Nivyork’ta İskan: Buruklinli Sülün Osman

Gazetelerde birkaç gündür, nivyork belediye başkanının maceraları dönüyor. Bizim yaptığımız binanın iskanını vermemiş, poker yüzlü nigır.

İpe un sermiş.

Bugün git yarın gel demiş.

Kaçak kat çıkmışsınız demiş.

Balkona cam yapmışsınız demiş.

Subasman, kotunda değil demiş.

Yalıtım 1 santim ince olmuş demiş.

Çatı kotu 2-3 santim yüksek kalmış demiş.

Yan parsele yarım milim tecavüz var demiş.

Kamu arazisine gölge etmişsiniz demiş.

Liste epey uzunmuş.

Bina inşaatına talimatlı gönderdiği iskan elemanı, görevini yapmış, işi yokuşa sürmek için alavere dalavere çevirmiş.

Yağlı kapı bulduk, soyalım soyabildiğimiz kadar diye düşünmüş herhalde. 

Bunları okurken, inşaat yaptığım dönemlerdeki hikayeler geldi.

İnşaat mühendisi olunca, kooperatif kuran arkadaşlar beni de üye yapar, bedava mühendislik hizmetinden yararlanırlardı.

2-3 kooperatif inşaatı tamamladım, arkadaş hatrına.

İnşaatlar zamanında tamamlandı.

Bütçe de genelden az aşıldı.

Pek fazla dolandırılmadan, uygun fiyata ev bark sahibi olduk.

Ama iskan aşamasında benim de ufak tefek sorunlarım olmadı değil. 

Zaten müteahhitliğin yapım aşaması değil iskan aşaması zordur.

Bunu bizim nivyork ekibinin bilmesi lazım aslında.

Neyse, Belediye başkanlarını şahsen tanıdığım halde, eksikleri tamamlama rağmen, iskan evrakını almak öyle kolay olmadı.

Avrupa Birliğine girmek daha kolay olabilirdi, diye düşünmüştüm.

Belki 50 kere gittim iskan birimine.

Çoğu da öğrencim olduğu halde.

Tüm eksikleri tamamlattılar bana.

Allah razı olsun sayelerinde gözümüzden kaçan işleri de bedavaya öğrendik ve tamamladık.

Yine de birkaç eksik kalmış ki onları da sünnet babında Allahın rızası, peygamberin kavli ile yerine getirdik.

Bir hayırlı olsun kurbanı kestik 

Şantiyede tüm işçilerimizle birlikte final mangalı yaptık.

Bir toplu sünnet töreni masraflarını üyelerimize bölüştürdük.

Bir de Eskişehir’de meşhur olan yağmur duası kavurması üstlendik.

Helali hoş olsun.

Hepi topu bu.

İyiki nivyork’da inşaat yapmamışım.

Alim allah, doğduğuma pişman edermiş, Buruklinli harlem çocuğu.

Ne suyu ne kanalizasyonu ne de elektriği bağlarmış.

Bizim başkanlar halden anlarmış meğersem.

Çiğ süt emmemiş.

Nivyork başkanı gibi soyguncu değilmiş.

Vatandaş yararına aktivitelere destek istemiş o kadar.

Yoksa ne Amerika bileti ne de milyonluk avantalar peşine düşmemişler.

Başkanlarımızın kıymetini bilelim.

Yoksa çorabımıza kadar soyar, nivyorkposta da manşet atarlar, sahtekar osmanlı diye.