Belediye başkanlarımıza açık mektup!

Değerli Belediye Başkanım,

Zorlu bir seçimde başarılı oldunuz. Ülke yangın yeri. Ekonomi çökmüş durumda. Liyakatsizlik diz boyu. Hukuk güvenliği yok. Eğitim yerlerde. 

Cumhuriyetin kurumlarına ihtiyaç var. Bugün merkezi bütçe size yeterince destek olmayacak. Ama ihtiyaçları için tonla para döken binlerce insan var. 

Belediyelerinizde okullar açınız. Çankaya Belediyesinin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin çok başarılı kreşleri var. Demek ki yapılabiliyor. Bugün çocuklarımızın okullara ihtiyaçları var. Devlet okullarının niteliksizliği, güvenliksizliği ve çağdışılığı nedeniyle özel okullara yöneliyor insanlar. Özel okulların bu yolla teşviki neredeyse bir devlet politikası. Özel okullar hem bu durumdan yararlanarak velilerin birikimlerini eritiyor hem de emekleri üzerlerinden para kazandıkları öğretmenleri üç kuruşa çalıştırıyor. İşini doğru yapan özel okula diyecek söz yok. Ne var ki, özel okulların çoğu hiç güven vermiyor. 

Belediyelerimiz özel okulları ikame etmelidir. Bu okulların finansmanı için çeşitli yollar var: Kitle fonlama, belediye bütçesi, ucuza fakat paralı eğitim verme, sanayici-yatırımcı desteği. Çağdaş ve nitelikli eğitim pratikleriyle çocuklarımızı, uzun vadede milletimizi kurtarabiliriz. 

Belediyeler semt sakinlerinin bu yolda örgütlenmesine destek olabilir, aracılık yapabilir. Böylelikle, doğrudan belediye bütçesinden harcamadan bu türden okulların kurulmasına ve bu olurken de öğretmenlerin insanca yaşam sürmelerine destek olunabilir. Günümüzde bunun imkanları var. 

Bu okullarla yerel üretici de desteklenebilir. Okul yemekhanelerinde, kafeteryalarında yerel üreticiden alınan yerli ve sağlıklı gıdalarla beslenebilir çocuklarımız. 

Çocuklarımız, yoğun spor faaliyeti ve semt sakinlerinin de desteğiyle uyuşturucuya, çetelere karşı korunabilir. 

Çocuklarımız çağdaş eğitimle ülkemizin kokmuş karanlığından kurtulabilir. 

Kimsesiz çocuklarımız bu okullara bağlı yurtlarda barınabilir. Bu okulların yemekhaneleri sayesinde, tek bir çocuğumuz yatağa aç girmeyebilir. 

Bu okulların rantı yüksek alanlarda olmasına da gerek yok. Kentin görece daha az değerli alanlarında da kurulabilir. Okullarımızın verimli çalıştırılması sonucu hem veliler işgücüne daha etkin olarak katılabilir hem de okul faaliyetlerinin sürdürülmesi için gerekli alımların yerel üreticiden alınmasıyla kentlinin geçimine katkı sağlanabilir. 

Tüm bunlara ek olarak, çocuklarımızı çağdışı cemaatlerin etkisinden koruyabiliriz. Bu türden okulları kurarak hem çocuklarımızı uyuşturucudan ve cemaatlerden korumuş olacağız hem de orta ve orta alt sınıfın mevcut özel okulların çoğunun sahibi olan bir avuç müteahhitçe soyulmasına engel olmuş olacağız. Dahası, öğretmenlerimiz insanca yaşayabilecekler. 

Çocuklarına sahip çıkmayan bir kent geleceğini karartır. 

Geleceğimizin kararmasına izin vermeyiniz. 

Cumhuriyetimizin çağdaş okullara, çağdaş eğitime, çağdaş bireylere ihtiyacı var. 

Türkiye Cumhuriyetini rayına oturtuncaya dek çocuklarımızı karanlığa terk etmeyelim. 

Fikri Hür, İrfanı Hür, Vicdanı Hür yurttaşlar yetiştirmek hepimizin görevi!