Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,5658
Dolar
Arrow
33,9499
İngiliz Sterlini
Arrow
44,6408
Altın
Arrow
2814,0000
BIST
Arrow
9.577

İnternet Araştırmalarında Etik Sorunlar ve Çözüm Önerisi

Günümüzde insanlar ve olaylar hakkında yapılan araştırmaların önemli bir bölümü İnternet üzerinden veri toplanarak gerçekleştiriliyor. İnternet araştırması, internetin hem bir sosyal olgu hem de bir araç ve araştırma alanı olarak kullanıldığı bir çalışma alanıdır. Araştırmacılar, internetin araştırmalarında nasıl bir rol oynadığına veya nasıl kavramsallaştırıldığına bağlı olarak farklı yöntemsel, lojistik ve etik sorunlarla karşılaşırlar. Başlangıçta “İnternet”, bilgisayarlar arası merkezi olmayan bilgi aktarımını mümkün kılan bir ağ olarak tanımlanıyordu. Ancak zamanla, bu terim birçok teknoloji, cihaz, kullanım şekli ve sosyal alanı kapsayan geniş bir şemsiye haline geldi.

Öte yandan araştırma etiği, insan onuruna, özerkliğine, güvenliğine ve haklarına saygı gibi temel ilkelere dayanır. Bu ilkeler, uluslararası belgelerde ve bildirgelerde yer alır (örneğin, BM İnsan Hakları Bildirgesi, Nürnberg Yasası). Başlangıçta tıp alanında kullanılan bu etik kurallar, zamanla diğer disiplinler ve araştırma yöntemlerine de uygulanabilir hale getirilmiştir. Araştırmaların her aşamasında, etik değerlendirmeler yapılır. Bu değerlendirmeleri temel olarak dört başlıkta sınıflandırmamız mümkündür. 

1. Kırılganlık ve Koruma: Araştırma katılımcıları veya topluluk ne kadar kırılgansa, araştırmacının onları koruma sorumluluğu o kadar büyük olmalıdır.

2. Zararın Bağlamı: Zarar kavramı bağlama göre değişir ve evrensel bir standart yerine, duruma özgü pratik yargılarla değerlendirilmelidir (Aristoteles’in "phronesis" kavramı).

3. Dijital Veriler ve İnsan İlişkisi: Dijital bilgiler bir noktada bireylerle bağlantılıdır. Bu nedenle, kişisel veriler içermeyen çalışmalar bile, insan katılımcılarla ilgili etik kurallar çerçevesinde ele alınmalıdır.

4. Haklar ve Araştırma Dengesi: Araştırmacılar, katılımcıların hakları ile araştırmanın topluma sağlayacağı faydalar arasında denge kurmalıdır. Ancak, bazı durumlarda katılımcıların hakları araştırmanın faydalarından daha öncelikli olabilir.

Etik sorunlar, araştırma sürecinin her aşamasında ortaya çıkabilir; bu yüzden araştırmacılar, meslektaşlarına, etik kurullara, bağlama dair bilgi sahibi kişilere ve mevcut yasalara danışarak etik kararlar almalıdır. Biz genellikle araştırmanın başında etik kurul raporu aldıktan sonra etik konusunu hallettiğimizi düşünürüz ama burada dikkat edilmesi gereken konu, etik kararlar, tek bir aşamada değil, araştırmanın planlanması, yürütülmesi, analiz edilmesi ve sonuçların paylaşılması dahil her aşamada yeniden gözden geçirilmelidir. 

İnternet üzerinde yapılan araştırmalar çoğunlukla insanların duygu, düşünce ve davranışlarıyla ilgilidir. Bu, yüzden araştırmalarda sıkça duyduğumuz “insan öznesi” kavramı, farklı bilim alanlarında farklı şekilde değerlendirildiği için tartışmalı bir kavram olagelmiştir. Birçok düzenleyici kurum, bazı araştırmaların inceleme dışı bırakılması veya sınırlı inceleme gerektirmesi fikrine dayalı olarak farklı etik kurul inceleme seviyeleri oluşturmuştur. Ama maalesef “insan öznesi” kavramı, internet tabanlı araştırma ortamlarını tanımlamak için iyi bir uyum sağlamamaktadır. Etik alanında çalışan araştırmacılar, “insan öznesi” kavramının yerini “zarar”, “savunmasızlık”, “kişisel olarak tanımlanabilir bilgi” gibi diğer terimlerin alması gerektiğini savunmaktadır. 

Çünkü bireysel ve kültürel mahremiyet tanımları ve beklentileri belirsiz, tartışmalı ve değişkendir. Medyada insanların en çok önemsediği şey enformasyonun uygun akışını sağlamaktır. Günümüzde veri içeriği insanın önüne geçmiş daha önemli hale gelmiştir. İnternet, kişilik kavramını karmaşıklaştırmıştır. Gelişmiş istatistiksel modellemeleri “sayesinde” veri setlerindeki kişisel bilgilerin anonimleştirilmesi, bireylerin tanımlanabilir olmasını önleyememektedir. Araştırmacılar, etik ilkeler ve yasal gereklilikler ile bağlama özgü modelleri dengelemek zorundadır. Öngörülen etik sonuçlarla, araştırma sürecinde ortaya çıkan etik sorunlar arasında denge kurulmalıdır. Araştırmacılar, bağlamsal gereksinimleri disiplinsel, kurumsal, yasal, kültürel veya diğer kısıtlamalarla nasıl dengeleyeceklerini belirlemelidir.

Bunlar yapılmadığı sürece insanların İnternet üzerindeki kişisel verilerinin sömürülmeye devam etmesi kaçınılmazdır.