İki bakanın sürekli aynı açıklamayı yapmak zorunda kalması sizce güven mi verir yoksa zedelenmiş itibarın daha da bozulduğunu mu gösterir?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, her fırsatta “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsızdır” açıklaması yapıyor. Sanırım fanatik AKP’lilerin bile önemli bir kısmı bu söze inanmıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, her fırsatta “dezenflasyon programımız başarıyla çalışıyor. Kuraklık nedeniyle bazı küçük sürprizler oldu ama enflasyon düşüyor” diyor. Enflasyonun düşmeyeceğine halk da, esnaftan sanayiciye kadar iş dünyası da inanmıyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kendi söylediğine inanıyor mu bilmiyorum ama Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kendi söylediği “enflasyon düşecek” sözüne inanmıyor.
Bunu nereden çıkardın diye sorarsanız, yanıt basit. Önce hükümetin Orta Vadeli Programına ve Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerine bakacaksınız, sonra da Hazine borçlanmalarına bakacaksınız.
Buna benzer bir tespiti 15 Haziran tarihinde 12 Punto’da yapmıştım. Haziran ortasındaki Hazine borçlanmalarına baktığımız zaman, birçok iktisatçı, “faizlerin düşme beklentisine rağmen, Hazine neden yüksek faizle borçlanıyor” sorusunu gündeme getirmiştik. Bu ay da, 8 Ekim ve 14 Ekim tarihlerinde yapılan Hazine Borçlanmalarında aynı durum devam ediyor.
Merkez Bankası’nın 2025 yılı için enflasyon hedefi yüzde 14 idi. Sonrasında bu hedefi yüzde 21’e çıkardı. Yüzde 21’in de tutmayacağını gördü. Yüzde 24 enflasyon hedefini koydu. Gerçekleşmeyi yüzde 25-29 olur diye tahmin etti. Şimdilerde ise hem Merkez Bankası hem de Mehmet Şimşek yüzde 30’lardan yüzde 32’lerden söz ediyor.
Bu tahmin tutarsızlığı sadece bu yıla özgü bir şey değil. Her sene Merkez Bankasının enflasyon hedefleri yüzde 5’ten başlıyor sonra alıp başını gidiyor.
Şimdi önümüzde 2026 yılı var. Hükümetin orta vadeli programda 2026 yılı için enflasyon hedefi yüzde 16… 2027 enflasyon hedefi de yüzde 9…
Bu hedeflerin masal olduğunu hepimiz gibi Hazine de biliyor olmalı ki, Ekim ayının ilk yarısında, 2 yıl vadeli Hazine tahvillerinde yüzde 40, 10 yıllık vadeli hazine tahvillerinde de yüzde 32 faizle borçlandı.
Soru net. Madem önümüzdeki iki yılda birinci yıl için yüzde 16, ikinci yıl için yüzde 9 enflasyon hedefiniz var. Neden yüzde 40 faizle borçlandınız? İki yıl sonra yüzde 9 enflasyonun olacağı bir ülkede milletin vergilerinden topladığınız parayla yüzde 40 faiz ödemek ne demek? Böylesine vahşi bir reel faiz, bu milletin vergilerinin yağmalanması, milletin servetinin bir avuç rantiyeye aktarılması demek değil mi?
Dördüncü yıldan sonra enflasyonun yüzde 5’e düşeceği iddianız var. O zaman 10 yıl boyunca, yüzde 5 enflasyon varken neden milletten topladığınız vergilerle bir avuç rantiyeye yüzde 32 faiz ödeyeceksiniz? 10 yıl boyunca Türkiye’de enflasyon yüzde 28-30 seviyesinde mi olacak?
Bu soruların birden çok yanıtı var.
Ya çok beceriksizsiniz.
Ya enflasyonun düşeceğine siz de inanmıyorsunuz ama düşük enflasyon hedefi koyarak asgari ücretin, emeklinin, memurun, çiftçinin gelirlerini enflasyona ezdirip dar gelirliden varlıklı kesime vahşi servet transferine devam ediyorsunuz.
Ya gelecek için hukuk dışı planlar yapılıyor. Hukuk dışı yollarla Türkiye’nin finansal piyasalarda riskleri artacak. Şimdiden Hazineye stok yapma ihtiyacı duyuyorsunuz.
Ya da bilmediğimiz başka senaryoları da ekleyerek hepsi birden…
Bu enflasyon hedefi ve uzun vadeli borçlanmalar şunu gösteriyor. Önümüzdeki dönem bütçeleri, bu iktidar değişse bile faiz ödemelerine gidecek.
Çok Okunanlar

Dünyanın en güzel 40 ülkesi belli oldu!

Erdoğan sonrası dönem için geriye bir tek o kaldı

İmamoğlu'ndan dikkat çeken DEM, DEVA ve Gelecek çıkışı

Midas kapitalizmi!

Türkiye'nin en zengini artık Murat Ülker değil

Kürtçe tartışmalarına sessiz kalmadı

Enflasyon düşecekmiş: Kendi söylediği lafa inanmayanlar

Dilan Polat intihar girişiminde bulundu iddiası yalanlanmıştı

Atatürk bunları söylerken bu günü mü kast etmiş?

Doktora tezleri de şebeke tarafından sabunlaştırılıyor