Mahkemelerin ve YSK’nın kararlarına bakılırsa, bundan sonra ya Azerbaycan, Rusya gibi ülkelere benzer bir seçim sistemimiz olacak, ya da halk güçlü bir tavır koyup bu darbeyi püskürtecek.
Halkın güçlü bir tavır koyup bu darbeyi püskürtmesi için öncü bir siyasi partiye ihtiyaç var. Milletin kendi başına örgütlenip tavır koyması mümkün değil. Ne kadar güçlü olursa olsun, örgütsüz tepkinin başarıya ulaşma şansı çok düşük. Bu örgütlenmeyi en kolay ve seri şekilde sağlayacak olan da CHP…
Her şerden bir hayır çıkar sözü gibi olmasını dilerim. CHP’nin bugün meclisteki milletvekilleri ve mevcut örgütü son iki yıl içinde uzaydan gelen bir örgüt değildir. Defalarca seçim kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu’nu defalarca seçen bir örgüttür.
CHP, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan kurtulduktan sonra seçmene hala yeni bir program sunmadı. Seçmene sundukları iki beyanname hala ortada duruyor. Bir tanesi Altılı Masa için hazırladıkları 2400 maddelik bir program. Diğeri de CHP’nin İkinci Yüzyıl Vizyonu… İkisi de, Atatürk ilkelerinden uzak, soldan kopuk neoliberal politikalar içeriyor. Şimdi 4-9 Eylül tarihlerinde yeni program için bir çalıştay yapıyorlar. Bunca yargı darbesinin arasında güme gitmez umarım. Bundan sonra ne yaparlar bilemem ama ben bilinçli olarak yapılan Atatürk’ten ve soldan kopma politikalarını hatırlatayım.23 yıldaki hatalarını demiyorum, bilinçli bir şekilde yaptıklarını diyorum.
2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu fiyaskosundan bu yana, özellikle de Altılı Masa faciasından beri sürekli yazdım. Kendi Youtube Kanalımda, Tele1’de konuk olarak katıldığım programlarda anlattım. Yazdıklarım ve konuştuklarımın özü şu idi:
“CHP, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti olmaktan uzaklaştı. Amblemindeki 6 Ok ilkelerini savunamıyor. Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP, iktidarın gayrimeşruluklarını meşrulaştırdı. Kılıçdaroğlu, adeta karşı devrimin figüranı gibi davranıyor. Atatürkçüleri partiden tasfiye ediyor, Atatürk’e kefere diyen bir siyasal İslamcı adamı, kadın kotasından Parti Meclisine sokup Genel Başkan Yardımcısı yapıyor.
Altılı Masa süreci ise tam bir facia idi. Güya Siyasal İslamcı AKP iktidarı ile mücadele edeceklerdi ama yanlarına Atatürkçüleri almayıp AKP larvası siyasal İslamcı partilerle ittifak yaptılar. Altılı Masanın ilk toplantıdan sonra yaptığı iki açıklama Cumhuriyetin laik yapısı ile üniter devlet yapısına doğrudan saldırı içeriyordu.
Bir tanesi uydurdukları “Özgürlükçü Laiklik” kavramı… Buna göre, bugüne kadar muhafazakâr kesimlerin kazanımlarına dokunulmayacaktı. O zaman sormuştum. “Yani bakanlıkları ve devleti ele geçiren tarikatlar yerinde mi kalacak?”
Bir diğer vaat ise, laiklik ve üniter devletin temeline dinamit koyar nitelikte idi. Bundan sonra, yurttaşlara, etnik kimliğine ve dini inançlarına göre siyaset yapma yolu açılacaktı. Biz bunları ağır bir şekilde eleştirirken, bu vaatlerin Karşı Devrime hizmet ettiğini söylerken, CHP örgütü ve candaş medya bizim gibi düşünenleri “Muhalefete muhalefet mi edilir, AKP’nin ekmeğine yağ sürüyorsunuz” diye linç etmeye kalktılar. Kılıçdaroğlu için, karşı devrimin figüranı dediğimiz dönemde bizi linç edenler, şu anda bizden çok Kılıçdaroğlu’na saydırıyor.
Hadi onlar Altı Masa’nın ittifak ortakları ile birlikte yazılan seçim vaadiydi deyip geçiştirelim. Ama ortada bir de CHP’nin İkinci Yüzyıl Vizyon Belgesi duruyor. Fiyakalı bir toplantı ile yaptıkları toplantıda, soldan ve sosyal demokrasiden vaz geçildi. Onur konuğu konuşmacı olarak neoliberal iktisat akımının savunucularından Daron Acemoğlu, çevreci görünerek neoliberal finans dünyasının kredi pazarlamacısı Jeremy Rifkin, (aynı zamanda Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı) vardı. Jeremy Rifkin, Türkiye’nin başına yeni bir dış borç sarmalı örmeye hazırlanıyordu. Kemal Kılıçdaroğlu’na göre 300 milyar dolarlık dış borç ve doğrudan yatırım garanti idi… Ve yine aynı toplantıda, halk tarafından “Çalıyorlar ama çalışıyorlar” diye tanımlanan 2003-2006 dönemi, Türkiye ekonomisinin en parlak dönemi olarak nitelendi. Daron Acemoğlu, bu dönemde yolsuzluk yapılmadığını söyledi, Kılıçdaroğlu onayladı. Kılıçdaroğlu, hızını alamadı, Türk ekonomisini borç batağına sokan ve sıcak paraya mahkum eden Ali Babacan’ın ekonomi politikalarını övdü. Başımıza milyonlarca sığınmacıyı bela eden, Türk askerini diri diri yakan İŞİD’li canileri “Öfkeli Müslüman gençler” diye tanımlayan Ahmet Davutoğlu’nun entelektüel birikiminden çok faydalandıklarını anlattı. Bunlar Altılı Masa toplantılarında değil, CHP İkinci Yüzyıl Vizyon toplantısında konuşuldu.
Daha fazla örneklere ve lafı uzatmaya gerek yok. Altılı Masa bildirgesinin de, baştan aşağı neoliberal etkiler taşıyan İkinci Yüzyıl Vizyon Belgesinin de, Atatürk ilke ve devrimleri ile sol ile sosyal demokrasi ile en ufak bir ilgisi yok.
Örgüt aynı örgüt, meclisteki milletvekilleri aynı kişiler. Yeni yönetim mitinglerle halkta bir umut yarattı. Ama söylem önemli… Umarım 4-9 Eylül arasındaki Program Çalıştayında CHP, tekrar Atatürk’ü ve Altı Ok’u keşfeder. Dilerim, bu toplantıya katılacak aydınlardan bir kaçı, Atatürk’ün milliyetçilik anlayışını, eşit yurttaşlık ile yurttaşların eşitliği kavramını, ulus devletin ne anlama geldiğini CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na hatırlatır.
Türkiye’nin CHP’ye ihtiyacı var derken, Atatürk’ü tekrar keşfeden CHP’den söz ediyorum. Ve evet, Altılı Masada CHP’nin sütten ağzı yandı yoğurdu üfleyerek yemesi doğal… Ama bütün anketlerde yüzde 30’a yakın kararsız var. Çoğu Atatürkçü, merkez ve eski merkez sağ seçmeni…
2024 yerel seçim başarısı ve birinci parti olmayı, gerçekçi ve doğru analiz etmek gerekir. Bir önceki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine göre sandığa gitmeyen seçmen sayısı 6 milyon çoğalmış. Bunlar AKP ve MHP seçmeni. Önemli bir kısmı eski merkez sağ seçmeni…
Miting meydanlarında sözü, müziği ve yorumuyla tüm toplumu coşturan İlkay Akkaya’nın şarkısı çalıyor.
“Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya da hiçbirimiz”
Bu söz şarkıda kalmamalı. Hep beraber olmanın formülü, ”Düşün peşime” demek değildir. Emperyalizme ve onların işbirlikçisi siyasal İslamcılarla üniter devleti yıkmak isteyen ayrılıkçı hareketlere karşı, Atatürk’ün ilkelerini merkeze alan çok geniş bir ittifakı kurabilmektir.
Çok Okunanlar

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan adaylık kararı

Cumhurbaşkanlığı anketinde görülmemiş fark!

Özgür Özel, Kılıçdaroğlu'nun Gürsel Tekin kararını açıkladı!

Mesajında işaret ettiği iş insanının AKP'li isimlerle fotoğrafları çıktı

'Kurtuluş yok tek başına' bir şarkı mı bir eylem birliği mi?

Kayıp 'Matara' madara olmuş: Ne hakla!

İmamoğlu 'İstanbullulara müjde' notuyla duyurdu

Uzman estetisyen evinde ölü bulundu

Kaybedersek beni hemen asarsınız...

MHP Genel Başkan Yardımcısı Durmaz'dan 'süreç' açıklaması