Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel ilkeleri

Türk devrimini anlayabilmek için, bunun akla, bilime dayanan kurucu ve yaratıcı bir düşüncenin üretimi olarak, Türk tarihinden doğduğunu bilmek, bilmek yetmez, inanmak gerekir.

Bizim devrimizde tek kök ve temel vardır. O da Türk genel devrimi, Türk tarihinden ve ulusun ruhundan doğmuş olmasıdır. Türk Büyük Devrimcisinin ruhundaki atılımları, onu tutuşturan nedenleri hepsinden önce incelemek gerekir. Ancak o vakit Büyük Devrimci Atatürk’ün hangi kaynaktan esin alarak bunu ulusa veya çevresine aşıladığını görebiliriz.

Büyük Devrimci Atatürk, ulusal tarihimizin içine girerek — bu bir rejim işidir ki — bunu kuran tek bir söz söyledi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni onun üzerine kurdu: EGEMENLİK ULUSUNDUR.

Atatürk, Müdafaa-i Hukuk’u ulusal kurtuluş savaşını kazanmak için kurmuştu. Ulusal egemenlik, cumhuriyet şeklinde kökleşince, tarihin ak yüzlü Müdafaa-i Hukuk’u yerini Cumhuriyet Halk Partisi’ne bıraktı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, dört temel ve altı ana ilke üzerine kurulmuştur.

Dört temel: Vatan, ulus, devletin anayasal kurumu, kamusal haklardır. Altı ana ilke ise; cumhuriyetçi, ulusçu, halkçı, devletçi, laik ve devrimci ilkelerdir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti; ulusçu, devletçi, halkçı, laik ve devrimci bir devlettir ki, bütün bunlar bir bütünlük gösterir. Hiçbir şekilde birbirinden ayrılamaz. Aslında Atatürk, devletimizin korunmasını CHP’ye görev olarak vermiştir.

Parti, ulusal egemenliği en sağlam surette temsil eden devlet şeklinin cumhuriyet olduğuna hep inanmıştır. CHP’nin bu sarsılmaz düşünceyle cumhuriyeti her tehlikeye karşı bütün gücüyle koruma görevi vardır.

Anayasal kanunumuza göre, devlet şekli için hiçbir şekilde tartışma yapılamaz. Bu hiçbir şekilde tartışma götürmez. O kadar kıskançlıkla korunan ve ceza, tehdit altında bulunan cumhuriyet şekli üzerine asla söz söylenemez.

CHP, ulusal egemenliği en kesin olarak temsil eden cumhuriyet olduğuna o kadar inanmıştır ki, onun küçük bir sarsıntısına bile tahammül edemez; onu her tehlikeye karşı tüm gücüyle müdafaa eder. Cumhuriyetin Türk ulusuna en yakışan bir devlet şekli olduğu için de bunu, bu veya şu şekil devlet şekilleriyle değiştirmeye de, kıyaslamaya da müsaade edemez.

Bu tarihsel sorumluluğu umarım CHP yönetimi hatırlar.