Adı ile müsemma 'Yiğit' bir çocuk

İBB'de yeni bir dalga daha olmuş.

Belediyenin insan kaynakları yetkilisi Yiğit Oğuz Duman sorguya alınmış.

Bana sorsaydılar söylerdim gerek yok diye.

Öğretmen bir ana babanın çocuğu.

Babası erken yaşta rahmetli olmasına rağmen, hala yad edilir ruhuna fatiha okunur.

Çok gencin hayatına dokunmuş rol model olmuştur.

Dedesi de öyleymiş derler.

Trabzon Anadolu Lisesi mezunu.

Boğaziçi endüstri mühendisliğinde okumuş ki kazanmak için ayrı bir zeka gerekir.

Yani üniversite sınavında derece yapmış.

Bizim dönemlerin neredeyse en zekisi.

Benden bir yaş küçük olduğu için birlikte okumadık ama çok ortak arkadaşımız var.

Soğuk savaş döneminin kıt kaynakları ile büyüyen bir nesiliz.

Okumaktan başka çaresi olmayan ailelerin çocuklarıydık.

Ailelerimiz haram helal konusunda tüm aileler gibi aşırı hassastı.

Göz hakkı diye bir şey bilmez, kimsenin bahçesinden bir erik bile aşırmazdık.

Velev ki şeytana uyup aşırsak vicdan yapar gidip ya özür diler ya da helallik isterdik ki bahçe sahipleri ceplerimizi meyveyle doldururdu.

Beraber büyüdüğümüz arkadaşlarla halen görüşüyoruz.

Kim nerde, ne yapıyor biliyoruz.

Takip de ediyoruz.

Hatta dün Beylerbeyinde Trabzonluların kutsal mekanı Karpi’de pazar gıymalısı yerken, biri bana selam verdi ki zor da olsa çıkardım kim olduğunu.

40 yıl önceden liseden arkadaşım.

Epey ilerlemiş, gayet güzel işler yapmış.

Kısaca, kefil olduğum bizim dönemin çocuklar, asla yanlış işlere girmezler.

Harama el uzatmazlar.

Kimsenin hakkına girmezler.

Liyakata önem verirler.

Boş beleş işlerle asla uğraşmazlar.

Devlet nedir bilirler.

Hak etmedikleri şeye el uzatmazlar.

Elbette bir çok insanımız da böyledir ama ben kendi dönemim için söylüyorum bunları.

Öyle programlanmışız.

Dolayısıyla, ismiyle müsemma, Yiğit gibi ülkenin yetiştirdiği kıymetli çocuklara karşı daha hassas davranalım ki bunların çoğu yurtdışına göç eyledi.

Elde kalan vatanseverleri de bu gibi uygulamalar ile bezdirmeyelim.

Yenisini yetiştirmek kolay değil.