Haftaya salı seçim var

Amerika’da seçim günü geldi. Salı günü seçim var. Nedense Türkiye’de eskisi kadar haber olmuyor bu seçim.

Saksafoncunun zamanı yıkılıyordu ortalık.

Sonraki adaylar ihtiyar olunca, libidolar düştü.

Heyecan kalmadı.

Yine de bir yazı yazayım dedim Keriman abla için.

Anketçiler menhattın müteahhidine şans veriyor.

Ben ise Keriman ablanın seçimi kazanacağını düşünüyorum.

Anketçilere güvenmediğimden, eski bir arkadaşımı aradım.

Eski arkadaş deyince, öyle gemi kaçkını Türkleri değil.

Fukara bir öğrenciyken, Amerikan köylüsü bir kız arkadaşım vardı.

Metroda avladıydı beni.

Ailesi beni çok sevdiydi de sürekli evlerine çağırırlardı.

Safça gördüydü herhal.

Yer içerdik.

Bodrum katındaki evimden, çiftliklerine gidince, ben de bir değişik olurdum.

Mangal yanar, dana sosisler ağzımın suyunu akıtırdı.

Sanki benim için olağanmış gibi davranır, hiç renk vermezdim.

Hayatım mangal başında geçti havası yaratmaya çalışırdım.

Cızırdayan siteklere dayanamayıp, herkesten fazla, ikişer üçer götürünce, fukaralığımın belli olduğunun da farkına varmazdım.

Herhalde kızlarını uyarmaya çalışıyorlardı, başına iş gelir diye.

Baksana, darı ambarına düşmüş aç fare gibi yiyor diye, çaktırmadan kızlarına işaret ediyorlardı sanırım, bu gariban göçmeni sepetle diye.

Fazla uzatmayayım da içinde olduğum afgan çobanına benzer halimiz ortaya çıkmasın.

Sonunda sepetlendik tabi, ama epeyce protein de yüklenmedik değil.

Biraz da sevdik sevildik tabi.

Çok daha detayına girmeyeceğim, sonra kavga çıkıyor evde.

Neyse, eski arkadaşımı aradım, seçim ne olur hesabıyla.

Ben onun yalancısıyım.

Dedi ki, sarı saçlı müteahhitten bıkmışlar.

Amerikan köylüleri eskisi gibi destek vermeyecekmiş.

Eğer seçilirse, ülkeyi terk etmeyi düşünen çok varmış.

250 yıllık demokrasi birikimlerinin geri döndürülemez biçimde hasar görür diye endişe varmış.

Amerika’yı tekrar şirket gibi yönetirmiş.

Koca ülkeyi içine kapatıp, üretim gücünü düşürebilirmiş.

Liyakat sisteminin yerine, eş dost akraba gelebilirmiş.

Ülkeye daha çok göçmen gelebilir, Amerikalıların işlerini ellerinden alabilirmiş.

Aşırı göçmen akışı, güvenlik sorunu yaratabilirmiş.

Göçmenler, oturum izni almak için, çok çocuk yapıp, sağlık sistemini sıkıntıya sokabilirmiş

Göçmenlerin entegrasyonu pek mümkün değilmiş, yıllar sonra bile Amerikalı olmuyorlarmış.

Fakirlik artabilirmiş.

Epey bir şikayet dinledim, endişenin hat safhada olduğunu anladım.

Kısaca edindiğim izlenim,

Keriman abla bu seçimi öyle ya da böyle alacak.