Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2894
Dolar
Arrow
35,4879
İngiliz Sterlini
Arrow
43,2468
Altın
Arrow
3037,0000
BIST
Arrow
9.715

Milletvekili transferleri ve siyasi etik…

Platon yüzyıllar önce “kamu makamı, kamu güvenidir” diyerek aslında siyasi etiğin kısa bir özetini geçmiş. Milletvekili transferlerinin yeniden gündeme geldiği şu sıralarda siyasi etik konusunu hatırlatmakta fayda var.

2023 Genel Seçimleri öncesinde özellikle muhalefetin ve daha özel olarak da Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun sıklıkla dile getirdiği bir konuydu siyasi etik yasası. Seçimi kazanmış olsalardı hayata geçirecekleri öncelikli yasalardan biriydi..

Şimdi bu konuyu yeniden tartışmanın tam zamanı… 

Peki nedir bu siyasi etik? Gelin biraz göz atalım isterseniz…

Aslında etik kısaca ahlaki değerler ışığında bireyin doğru davranışı sergilemesi denilebilir. Genel olarak ise etik davranış güncel yaşam içerisinde yalan söylememek, hırsızlık yapmamak, adaletsiz davranmamak, hak yememek, toplumsal değerlere saygı duymak gibi davranış kalıpları olarak görülebilir. Siyasette etik ise dünyadaki birçok ülkenin üzerine kafa yorduğu, evrensel normlar oluşturmaya çalıştığı, hatta etik davranış kodları olarak yazılı hale getirip sistematize edilmeye çalışılan bir konudur. Önemli yani. Önemli diyorum çünkü bizim ülkemizde hala siyasi etik üzerine ciddiyetle çalışıldığı, kafa yorulduğu söylenemez. Akademik alanda çokça çalışılan bir konu olmasına rağmen, uygulamaya gelince epey zayıf kaldığımız bir kavram.

Siyasi etik denilince tabii ilk önce insanın aklına siyasetçinin kamudan aldığı gücü kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaması geliyor. Bu hava gibi, su gibi kamu görevlisinin sahip olması gereken bir özellik. Sadece kendi çıkarları doğrultusunda değil, kendi çevresine, yakınlarına da çıkar sağlamaması önemli. Dürüst olması, adaletli olması, anayasaya bağlı kalması, etkin çalışması, şeffaflığı, hesap verebilirliği etik değerler arasında sayabiliriz. Ayrıca milletvekillerinin yüksek ölçekli hediyeleri kabul etmemesi, mal bildirimini kamuoyuna açıklaması, yolsuzluk yapmaması, meclis dışı konuşma ve katıldığı toplantılardan ödeme almaması gibi bazı unsurları da siyasi etik değerlendirmesi içerisinde sayabiliriz. Aslında milletvekilliği ile bağdaşmayan işler hem meclis iç tüzüğünde, hem de anayasada tariflenmiştir. Her ne kadar bu maddeleri siyasi etik kapsamında değerlendirebilecek olsak da etik kodların daha kapsamlı tariflenmesi zaruri görünüyor.

2023 Genel Seçimlerinden sonra yazdığım yazılarda milletvekili transferi ile dolu bir yasama dönemine girdiğimizi belirtmiştim. Elbette bu transferler sadece muhalif bir partiden seçilip iktidar partisine geçmek üzere değil, kimi zaman muhalefet içerisinde de parti değiştirme olarak ortaya çıkabilir.

Fakat önümüzdeki dönemde yapılacak olası yeni anayasa çalışması ya da bir erken seçim oylaması açısından partiler arası dengeler ve milletvekili sayısı çok büyük önem kazanıyor. Belki de bu noktada tartışmamız gereken konu muhalif bir  partinin seçmenleri tarafından oy alıp temsil edilmek üzere parlamentoya seçilen bir milletvekilinin iktidar partisine geçmesinin etik olup olmadığıdır. Bunun tam tersini de sorabiliriz elbette…

İktidar partisinden parti kurmak için milletvekili iken ayrılmak etik açıdan nasıl değerlendirilmeli? Bu iki soru arasındaki en temel değişken ayrılığın gerekçesidir. Yapılan çalışmalarda milletvekili transferlerinin %54,8’inin bireysel çıkar için yapıldığını ortaya çıkmıştır (Tuncay, 1996: 287). 

Bireysel çıkar açısından bakıldığında muhalefetten iktidara geçmekle, iktidardan muhalefete geçmek arasında çok ciddi bir farklılık var.

O halde tüm bu değerlendirmeler ışığında yeniden soralım sizce milletvekili transferleri siyasi etiğe uygun mudur?

Tuncay, S. (2016). Parti içi demokrasi ve Türkiye (Vol. 2). Gündoğan Yayınları.