Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,3594
Dolar
Arrow
34,4660
İngiliz Sterlini
Arrow
43,6304
Altın
Arrow
2935,0000
BIST
Arrow
9.031

Gençlerin derdi, Bakanın derdi…

Türkiye son zamanlarda adeta bir kara gündem sağanağı altında kaldı. Bir yanda beşikte üç kuruş para (!) için işkence gören, katledilen bebekler, diğer tarafta “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek yemin ettikleri için disiplinsizlikle suçlanan teğmenler, öte tarafta gençleri hayatını kurtarmak ve iyi eğitim almak için yurt dışına gitmenin yollarını arayan ülkemizin Milli Eğitim Bakanının yaptığı sorumsuzca açıklamalar…  Hangi konuya girsek elimizde kalıyor, hangi tarafa baksak sapır sapır dökülüyor…

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin‘in ülkemizde eğitim seviyesini yükseltmeyi bir hedef olarak  göz etmesi beklenirken laiklik üzerine yaptığı hamaset dolu konuşma bir kez daha mevcut iktidardan beklenecek hiçbir şey kalmadığını ortaya koyuyor. Çok değil henüz 15 gün önce okullardaki hijyen sorunu üzerine arka arkaya gelen haberlere dair herhangi bir gelişme yaşanmazken, öğrencilerin okulda en az bir öğün gıda teminine dair planlanan projeler ilerletilemezken bakanın “camileri ahıra çevirme” kara propagandasına sığınarak laikliği hedef alması olacak iş değil. 

Hazır söz ücretsiz öğüne gelmişken tekrar hatırlatalım: 2022-2023 eğitim döneminde, 6 Şubat itibarıyla 5 milyon öğrenci için ücretsiz yemek uygulamasına geçileceği duyurulmuştu. Ne oldu o iş? Ücretsiz yemek her öğrencinin hakkı… Bunun sağlanacağı söylenmişti. Sağlandı mı? Hayır. Peki neden bu proje askıya alındı? TUİK’in 2023 yılında açıkladığı verilere göre yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların oranı  0-17 yaş grubu aralığında yüzde 40,1.  AB İstatistik Ofisi Eurostat’ın 2022 yılında açıkladığı verilerine göre ise Türkiye’de bu oran yüzde 45,2. Türkiye 29 ülke içinde en yüksek orana sahip olan ülke. Tablo bu vaziyette iken bakanın öncelikle bunu dert etmesi gerekmiyor mu?

Yazık, çok yazık… Bu kadar yüksek enflasyon ortamında yoksulluk bu derece artmışken, bir büyük şehrin ortasında beş çocuk yokluktan ve ihmalden ölüyorken derdinin laiklik olması kabul edilir iş değil. 

Peki ya eğitimin durumu? Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından ülkeler bazından hazırlanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) testinin sonuçları 3 yılda bir açıklanıyor. En son 2022 yılında açıklanan Pisa skorlarına göre matematik ortalamasında Türkiye 453 puan alarak OECD ortalaması olan 472 puanın altında kaldığı tespit edilmiş. Ayrıca aynı raporda öğün atlama oranı yükseldikçe matematik puanının düştüğü gözlemlenmiş. Yeterli parası olmadığı için son 30 gün içinde haftada en az bir kez yemek yemeyen öğrencilerin yüzdesi hesaplandığında Türkiye yüzde 19,3 puan ile yüzde 8,2 olan OECD ortalamasının bir hayli üzerinde olduğu görülüyor. Mesela bunu dert etmeyip laikliği dert edinmeleri kabul edilemez.

Ayrıca aynı raporda Türkiye'deki öğrencilerin yüzde 44'ünün hayatlarından memnun olmadıkları gözlemlenmiş. Bu oran 2018’e göre 10 puan yükselmiş. Dile kolay 10 puan! Gençler mutsuz… Bunu da dert etmiyorlar öyle mi? Çok yazık…

Peki ya beyin göçü? Yüzdelik dilimi 0,1 ile 5 puan arasında değişen İstanbul Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi, Robert Koleji, Alman Lisesi gibi okulların mezunlarının çoğunluğunun yurtdışında üniversite okumak istemesini de mi dert etmiyorlar? Bu beyin göçü yarın bir gün en parlak doktorların, mühendislerin, bilim insanlarının başka ülkelerde çalışıp, başka ülkelere katma değer katacağı anlamına gelir. Bırakın Milli Eğitim Bakanını, yurtsever her vatandaş bunu kendine dert eder, kahrolur. Ama nerde… 

Efsane Milli Eğitim Bakanımız Hasan Ali Yücel’in kemikleri sızlıyor. Mirasına sahip çıkamadık. Geleceğimize, gençlerimize yazık…

 

https://www.oecd.org/content/dam/oecd/en/publications/reports/2023/11/pisa-2022-results-volume-i-and-ii-country-notes_2fca04b9/turkiye_5a6863b0/d67e6c05-en.pdf