Roma’yı çökerten virüs Kemal’in Türkiyesini çökertmez mi?

İtalya’nın yeni imparatoru Melanie, herkesin dilinde.

Roma Roma diyor.

Ayağa kalk Roma diyor.

Kalkamayacağını kendisi de biliyor da siyaseten racon kesiyor.

Saf, güneyli bir köylü delikanlısını punduna getirip bir çocuk yapmış, ardından da hemen kapı dışarı sepetlemiş.

Hala, Roma Roma, ayağa kalk diye zırvalıyor.

1960’ların sanayi devi, futbolun sineması, dünya modasının merkezi koca İtalya’nın sınıflarında italyan öğrenci kalmadı.

Çocuk sayısı konusundaki telkinlere kulak asan olmayınca, İtalya Dünya ticaretinden çekildi.

Tıpkı bir dönem, Dünya armatörlüğünün merkezi olan Yunanistan gibi. 

Dolayısıyla, nasıl ki bin yıllık Roma çöktü, altı yüz yıllık Osmanlı ve Alman imparatorluğu çöktü, 100 yıllık Modern Türkiye de çökecek.

İstila edilecek.

3 ya da 4 parçaya bölünecek.

Yılların şöhretli ve zengin yaşam biçimi ardından çöken, Kudretli Roma ile aynı sonu paylaşacak.

Gogıla Roma neden çöktü diye yazarsanız şöyle söyler size.

Ahlaksızlık, mezhep kavgası, hırsızlık, koltuk sevdası ve savaşı ve azalan nüfus.

Daha onlarca tali sebebi de vardır muhakkak.

Ama esas sebep, konformizm ve takibinde üreme sorunu.

Ülkenin zenginliğinden pay alarak sınıf atlayan grubun, üreme işini gözardı etmesiyle, nüfus azaldı, ülke zayıfladı, topraklarını koruyamadı ve barbarların istilalarına açık hale geldi.

Gerisi malum.

Kemal’in Türkiyesini de benzer bir son bekliyor.

1923 yılında Osmanlının da mirasıyla kurulan Modern Türkiye, geçtiğimiz yüz yılda epeyce yol aldı. 

On yılda on beş milyon genç yetiştirdi her yaştan.

Okullar, yollar, barajlar yaptı.

İki yüz doktoru vardı, iki yüz bin doktora ulaştı yüz yılda.

Ardından konfora alıştı.

Kontrollü üredi.

Eğitimli sınıfı ise neredeyse hiç üremedi.

Devlette üremesini istemedi.

Cahilin ferasetini üstün gördü.

Televizyondan da açıkladı.

Eğitimliler, ürettiğini de gavura gönderdi.

Dolayısıyla Kemal’in Türkiyesi planlanan ömrümü tamamladı.

Aslında çok bile yaşadı.

2008 yılında Ergenekon kumpası ile tamamlanan ömrü ne hikmetse 2016 ya kadar uzamıştı.

Kısa bacaklı, kalın belli, elma göbekli, çökük alınlı, perçem saçlı, soluk benizli neandartal barbarların istilası ile 2016 temmuzunda yıkımın eşiğine geldi Modern Türkiye..

Tam yıkıldı derken, tekrar canlandı.

Bu canlanması ne kadar sürer derseniz, pek uzun olacağını söyleyemem.

Hattı zatında Kemal’in Türkiyesinin nesilleri olayın hala farkınında değil.

Yapmadığı ya da yaptığı bir çocukla, Modern Ülkesinini koruması, istilaları önlemesi mümkün değil.

Haa, önümüzdeki on yılda, teknoloji gelişir de ömrü 150 yıla uzarsa ve de istilacıları virüs ile yok ederse, o zaman hikaye değişir.