Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
44,6049
Dolar
Arrow
39,1053
İngiliz Sterlini
Arrow
52,9201
Altın
Arrow
4170,0000
BIST
Arrow
9.019

Siyasetçinin şah damarı

Ticaret hukukumuzda ''basiretli tacir'' diye bir ifade geçer. Tacirden basiretli olması beklenir. Halk deyimiyle, ''eşeğini sağlam kazığa bağlaması'' beklenir ticaret erbabından. Bu meseleyi biraz açalım. 

Değerli Hocam Hilmi Demir'le kaleme aldığımız bir makalemizde esasında bu konuyu, felsefe ve daha özel olarak söylersek eleştirel düşünme bakımından ele almıştık. Bkz. ''Mill’in Reşitlik Ölçütü: Eleştirel Düşünme ve Yargıya Varma Gücü'', T.C. Maltepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2018. Bu makalede, John Stuart Mill'in On Liberty adlı eserinden ilhamla, bir olgunluk ölçütü, dolayısıyla özgürlüğün bir önşartı olarak, temyiz kudretini (eleştirel bir akılla yargıya varma gücünü) ele almıştık. 

Ortadoğunun tüccar halklarında temyiz kudretinin bir ölçütü ticaret yapma becerisiydi. Daha özel olarak fahiş ve gabine yakalanmadan, basiretli bir tacir gibi hareket edebilme becerisiydi. Yahudi tarihinde, reşitliğin bir ölçütü, ahlaki sorunlarla karşı karşıya kalan gencin, kutsal kitabın öğütlerini yorumlayarak, yasadan eyleme varma gücüydü. Gördüğünüz üzere, esasında olgunluk basiretli olmakla, doğru karar almak ve doğru adım atmakla ilişkilendirilmişti.

Esasında, modern devletin, diğer bir deyişle Yurttaşlar Devletinin yurttaşlarının basireti tam da bu temyiz kudretidir. Yurttaş, kül yutmamalıdır. Haklarını yönetenlere ve mütecavizlere karşı korurken, haklarını korumanın bir vasıtası olarak ödevlerini layıkıyla yerine getirmelidir. 

Yurttaşların liderliğine soyunan siyasal parti yöneticileri daha da basiretli olmalıdır. En az bir tacir kadar basiret sahibi olmalıdır. Onların karar alma güçlerini sekteye uğratacak ilişkilerden, alışkanlıklardan ve düşünce hatalarından sakınmalıdır lider adayları. Şayet bunun getirdiği aşırı tedbirlilik halinden bunalıyorlarsa veya bunlardan sakınmada başarısız oluyorlarsa liderliğe soyunmamalıdırlar. 

Öfkesine hakim olamayan, duygularını yönetemeyen, ağzından çıkana hakim olamayan... Hadi şunu ''yerli ve milli'' bir dille söyleyelim... Eline, diline, beline hakim olamayan bir adım öne geçmemeli. Çok mu mezhepçi oldu? Daha seküler bir dille ifade edelim... Rakibinin karşısında açık vermemelidir lider adayı.

Hazır laikliğin yerinde yeller eserken rahat rahat konuşalım... Kâf Suresinin 16. ayetini anımsayalım: ''İnsanı biz yarattık ve elbette içinden geçenleri biliriz; sağında solunda oturmuş iki alıcı yaptıklarını kaydederken biz ona şah damarından daha yakınız. Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.'' İşte bu... Bu ayeti ve dolayısıyla kendini bilen liderlere ihtiyaç var. Kendi nefsinin kendisine fısıldadıklarını bilirse lider adayı, gaflete, basiretsizliğe ve ihanete düşmez. Böylesi var mı? Bilmiyorum. Ama böylesini istemek hakkımız. Dahası, elbette bir insan-ı kamil olmayabilir ama bu yolda biraz yürümüş olsa fena olmaz mı? Sırat-ı Müstakim'den ayrılmamaya çalışmak hem ahlaken hem de siyaseten en doğrusu değil mi hem?

Hele Türkiye'de... İktidar, rakipler, yanı başınızdakiler size neredeyse şah damarınız kadar yakınken...