Kemalist kimdir?

KEMALİST, her şeyden önce milletine bağlı olan kimsedir. Bu vatan sevgisi ile özdeştir. O, içinde bulunduğu milletten mutluluk duyar. Bu Atatürk'ün deyimi ile "Ne mutlu Türküm diyene” ile ifade edilir. Bu özdeyişteki millet sevgisi, "her ırkın üstünde milletini görme" gibi,  kendini düşünmeyi  ifade etmez. Faşist görüşün millet üstünlüğüne karşıdır. Bu ise sadece kendi milletini aşağı görmemek ondan iftihar duymak anlamını taşır. Bu temel esas Atatürk milliyetçiliğini diğer üstün gören millet düşüncesinden ayırır. Kimseyi aşağı görmez.

Kemalizm (Atatürkçülük) düşünce sistemi olarak çağdaş bir dünya görüşüne dayanır. Bu görüşleri sağ ve sola karşı olduğu için her iki düşünce taraftarları, tarafından anlaşılmaz hale getirilmek istenir. Halbuki Kemalist bu iki görüşü de kabul etmeyen üçüncü bir görüştür ve üçüncü bir yoldur. Mazlum milletlerin yaşama tılsımıdır. Milletlerin hür ve kardeş olarak yaşamasını birbirine karşı saygı duymasını ister. Ezilen milletlerin yanındadır. Her türlü emperyalizm'e karşıdır. Kurtuluş Savaşının çıkış noktasını bu emperyalizme karşı gelmiş olmasında aramalıdır.

KEMALİST laiktir. Dinin dünya işlerine karışmasını kabul etmez her kişiyi dininde serbest bırakır. Milleti bir dini topluluk olarak ele almaz. Mollalığı, dervişliği, hocalığı sadece din adamı gözüyle görür; onların politikanın içinde olmasını asla kabul etmez. 

KEMALİST Cumhuriyetçi'dir. Bu demokratik anlamda bir Cumhuriyetçiliktir. Atatürk kurtuluş savaşının daha başında ''Büyük Millet Meclisi''ni açmak için kararlıdır. Sivas ve Erzurum kongreleri bunların hazırlanmasıdır. Birinci Millet meclisindeki Atatürk'ün konuşmaları milletvekitlerine saygısı, hâla unutulamamıştır. Atatürk bir konuyu meclise anlatabilmek için günlerce meclis kürsüsünden ter dökmüştür. Her defasında elindeki kalemi sıraya vurup söz istemesi bunun delilidir.

KEMALİST halkçıdır. Bu halkın yanında halka dönük bir sistemdir. Atatürk daha İzmir'e girerken muharebe meydanında "her sınıf halka dayalı, halkçı bir parti kuracağım" demesi bunun en büyük kanıtıdır. Bu düşünce Türk fakir halkını her şeyin önünde düşüneceğini gösterir. 

KEMALİST devletçidir. Bu devletçilik, bazılarının zannettiği gibi zenginin yanında olmayı değil, fakire yardımcı olmayı amaçlar. Bunu yaparken de halkın yanında olmayı zengine onları ezdirmemeyi esas kabul eder.

Atatürk devletçiliğinin yapısında "Türkiyeyi kalkındırmak” en büyük hedeftir. Bu bakımdan Atatürk kapitalizmin hiçbir şekilde savunucusu değildir.

KEMALİST devrimcidir. Dünyanın gidişine ve yeniliklere daima açıktır. Aslında diğer "beş ana ilkeyi" bir iplik bağlamaktadır. Bu yüzden Atatürkçülüğün devrimciliğini  iyi anlamak gerekir.