2 Eylül’de, Yargıtay’ın ev sahipliğinde yapılan 2024-2025 Adli Yıl açılış töreninde, “Yeni Anayasa” konusunda, Cumhurbaşkanı ile Yargıtay başkanının örtüşen yaklaşımları üzerinde düşünülmelidir. Erdoğan ile Kerkez’in birbirini tamamlayan ve destekleyen konuşmaları, yürütme ile yargının iç içe geçmesi halinde ortaya çıkacak tabloyu merak edenler için yeterince aydınlatıcı olmuştur.
Adli yıl açılış töreninde, Yargıtay Başkanından, yasama yürütme yargı arasındaki dengeye dayalı kuvvetler ayrılığına dönüş, yargı üzerindeki vesayetin sonlandırılması, yargının siyasallaştırılmaması, mesleğe giriş ve yükselmede arkası olanın değil, bilgi birikim ve liyakatin esas alınmasına ilişkin tavır bekleyenler, yargıdan yürütmeye kayıtsız koşulsuz destek anlamına gelen bu konuşma ile tam anlamıyla hayal kırıklığına uğradılar.
Adli yıl açılış törenlerinin külliye yerine Yargıtay’da yapılacak olmasının yarattığı iyimser hava, yukarıda değindiğimiz konuşmalar nedeniyle kısa zamanda dağılmıştır. Bürokratik hantallığı ortadan kaldırmanın, kısa sürede karar alıp uygulamaya geçmenin, Türkiye’ye çağ atlatmanın mucizevi reçetesi olarak sunulan başkanlık sisteminin, yaşanan sorunların ana nedenine dönüştüğünün görülmesine rağmen tek cümle ile değinilmemesi not edilmelidir.
Adli yıl açılış töreni bana, Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığım dönemde (2017-2021) TBB’de yaşadığımız bir tartışmayı anımsattı. TBB’nin, Külliyede yapılacak olan 2019-2020 Adli yıl açılış törenine katılmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşı yazdığım muhalefet açıklamasını siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim:
KARŞI OY GEREKÇEM
Adli yıl açılış törenleri, geleneksel olarak Yargıtay’ın ev sahipliğinde yapılır ve savunmanın temsilcisi olarak TBB Başkanı da protokol konuşması yapardı. TBB Başkanının konuşması, hukuk ve yargı alanında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri eksenli olur, avukatların sorunları ve beklentileri en açık şekilde ifade edilirdi.
Son birkaç yıldır, Adli Yıl açılış törenleri, bu geleneğin terk edilmiş olmasının sonucu, Yargıtay yerine, siyasi erkin mekanında yapılmaktadır. Bu durum yargı bağımsızlığı açısından ciddi eleştirileri de beraberinde getirmektedir.
Kuvvetler ayrılığından kuvvetler birliğine geçişin doğal sonucu olarak, yürütmenin mekanında Adli Yıl açılışının yapılması gündeme gelmektedir. Yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkeleri göz önüne alındığında, savunmanın meslek örgütünü temsilen yürütme mekanında Adli Yıl açılışının yapılmasını kabullenmenin ve iştirak edilmesinin doğru olmadığını düşünmekteyim.
25.07.2019
TBB Başkan Yardımcısı
Av.Hüseyin Özbek
Yakın geçmişten günümüze gelirsek, Adli yıl açılış töreninde yapılan konuşmalar, etkisiz TBMM, yürütmenin etkisindeki yargı, her türlü yetki ve sınırsız gücün, lider / reis elinde toplandığı günümüz Türkiye’sinin ibretlik fotoğrafı olarak daima hatırlanacaktır.
Bir kez daha yineleyelim. Adalet, yalnızca bir sözcük değildir. Adalet, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür kuşakların yetişmesinin, ülkede rahat nefes alıp vermenin, düşünce ve ifade özgürlüğünün, yurttaşların güven içinde yaşamasının, başını yastığa koyup rahatça uyumanın güvencesi ve garantisidir.
Söylediklerimizin gerçekleşmesinin ön koşulu ise adalet güvercininin, yürütmenin kafesine hapsedilmediği bir ülke ve bir hukuk sistemini, toplumsal talebe dönüştürebilmektir!
Çok Okunanlar
Galatasaray Bodrum FK’yi yenerken, Muslera ve Kerem arasında gerginlik
Arka Sokaklar'daki tarikat sahneleri İslamcı kesimi rahatsız etmişti
Narin cinayetinde sır perdesi aralanıyor
Cübbeli Ahmet'ten Mauro Icardi'ye
Yandaş yazardan yeni seçim anketi
Narin’in ölümünde şüpheler artıyor! Teker teker inceledi
23 Kasım Cumartesi reyting sonuçları
Çok sayıda il ve ilçede eğitime 1 günlük ara verildi
Harp Okulu’nda geçen yıl ne oldu?
Sıla bebeğin teyzesi hayatını kaybetti