Diplomalı yarim

Yine alevlendi.

20 yıldır diploma aşağı, diploma yukarı.

Diplomanın kıymetli olduğu dönemlerin birinde, diplomalı birisi, belki ben de başkan adayı olurum da rakiplerimin en azından sayısını azaltırım ya da lise mezunu kayınbiraderinin önünü keserim diye kanuna bir madde koymuş.

Başkan üniversite mezunu olacak.

Yetmez.

Hem de dört yıllık fakülte diye de eklemiş.

Mazallah, dörtten az olursa ülkeyi yönetemez diye düşünmüş zaar.

Yani Almanya’dan alınan 3 yıllık üniversite diploması da makbul değil.

Amerika’da okurken, bazı Amerikan üniversitesi mezunu Türklerin, askerlik sebebiyle Türkiye’ye gidemediklerine şahit olmuştum.

Neden gidip kısa dönem yapmıyorsunuz dediğimde de biz burda yaz okuluna giderek, üniversiteyi üç yılda bitirdiğimiz için, lise mezunu er olarak uzun dönem askerlik mecburiyeti var demişlerdi.

Bazıları da Türkiye’de o yıllarda Marketting Bölümünün karşılığı Pazarlama Bölümü olmadığı için denklik sorunu nedeniyle yine üniversite mezunu kısa dönem er değil, lise mezunu uzun dönem er olarak askerlik şartmış demişlerdi.

Yani doksanlı yıllar, Türk gençliği için çok zorlu yıllardı. 

Yurtdışına eğitim amaçlı gitmeler başlamıştı.

Sistem henüz kümes dışında okuyan öğrencilerini nasıl bir kefeye koyup değerlendireceğini bilemiyordu.

O sebeple evraklarını çok ince eleyip çok sık dokuyordu.

Usulsüz işlemi vatana ihanet saydığı için keseri sürekli devlet tarafına yontuyordu.

Dolayısıyla da değil Amerika, Kıbrıs Türk Devletinden geçişleri de elektron mikroskopu ile inceliyor, usulsüzlüğe asla izin vermiyordu.

Elbette sistemin boşlukları vardı. 

Benim, Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünü  460  puanla kazanmama rağmen, 490 puanlı daha yüksek İTÜ İnşaat Bölümüne yatay geçiş hakkım vardı.

Geçen arkadaşlarım da oldu.

Artık yok.

Yüksek puanlı üniversiteye yatay geçiş mümkün değil, düşüğüne mümkün.

Neyse konu sıradan insanların değil akademidekilerin bile anlaması için aşırı karmaşık.

Hikayeye dönersek,

Artık, askerlik bedelli olduğu için sorun yok ama akranlarımın çektiği ızdıraba bizzat şahit olmuştum.

Türkiye’ye gidip askerlik yapmadığı için vatandaşlıktan atılana bile şahit oldum ki şimdilerde genel kurmaya dua ediyorlar.

Hem Amerikan vatandaşı olmuşlar hem de zengin olmuşlar.

Amerikan vatandaşı olunca , askerliği bedelli yapmışlar.

Zenginlikleri de yanlarına kar kalmış.

Hatta birisi Kaliforniya’da Bölge Başkanı dahi olmuş.

Sanırım, Akçaabatlı İmamoğlu’nu da benzer bir son bekliyor.