicdanı hür olmanın yolunun irfanı hür olmaktan geçtiğini düşünüyorum. İrfan, bilgi demektir. Bilgisi hür olmayanın fikrinin ve vicdanının hür olması mümkün değildir. Yani öncelik hür bilgidedir. 

Neden böyle düşündüğümü kısaca açıklayayım. 

Hepimiz farkındayız ki gelişen teknoloji pek çok şeyi kolaylaştırdığı gibi pek çok şeyi de zorlaştırıyor. İnternette karşımıza çıkan bir haberin gerçek olup olmadığından emin olamıyoruz. Zaten bir bombardıman gibi o kadar çok iletiye maruz kalıyoruz ki pek çok haberin önemi, karşımıza çıkan başka bir iletinin cazibesi karşısında uçup gidiyor. Bazı olayların yorumlarını okuduğumuzda, yazanlara bizimle aynı görüşte oldukları için hemen hak veriyoruz ama “işin aslı nedir?” diye çok kafa yormuyoruz. Farklı düşünceler de var mıdır diye pek merak etmeye vakit bulamıyoruz. Bu durum bizde bir konfor alanı yaratıyor ve “yankı odası” (echo chamber) kavramı ile tanımladığımız bir olguyu karşımıza çıkarıyor. Eğer eskaza farklı görüşlere rastlarsak da linç kültürü devreye giriyor ve karşıt görüşleri lanetliyoruz. Özellikle iletişim çalışmaları, medya ve sosyal bilimlerde önemli bir yere sahip olan bu kavram, bireylerin sadece kendi mevcut inanç ve görüşlerini teyit eden bilgi ve fikirlerle karşılaştığı, alternatif görüş ve bilgilere ise maruz kalmadığı ortamlara atıfta bulunur. Yankı odaları, insanların çevrimiçi ve çevrimdışı sosyal ağları ve medya tüketim alışkanlıkları nedeniyle oluşur ve günümüzde cehaletin mantar gibi ürediği yerler konumundadır. 

Eğer siz de sürekli aynı TV kanallarını izliyor, aynı habercileri, köşe yazarlarını okuyor, bir haber üzerinde Whatsapp gruplarınızda bulunan kişilerle yazışırken hep aynı fikirde olduğunuzu ve farklı görüşte olanlara hep birlikte ateş püskürdüğünüzü fark ediyorsanız bu konfor alanını farkında olmadan kendi kendinize oluşturuyorsunuz demektir. 

Bu durumun sonuçlarından en belirgin olanı kutuplaşmadır. Farklı gruplar arasındaki anlayış ve empati azalmasına sebep olur. Bu da toplumsal ve siyasal kutuplaşmaya yol açar. Bir başka sonucu yanlış bilgilendirmedir. Yanlış bilgi veya dezenformasyon, yankı odalarında hızla yayılır. Çünkü doğrulama mekanizmaları zayıftır. Sonuçlardan belki de en önde geleni ise eleştirel düşüncenin azalmasıdır. İnsanların, karşıt görüşleri ve eleştirileri duyma fırsatı bulamadığı sürece eleştirel düşünme becerileri zayıflar.

Günümüzde en zor şey, gerçeğe yani, doğru-tam-zamanında bilgiye ulaşmada yaşanmaktadır. Çünkü çeşitli pazarlama ve siyasi propaganda yöntemleri ile algoritmalar kullanılarak bizim neye ihtiyacımız olduğuna, neyi satın almamız, kime oy vermemiz gerektiğine başkaları karar vermektedir. 

Yankı odaları, algoritmalar ve algı yönetimi arasındaki ilişki, günümüz çok kanallı iletişim ortamında insanların bilgiye erişimi ve görüşlerinin şekillenmesi açısından büyük önem taşır. Algoritmalar, insanların ilgi alanlarına göre içerik sunarak yankı odalarının oluşumunu desteklerken, algı yönetimi stratejileri bu ortamlarda daha etkili bir şekilde uygulanarak insanların tercihleri ve kararları yönlendirilir. Fikri ve vicdanı hür bir şekilde hareket etmesine engel olur. Bu durum, toplumsal kutuplaşmayı artırmada çok etkilidir. Yanlış bilgilendirmeyi yaygınlaştırır ve eleştirel düşünme yeteneğini zayıflatır. Bu nedenle, insanların farklı bilgi kaynaklarına erişim sağlaması ve çeşitli perspektifleri değerlendirmesi çok önemlidir.

Dolayısıyla, fikri hür ve vicdanı hür olmanın yolu öncelikle irfanı hür olmaktan geçmektedir. Ben bunu bilgiye herhangi bir kısıtlama olmadan özgürce ulaşmak diye de tarif ediyorum. Eğer doğru ve eksiksiz bilgiye zamanında, ulaşabilirsek yankı odalarına, algoritmalara ve algı yönetimine maruz kalmadan hür fikrimiz ve hür vicdanımızla karar almamız mümkün olabilir. 

Eğitimcilerin, öğrencileri yetiştirirken onlara sadece doğru-tam-eksiksiz bilgiye nasıl ulaşacaklarını değil aynı zamanda; farklı perspektifleri temsil eden çeşitli medya kaynaklarından bilgi almak, kendi inançlarını sorgulamalarına ve geniş bir perspektif kazanmalarına yardımcı olmak üzere farklı görüşlere sahip insanlarla açık ve yapıcı tartışmalara katılmak ve kendi bilgi birikimlerini genişletmelerine yardımcı olmak üzere sosyal medya ve diğer platformların içerik önerme algoritmalarının nasıl çalıştığını anlamak konularında bilgilendirmeleri gerekir. 

İrfanı hür nesiller yetiştiren eğitimciler onların fikri hür ve vicdanı hür olarak karar almalarına destek sağlamış olurlar. Böylece, cehalete ve despotluğa karşı halkın egemenliğini ve katılımını, demokratik değerleri ve hukukun üstünlüğünü, adalet ve sosyal barışa da katkı sağlamış olurlar.