Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
47,7704
Dolar
Arrow
40,6643
İngiliz Sterlini
Arrow
54,8198
Altın
Arrow
4404,0000
BIST
Arrow
10.642

MİT Başkanı İmamoğlu ile de görüşsün

Terörsüz Türkiye diye adlandırılan süreçte, MİT Başkanının, Ana Muhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı ile görüşmesi, olacak iş değil.

Normal demokratik ülkelerde, önemli konulardaki hükümet ve ana muhalefet görüşmeleri, yürütmenin başı ile ana muhalefet partisi genel başkanı arasında yapılır. Gerekirse, konunun detayları için, heyete ilgili bakanlar ve bürokratlar katılır. Türkiye demokratik bir ülke olsaydı, yürütmenin başı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan yanına MİT Başkanını alır ana muhalefet partisi genel başkanını ziyaret eder, kamuoyunda tartışılması uygun olmayan gizli bilgi ve belgeleri paylaşırdı.

Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu’nun dünkü yazısı konunun önemini ortaya koyuyor, yol gösteriyor. Serdaroğlu’nun “Gazi Mecliste bir memur” başlıklı yazısından özetliyorum:

“TBMM CHP Grubunun koridoru! CHP Genel Başkanı Özgür Özel, büyük bir ciddiyet içinde konuğunu bekliyor! Az sonra MİT Başkanı İbrahim Kalın ve korumaları geliyor. Özgür Bey konuğunun elini sıkarak kapı önünde karşılıyor, basına pozlar veriliyor ve ikili odaya giriyor, kapılar kapanıyor! Bu görüşmenin sizi inciten bir yanı yok mu?

Eğer Türk Devletinin işleyişini biliyorsanız, taşıdığınız Devlet Adamlığı ve Genel Başkanlık titr ’ini layığıyla taşıyorsanız, çok rahatsız olursunuz. Halk diliyle anlatalım! Özgür Bey, siz, son seçimlerde “İl Genel Meclisi” bazında 15 Milyon oy almış Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanısınız. Seçilmiş birisiniz, Türk Milletinin emanetini taşıyorsunuz. Yarın ülkeyi siz yönetebilirsiniz. Konuğunuz kim? Cumhurbaşkanlığına bağlı, 2937 sayılı yasaya göre atanmış bir memur! Özgür Bey, siz bu konumunuzla o memuru kapı önünde, ayakta karşılayamazsınız. Karşılarsanız; -Konumunuzu, aldığınız oyu, kişiliğinizi ve temsil ettiğiniz kitleyi, devletimizin geleneklerini o memurun sahip olduğu statünün altına indirmiş olursunuz. Bu konuda sizin muhatabınız, CB ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’dır. Onun atadığı bir memur muhatabınız olamaz…

CHP, TBMM Grup İdare Amirlerinden biri karşılamalı ve konuğunuzu makamınıza kadar getirmeliydi! Bu dedikleriniz çok mu önemli Serdaroğlu, diye düşünürseniz! Evet çok önemlidir. Türk Devletimizin yazılı ve yazılı olmayan kuralları, yıllar içinde edinilen kazanımların, deneyimlerin damıtılmasıyla elde edilmiştir. Kimse değiştiremez. Her gelen kafasına göre değiştirmeye kalkarsa, bu kuralsızlık adet haline gelir, sonu kötü olur… (İncili Kaftanı hatırlayın) Özgür Özel, genç biri! Onun gibi bir siyasetçinin başarılı olmasını kim istemez ki? İmamoğlu’nun da başarılı olmasını isteriz, diğerlerinin de! Fakat siyaseti, hele bu coğrafyada, hele dünyanın böyle bir ortamında, düşünmeden, danışmadan ve hele yanlış kişilere danışarak yaparsanız, duvara toslarsınız!

Şimdi size en büyük yanlışı yaptıracaklar. Sizi, Erdoğan-Bahçeli-Öcalan-Hizbullah ile aynı masaya oturtacaklar! Sizi ABD ve İsrail’in hazırladığı yıkıma ortak edecekler. İşte burada, Atatürk’te var olan milli duruşu sergilemeniz gerek. Ne komisyona ne yeni Anayasa tuzağına düşmemeniz gerek. Seçim, seçim, illa ki hemen seçim!”

MHP, DEM VE PKK’DAN BAŞKANLARA ÖZGÜRLÜK ÇAĞIRISI

Serdaroğlu’nun “Size en büyük yanlışı yaptıracaklar” uyarısı üzerine bir hatırlatma yapalım. Önce Bahçeli ve partisinden bir genel başkan yardımcısı, ardından DEM Parti’den Tuncer Bakırhan, son olarak da KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık, sürece CHP’nin katılması için CHP’li rehin alınmış belediye başkanları ve arkadaşlarının tutuksuz yargılanması çağırısında bulundular. Ne olacak, göreceğiz. 

MİT Başkanı ile CHP’nin ne konuştuğunu bilemiyoruz. Usul yönünden yapılan bu büyük aşağılama ve yanlışın yanı sıra bir konu daha var. Görüşmeler hakkında bilgi sahibi değiliz. Umarım, CHP Genel Başkanı ve MİT Başkanı arasında herhangi bir müzakere yapılmamış, soru bile sorulmamış olsun. Sadece dinlemekle yetinmiş olsunlar. Soruları varsa, o soruları MİT Başkanına değil Cumhurbaşkanına sorarlar…

İster şakaya alın ister ciddiye… Madem iş rayından çıktı, MİT Başkanı, CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı olarak ilan ettiği Ekrem İmamoğlu ile de Silivri’de görüşsün.

O İFADE ORADAYKEN GÖRÜŞME OLMAZ

Terörsüz Türkiye diye adlandırılan sürece başından beri koyduğumuz tavır belli. Lafı oraya buraya çekecek kendini bilmezleri susturmak için önce şunu belirtelim. Terörü destekleyen, terörden beslenen, terör üzerinden, başta insan, uyuşturucu, silah, petrol ve her türlü ticareti yapan herkesi lanetliyorum, hepsine bela okuyorum.

PKK’nın fesih bildirgesindeki terörü meşrulaştıran ve Türkiye Cumhuriyetini soykırımla suçlayan ifadeleri unutmayalım. PKK fesih bildirgesindeki ifade aynen şu:

"Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı.”

Türkiye Cumhuriyetinin ulus devlet yapısının kaynağı ve tapusu da arkasında İstiklal Savaşı zaferi olan Lozan Barış Anlaşmasıdır. PKK’nın bu ifadesi ortada dururken komisyon kurulsun demek, ihanete ortak olmaktır. Bu ifade ortada dururken komisyona katılmak için belli şartlarımız var demek de ihanete ortak olmaktır. Yapılmak istenen, kurucu parti CHP’nin bu yıkım sürecine ortak edilmesidir. Siz çoğunlukta olmadığınız bir komisyonda yok efendim görüşlerimizi anlatacağız, yok muhalefet edeceğiz deseniz bile o komisyona katılarak yıkım projesini meşrulaştırırsınız. Görüşlerinizi başka zeminde açıklarsınız. Görüşlerinizi komisyona katılmadan Meclis Genel Kurulunda açıklar tutanaklara geçmesini sağlarsınız.