“Süreklilik”... Kim istemez siyasette sürekli, kalıcı olmayı…
Her alanda aslında arzu edilen, hedeflenen, ortak amaçtır. Kalıcı olmak her insan evladının, şirketin, kurumun adeta ortak hayalidir…
Şirketler de, partiler de sürekli olmak ister ve bunun yollarını ararlar. Bilimsel araştırmalar işletmelerdeki süreklilikte 3E ilkesine dikkat çeker; Ekonomi, Ekoloji ve Etik… Bu ilkeleri sağlıklı bir şekilde uyguladığınızda sürekli olmak yani kalıcı olmak adına ilk aşamayı sağladınız demektir.
İşletmelerde hal böyle, peki ya siyasette?
Siyaset bilimi farklı disiplinlerden gelen teorilere yavaş yavaş kapısını açmaya başladı. Sadece siyaset bilimi değil, disiplinler arası çalışmalarla tüm bilim alanları bir diğeriyle iş birliğinde...
Aslında yaşamın sınırlarını kesin çizgilerle çizemeyeceğimizin bilime bir yansımasıdır bu gelişmeler… Türk siyasi tarihine baktığınızda aslında en büyük sorunun süreklilik olduğunu görebiliriz. Dönemsel olarak nice partiler açılmış fakat gücünü liderlerden alan bu partiler liderlerinin gidişiyle yok olmuşlardır.
Örnek; Demirel’le var olan DYP, Özal’la var olan ANAP, Ecevit’le var olan DSP, Erbakan’la var olan Refah Partisi gibi… Tabii bu siyasetçilerin hepsi siyasi tarihimize damgasını vurmuş, kalıcı olmuş, hafızalarda yer etmiş isimler… Peki ya partileri?
Bunun en son ve açık örneği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la var olan AKP’dir. Bu partilerin ilkelere değil liderlere olan kuvvetli bağı, çok yüksek oy almalarına rağmen bir gün sonlarının gelmesine sebep olmuştur, olacaktır.
Tabii Cumhuriyet Halk Partisi’ni bunların dışında tutmak gerek… Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından sağlam ilkeler üzerine inşa edilen CHP, gücünü liderlerinden değil ilkelerine olan bağlılığından ve halktan almıştır. Bundan dolayı da yıllardır iktidar gücünü elinde tutamamasına rağmen varlığını korumuş, sürekli olabilmiştir.
Peki ya siyasetçiler nasıl "kalıcı" olacaktır?
Gücünü makamından alan siyasetçiler, makamların ne kadar gelip geçici olduğunu tam özümseyemediği ve halkın gönlünde taht kuramadığı müddetçe tarihin tozlu sayfalarında yerlerini alacaklardır. Hele ki o makamın gücüyle tüm insani değerleri alt üst edercesine, acımasız bir politika izleyenler, o gün çok ses getirip başarılı gibi görünseler de uzun vadede unutulmaya mahkum olacaklardır.
Şöyle bir hafızalarınızı yoklayın.. Özal döneminin en tantanalı bakanları, vekilleri, zenginleri bugün nerelerdeler? O günler manşetlerde koca koca adları yazılan bu siyasetçilerden kaçını bugün sevgiyle özlemle anıyorsunuz?
Özlemle andıklarımızın çoğu halka hizmet için siyaset yapan, halkçı, etik, hümanist isimlerdir…
Her siyasetçinin hayali olan “Efsane Başkan” “Efsane Bakan” olma ideali kaç isim için mümkün olabilmiştir? Tabii sürekliliği bir koltukta 30 sene oturmak olarak algılamamalı... Kalıcı olmak, topluma değer sunmak, sunduğu değerle sürekli fayda sağlamak demek daha doğru olacaktır. Yani gelişime kalıcı katkı sağlamak bir nevi...
Sürekli olmak, kalıcılık, tarihte güzel işlerle hatıralarla yer almak çok kolay değil belki de… Kesin bir reçetesi yok elbet… Ama imkansız da değil…
Cumhuriyet Halk Partisi dünyanın sayılı köklü partilerinden biridir. Varlığını Kuva-yı Milliye‘den alan CHP, tarihin çeşitli dönemlerinde çok zor günlerden geçmiş fakat ayakta kalmayı başarabilmiştir. Bugün de yaşadığı her türlü baskıyı, operasyonu, dağılma tehlikesini köklerindeki devrimci ruhuyla aşacak kudrete sahiptir. Yeter ki bünyesindeki liyakatli, ideolojik altyapısı sağlam, Atatürk’e ve Cumhuriyet’e gönülden bağlı kadrolarını, insan kaynağını doğru kullanabilsin. Yeter ki ortak bir hedefte, ülküde birleşebilsin.
Temel olan “insana”, “halka” dokunmak, etkilemek, bütünleşmektir…
Aslolan güç, makam, para, iktidar değil…
Aslolan bir Mustafa Kemal olabilmek belki de…
İsmiyle, cismiyle değil; ilkeleriyle, devrimleriyle, eserleriyle, hümanizmi ve ahlakıyla…
Çok Okunanlar

İşte Muhammed Yakut'un ölmeden önceki son sözleri!

Muhammed Yakut'un hayatını kaybettiğini ilk o duyurmuştu!

ROK'tan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı manipülasyonu

AKP'li isimlerin İmamoğlu korkusu

Partilerin oy potansiyellerini açıkladılar

Madımak Katliamı'nın stratejik hedefi neydi?

Toplumsal barış için: Acil vergi, sigorta, BAĞ-KUR prim ve stok affı

'Muhalife uyku da haram'

Zekai Paşa OYAK Yönetim Kurulu Başkanı oldu

Yeni Şafak önce paylaştı, sonra sildi