Yıllar boyu Cumhuriyetin faziletlerinden bahsettik. Atatürk’ün hayalini kurduğu, altyapısını oluşturduğu ve olağanüstü bir başarıyla yaşama geçirdiği büyük aydınlanma devriminin önemini anlattık.
Kuşaklar boyu süren bu anlatıların, kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yıllar içerisinde daha iyi anlaşılan yüksek değeri sonucunda Türk milletinin büyük bir çoğunluğunun üzerinde anlaştığı ortak değeri, ülküsü Cumhuriyet çatısı altında bir ve bütün olarak yaşamak oldu.
Bu sevgi ve istek gönüldendi. Üstelik yıllar içerisinde bu gönüllüğün artmasının en önemli sebebi, içinde bulunduğumuz coğrafyadaki birçok ülkede Atatürk gibi bir liderin eksikliğinin hissedilmesi, eşi benzeri olmayan Cumhuriyete sahip olmayışlarının doğurduğu sıkıntılar, sancılar ve devletlerinin zayıf temellerinden dolayı yaşadıkları varlık mücadelesi oldu.
Afganistan’da insanlar çaresizce uçaktan atlarken daha iyi anladık Cumhuriyetin değerini…
Suriye’de insanlar mezhep savaşından ölürken daha iyi anladık Cumhuriyetin değerini…
İran’ın kadınlara uyguladığı yasaklarda, kısıtlamalarda daha iyi anladık Cumhuriyetin değerini…
Irak etnikçi, mezhepçi parçalara ayrılırken daha iyi anladık Cumhuriyetin değerini…
Türk ordusunun, hem coğrafyamızda hem de tüm dünyada saygı uyandıran anlı, şanlı tarihinde daha iyi anladık Cumhuriyetin değerini…
Laik ve bilimsel eğitimle yetişen doktorlarımızın Covid dönemi başarısında daha iyi anladık Cumhuriyetin değerini…
Alevi-Sünni, Kürt-Türk, dindar-seküler iç çatışmasına düşmeden, ulus olabilmenin kudretinde anladık Cumhuriyetin değerini…
Bölgemizdeki birçok ülke; Suriye, Lübnan, Irak, Mısır, Filistin, Ürdün tarihin çeşitli dönemlerinde manda yönetimi altında yaşarken, tarihinde hiçbir esaretin olmadığı bir milletin parçası olmaktan duyduğumuz onurda yaşadık Cumhuriyetin değerini…
İçinde bulunduğumuz coğrafyada, yakılan, yıkılan, dağılan, parçalanan ülkelerin tarihinde bir büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk ve o büyük liderin kurduğu Cumhuriyetin eksikliğini gördüğümüzde daha iyi anladık Cumhuriyetin değerini…
Biz anladık, çoğalarak anladık, üzülerek anladık, tecrübe ederek anladık, canımız yanarak anladık, kimi zaman da uğruna bedel ödeyerek anladık…
Bizi bu coğrafyada hala ayakta tutan en önemli değer 1923’te gerçekleşen o büyük devrimdir.
Tarihsel gerçeklikler ve dönemin imkanları göz önünde bulundurularak eksiği fazlası elbette eleştirilebilir. Fakat ateş çemberine dönmüş bir coğrafyada Cumhuriyet’e sahip çıkmak yerine “kanlı 1923 darbesi” diyenler ve onu yıkmaya heves edenler varsa, bu en başta kurtuluş mücadelesi vermiş milletimize ihanettir. Tarihe not düşmüş olalım.
Çok Okunanlar

Ortalığı karıştıran evlilik teklifi

Gel bakalım Yiğit Bulut efendi

“İkinci Habur mu, İkinci Mondros mu?”

Parmağına krem süren vekil gündemde

Gazeteler, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını nasıl gördü?

İkinci Habur mu ikinci Mondros mu?

CHP'li Yavuzyılmaz'dan LGS sonuçlarıyla ilgili çarpıcı iddia

Özgür Özel’e hakkında başlatılan jet soruşturmaya CHP’li isimlerden sert tepki

Spotify'la yaşanan 'Emine Erdoğan listeleri' krizinde yeni gelişme

Anayasa değişikliğinin de ötesinde BOP'a hizmet eden süreç