Fukuşima’dan Maraş’a

Doğal afetler, yüz yıllardır insanoğlunun baş belası.

Tabii ki akıllı başların belası değil.

Akıllı başlar, doğanın canlı olduğunu bilir. Hayat tarzını ona göre tasarlar.

Doğanın canını yakacak, onu üzecek, kalbini kıracak uygulamalardan kaçınır.

Çünkü doğa, üzerine yüklenen tonlarca ağırlığındaki betonarme yükten rahatsız olur.

Delicilerle ciğerlerine sokulan burgular, öksürtür doğayı.

Bizim ağaç diye gördüğümüz saçlarını yakarsanız, canı sıkılır.

Bunları neden yazdım?

Hikâye mi anlatıyorum?

Çoğumuz hikâye diye düşünebilir.

Fukuşima’ya bakarsanız, hikâye mi değil mi anlarsınız.

Japonlar, depremle yaşadığı için binalarının yıkılmaması için tüm önlemleri aldılar.

Son yıllardaki depremler, neredeyse hiçbir binasına zarar veremedi.

Hiçbir can kaybı olmadı.

Ta ki doğanın, Fukuşima Nükleer Santrali'ni patlatmasına kadar.

Depreme karşı önlem aldığını düşünen Japonlar, doğanın canını yakmaya, sinirini bozmaya devam ettiler.

Nasıl olsa izolatörü icat etmişlerdi.

Deprem anında, binaların temel bağlantılarına yerleştirdikleri raylı sistem, depremin dinamik yükünü sönümlüyor ve binaların çökmesini önlüyordu.

İzolatörlere öyle güvendiler ki mobillerini bile yaptılar. Evlerindeki eşyaların altına yerleştirdiler. Buzdolabının altına monte ettikleri izolatör ile deprem anında, eşyaları bile yerinden oynamıyordu.

Artık doğayı dizginlediklerini, doğanın efendisi olduklarını düşündüler.

Canlı olan doğa elbette aptal değildi.

Canını yakmaya devam eden bu insanları, cezalandırmayı kafaya koymuştu.

Öyle de yaptı.

Deniz kenarına inşa edilen ve etrafı tsunamiye karşı beş metrelik duvarlarla korunan Fukuşima Nükleer Santrali'ni hedefine aldı.

Madem ki sırtına yükledikleri binaları artık yıkamıyordu, başka bir yol bulmalıydı ki sırtındaki yükü atıp bir nebze olsun rahatlasın.

Yarattığı sarsıntının ardından oluşan tsunami ile 6 metrelik dalga yüksekliği, Japonların kâbusu oldu.

Beş metrelik koruma duvarı aşan dalgalar, santralin soğutucu dizel motorlarına ulaşarak, soğutma sistemini kilitledi.

Soğutma sistemi felç olan nükleer santral, ısındı da ısındı ve sonunda dayanamayıp patladı.

Doğa da öcünü aldı.