Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Giderek Yayılan Covid 19 Hastalığı

Bundan kısa bir süre evvel Covid 19 hastalığının ülkemde seyri hakkında, biraz da güldürücü olmaya çalıştığım, bir yazı yazdım (Boğanın Yanından Geçen Ambülans Sayısı, 12punto, 27 Ağustos). Bugün güldürücü olmaya niyetim yok.  

1. Ülkemde Covid 19 aşıları yok. Her ne hikmetse grip ve zatürree aşıları var da Covid 19  aşıları yok. Halbuki uygar ülkelerde bu aşılar var ve hastalığın daha tehlikeli seyrettiği kesin olan ileri yaştakiler ve herhangi bir nedenle dirençleri kırılmış olduğu düşünülen vatandaşlar, aşı olmaları için, belirli aralıklarla uyarılıyor. 

2. Ülkemde Covid 19 hastalığına, özellikle ilk 5 gün içinde kullanıldığında, ölümcüllüğü en az % 80 dolayında azalttığı bilinen, Nirmetrelvir ile Ritonavir etkili maddelerinin bir arada kullanılmasından oluşan ilaç bulunmuyor ve hiç bulunmadı. Halbuki aynı ilaç özellikle salgın sırasında bazı uygar ülkelerde hastalara bedava dağıtıldı.                                                                                                                 Buna karşın Sağlık Bakanlığınca 2022 yılında ruhsatlandırılan etkili maddesi Molnupiravir olup ilk 5 gün içinde kullanıldığında % 30-50 dolayında ölümcüllüğü azalttığı bildirilen bir ilaç var. Salgın sırasında yaşlı ve dirençleri azalmış hastalara, PCR testleri pozitif ise, Sağlık Bakanlığınca bedava dağıtılıyordu.  Bundan iki yıl evvel  hastalığı geçirdiğimde, ileri yaşım nedeniyle, bana da verildi. Bu uygulamanın halen devam edip etmediğini bilmediğim gibi, kimi hekim arkadaş dahil, çok kimsenin bu uygulamadan haberi bile yok. 

3. Okulların da açılmasıyla beraber gerek Covid 19 gerekse de belirti ve bulguları ona  benzeyen, çok durumda ondan ayrılamayan   grip ve nezle olguları çok artmış görünmekte. Öte yandan söz konuşu artışı kanıtlayan somut veriler ortada yok. Bu arada altını çizeyim grip deyip geçtiğimiz/geçtiğiniz rahatsızlık da pek tehlikesiz bir hastalık değildir.  

4. Yine esefle belirteyim, güncel uygulamada, Covid 19, grip veya nezle belirti ve bulgularıyla başvuran hastalarda, Covid 19 tanısı için sadece – o da çoklukla hasta isterse – çabuk testle (aglütinasyon testi) Covid 19 taraması yapılıyor. Halbuki bu, evlerde de yapılabilen, çabuk test Covid hastaları arasında oldukça düşük oranda (kimi çalışmada ancak % 50 dolayında) pozitif. Esas yapılması gereken PCR testinin ise Covid 19 hastalarında pozitif bulunma oranı belirgin daha yüksek. Bu nedenlerle çabuk testi negatif bulunan hastalara, PCR testi yapılmadan, sende hastalık yok demek yanlış olduğu gibi çabuk testi pozitif çıkan hastalara ek olarak PCR yapmamak da yanlış. Bu son yanlışın 3 nedeni var: 

a. Salgının gidişi hakkında sağlıklı veri toplamak, öyle bir niyet varsa, ancak PCR verileriyle oluyor.    

b.  Yukarıda belirttiğim, Molnupiravir etkili maddesi olan ilaç, bakanlıkça sadece PCR testi yapılıp, pozitif çıkan hastalara veriliyor. 

c.  PCR testi pozitif çıkıp da hastalığı geçirenler yakın gelecekte, en azından 4-6 ay, tekrar bu hastalığa büyük olasılıkla yakalanmıyorlar. Bunu bilmenin de en azından hastanın kendi yaşam tarzını ayarlamakta kuşkusuz yararı var.   Diğer bir deyişle, hasta, halk sağlığını yönetenlerin aşılanmaya gereken önemin verilmediği bir ülkede, aşılanmış gibi oluyor. Testler konusunu kapatmadan şunu da bilmek önemli. Çabuk testin esas yararlı olduğu yer, bir Covid 19 hastasının bulaştırıcı olup olmadığını saptamakta bize oldukça  yardımcı olması.    

5. Covid 19 hastalığı, resmi verilerle desteklenmese de, yakın geçmişe göre, ne iyi ki, halen belirgin daha hafif seyrediyor.  Ancak şöyle bir varsayım yapalım. Diyelim Covid 19’ün sıklığı ve öldürücülüğü ancak grip hastalığı düzeylerine indi. Böyle bir olasılık, belirli bir zaman dilimi içinde belirgin sayıda hasta gripten hayatını kaybediyorsa grip + Covid19’dan ölenlerin sayısını ikiye katlamaz mı? 

6. Özetle, Covid 19 virüsü halen ülkemizde hızla yayılıyor. Görece hafif bir hastalık yapıyor bu da bir yerde, toplumu giderek bu virüsü, sürü bağışıklığı yoluyla daha dirençli kılıyor. Ancak bu yayılmanın bir başka yönü daha var. Aynı virüs, insandan insana bulaştıkça şaşmaz şekilde mutasyona uğruyor (yani yapısını değiştiriyor) ve günün birinde çok daha öldürücü bir hale gelebiliyor. İşte bunu bilen uygar dünya hem bu virüsün yayılmasını önlemeye çalışıyor hem de bir mutasyon geçirip geçirmediğini yakından izliyor.  

7. Burada herkesin bilmesi, hem de çok iyi bilmesi gereken bir nokta var. Takmayı sevmediğiniz o maske sadece sizi virüsten korumuyor, sizde bir belirti vermediği durumlarda taşıyıp taşımadığınızı bilemediğiniz virüsü başkalarına bulaştırıp virüsün yaşamını uzatmanıza ve günün birinde bir değişikliğe uğrayıp sizin ve sevdiklerinizin çok daha ağır bir hastalığa yakalanmanızı önlüyor. 

Derin esefle izliyorum. Bu sıraladıklarım ne sağlık yöneticilerinin, ne de sayıları iki elin parmaklarını geçmeyen hekim dışında pek kimsenin öncelikli derdi değil gibi.  Bu umursamazlığa, bu veri yoksunluğundan rahatsız olmamaya, maalesef tıp fakültelerimiz de dahil.