Geçmişin Kölesi Olmak

Profesör maaşı: yaklaşık 90 bin TL. 

Profesör bu maaşı alabilmek, daha doğrusu atanabilmek için yıllarca emek vermiş (bazıları için bu tartışmalı ama şimdilik bunu es geçelim). 

Profesör danışmanlığında çok sayıda proje yapılıyor, Sanayi-Üniversite işbirliği pek çok iş kotarılıyor. Daha da fazla yapılabilir. 

Profesör geçmişteki çalışmalarının sonucunda bu hakkı kazanıyor. 

12 yıllık eğitime ilaveten 4 yıl lisans, 3 yıl yüksek lisans ve 6 yıl doktora yapmış biri yeterince çalışkansa ve şansı da yaver gittiyse, lise eğitiminin ardından 20 yıl içinde profesör olabilir. Dile kolay ''20 yıl''. 

Bir şekilde mülk edinmiş birini düşünelim. Miras, çalışma, biriktirme, piyango... Her ne olduysa bugün 10 milyon TL değerinde bir eve sahip olabilir pekâlâ. E tabii bu mülkü satması da mümkün. Diyelim ki sattı. Yaklaşık 40 günde bankalar 500 bin TL mevduat faizi veriyor. 

Buna göre 10 milyon TL sahibi bir yurttaş, TÜİK'in tavsiyeleri doğrultusunda 50 bin TL ile geçinip faizinin kalanıyla en az 4 profesörü istihdam edebilir. Cem Yılmaz'ın şakası gerçek oldu: Eve hocaları çağırıp para savurarak ''anlatın lan'' diye bağırabilir yurttaşımız. 

Diyelim ki öyle bir birikmiş paranız yok ama akademik açıdan başarılısınız. Rektörünü kendi seçemeyen ve her gün buna karşı direnen hocaların arasına katılma hakkı kazandınız. Yaşasın! Boğaziçi Üniversitesi'nde hocasınız artık. Tek bir sorun var. İstanbul'da yaşamıyorsunuz ve Boğaziçi Üniversitesi'nin yakınında bir yerlere taşınmanız gerekiyor. Aldınız mı başınıza belayı? Profesör maaşıyla hem taşınmanız hem de evinizin kirasını düzenli olarak ödeyip İstanbul'da hayata tutunmaya çalışacaksınız. Boğaziçi Üniversitesi'nde çalışmak bile kurtarmıyor sizi. 

Diyelim ki bankacısınız! Müdürlük sınavlarında başarılı oldunuz ve büyükşehire taşınacaksınız. Bir ayda kazandığınızı bir günde kazanan mudilerin bankacılık işlemlerine aracılık edeceksiniz. Nasıl yaşayacaksınız? Gururunuz ezilmeyecek mi? 

Diyelim ki öğretmensiniz. Kapağı devlete atamadınız. Özel eğitim-öğretim kurumlarında asgari ücretin altında çalışacaksınız. Gıkınız çıkmayacak! ''Stajyerlik gibi düşün'' dedi bir dostunuz. Kanıksadınız. Stajyerin sömürülmesini, para kazanmamasını normalleştirdiniz. 

İnsan bunu yapar mı? Yapar! Bal gibi yapar! Yapıyor zaten! Bir konuda anlaşalım dostlar! Biz yaparız! Geçmişin kölesi oluruz seve seve. Bir zamanlar birikmiş emeğin karşılığı 10 milyon TL'nin mevduat faizi 4 profesörümüze bedel! Biz kimiz ki? 

Milyonlarca yurttaş tüm bunları kanıksadı. Hepsine alıştık. İşsizliğe, borca, borcunu ödeyememeye, cinnete, intiharlara... Hepsine alıştık hem de! Allah'tan milletçe fakr-u zaruret içinde harap ve bitap değiliz. Yoksa halimiz nic'olurdu? Allah saklasın!