Türkiye'nin genellikle yurttaşın mağdur olduğu hareketli gündemine yetişmek pek kolay değil.
Son dönemde GSM operatörlerine yönelik pek çok şikâyet dile getiriliyordu. Bugün ise bir kullanıcı, Bulgaristan ve Türkiye'de Turkcell hizmeti alırken farklı bir tablo ile karşılaştığını, Bulgaristan sınırları içindeyken satın aldığı internet hizmetiyle daha çok film izlediğini ileri sürdü ve bazı veriler ortaya koydu.
Kullanıcının testi, kısa sürede sosyal medyanın etkileşimi güçlü hesaplarınca paylaşıldı. Bir anda X'te trend topic oldu.
Binlerce kullanıcı benzer şikâyetlerini yazmaya, dile getirmeye başladı.
Şirketlerin kendi çıkarlarını gözetip yurttaşı mağdur etmesine artık şaşırmıyoruz. Denetleme yetisini kaybetmiş sisteme ise hiç şaşırmıyoruz.
22 yıllık AKP iktidarında değerler, kavramlar altüst oldu. Yozlaşmayan neredeyse hiçbir şey kalmadı.
İddiaları okuduktan sonra Turkcell Yönetim Kurulu şemasını inceledim.
Anadolu Ajansı'nın eski genel müdürü Şenol Kazancı Yönetim Kurulu Başkanı... Erdoğan'ın görevine son verdiği eski başdanışmanı, AKP'li eski vekil Ayşe Nur Bahçekapılı da Turkcell'de yönetim kurulu üyesi.
Bağımsız yönetim kurulu üyelerinden birisi Boğaziçi Üniversitesi'nin kayyum rektörü Mehmet Naci İnci...
MÜSİAD eski Başkanı, şimdiki DEİK Başkanı AKP'li Nail Olpak da yönetim kurulunda...
İncelenmesi ve mutlak açıklama yapılması gereken bu iddialar vesilesiyle AKP'nin arka bahçesi haline getirilmiş Turkcell Yönetim Kurulu'nu hatırlatmış olalım.
***
MAHALLE BULUŞMASINDA SİNEM DEDETAŞ İZLENİMLERİ
Dün, Üsküdar Belediyesi'nin Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanı Sinem Dedetaş'ın 'Mahalle Buluşması' toplantısını izlemek üzere, bir yurttaş ve gazeteci olarak gözlem yapmak için Üsküdar'daydım.
Yurttaşlar art arda şikâyetlerini dile getirdiler. Öne çıkan sorunlardan biri temizlikti. Üsküdar'da bir temizlik sorunu yaşandığı çok belli.
Kentsel dönüşüm mağdurlarının da sayısal çokluğu dikkat çekiciydi.
Dedetaş, yurttaşların karşısına üç yardımcısıyla çıktı. Sorulara olabildiğince açık yanıtlar vermeye çalıştılar. Dedetaş'ın sakin ve kontrollü bir çizgisi olduğu görüldü.
Ancak bizzat sorduğum, temelinde Üsküdar'ın bilinçli olarak muhafazakârlaştırılması amacının yattığı çok belli olan, alkollü mekânların kapatılmasıyla ilgili soruma, Üsküdar'daki muhafazakâr kitlenin varlığını da düşünerek siyasi tonda bir cevap verdi.
Bilindiği üzere AKP iktidarında sosyal yaşamı en fazla darbe alan ilçelerden biri Üsküdar oldu.
Salacak'ta bulunan ve insanların aileleriyle, misafirleriyle gidip yemek yiyebildiği, içki içebildiği mekânlar tek tek kapandı.
Yine Ermeni yurttaşlarımızın bulunduğu Bağlarbaşı - Yenimahalle civarlarındaki tüm mekânlar kapılarını kapadı.
Uncular bölgesini saymıyorum bile... Orası şu anda sadece muhafazakâr kesime hitap eden kafelerle dolduruldu.
Sinem Dedetaş'a bunun bir AKP politikası olduğunu söyleyip, kendi yönetimlerinde bu duruma yönelik nasıl bir süreç izleneceğini sordum. Üsküdar'ın aile yapısının korunması gibi konudan bağlantısız, biraz havada, soyut olduğunu düşündüğüm bir cevap aldım.
Toplantı öncesi eski Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Üsküdar Belediyesi'nin gayrimenkullerinin satışa çıkarıldığına yönelik bir ileti paylaşmıştı.
Belediyeden bu konuya dair de bir basın açıklaması geldi. Açıklamada "Sosyal medyada yer alan, Üsküdar Belediyesi'nin taşınmazlarını sattığına ilişkin paylaşımlar tamamen bir algı oluşturma çabasıdır. Konut projeleri, 'Satışı yapılmak üzere' eski belediye başkanı Hilmi Türkmen döneminde yapılmış ve satıştan gelecek gelir de 2024 bütçesine eklenmiştir. Önceki dönem planlanan, 2024 yılı 5 milyar liralık Üsküdar Belediyesi bütçesinin 1.3 milyar lirası, yani bütçenin yüzde 27'si taşınmazların satışı üzerinden yapılmıştır. Görülmektedir ki belediye bütçesi, yeni yönetim görevi devralmadan önce taşınmazların satışı ile dengelenmek üzerine kurulmuştur. 2023 yılında ve 1 Ocak-31 Mart 2024 tarihleri arasında da belediye tarafından taşınmaz satışları yapılmıştır. Yeni bir satış planı varmış gibi yapılan paylaşımlar gerçeği yansıtmamaktadır. Kamuoyunun ve Üsküdarlı komşularımızın bilgilerine sunarız." ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan mutlak surette değinilmesi gereken başka bir konu olduğunu düşünüyorum. Katılımcıların neredeyse tamamının kişisel beklentilerini gözettiğini, halkın çıkarlarına yönelik taleplerin pek olmadığını, Üsküdar'ın daha yaşanır bir yer haline gelmesinin öncelenmediğini gördüm.
Birkaç katılımcının, belediye başkanına, halkın ve basın mensuplarının önünde, "Bizim işimizi çözecekseniz siz çözün yoksa bizim zaten bağlantılarımız var, araya başkalarını sokmak zorunda kalmayalım" anlamına gelen söylemleri dikkatimi çekti. Bu anlayış 'toplum gerçeğini' bir kez daha yüzüme çarptı.
Öte yandan birkaç başka katılımcı, yerel seçimler öncesi sahada çok çalıştığını, kazanımdan sonra ise işe alınma beklentilerinin boşa çıktığını söyledi. Yurttaş bu bireysel çıkar yaklaşımını terk etmeli.
Siyasetin işe alınmak için yapılmayacağını, liyakatin ve adaletin önemini kavramalı.
22 yıllık AKP iktidarında devletin tüm kurumları, adalet sisteminden sağlık sistemine her şey akrabacılık, hemşericilik yüzünden liyakatsiz ve ranta odaklı kişilerce dolduruldu, korkunç bir talan dönemi yaşanmaya devam ediyor. AKP'yi eleştirirken aynı yaklaşımı ortaya koymanın kabul edilebilir bir yanı olmadığını herkes bilmeli.
Çok Okunanlar
Gelinim Mutfakta kim elendi? 10 bileziği kim aldı? 22 Kasım 2024 puan durumu
Fenerbahçe En-Nesyri için Al-Nassr'den gelen rekor bonservisi reddetti
22 Kasım 2024 burç yorumları
BEDAŞ 22 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Netenyahu'yu tutuklayacak ülkeler belli oldu!
Lüks araba markası Jaguar logosunu neden değiştirdi? Yeni logosu ne oldu?
Bakan Yusuf Tekin'den Teğmen Ebru Eroğlu ve diğer teğmenleri kurtaracak karar!
21 Kasım 2024 reyting sonuçları: Perşembe günü hangi yapım birinci oldu?
Mauro Icardi’nin Greeicy ile kulis paylaşımı Nara’yı çileden çıkardı
İsmi Fenerbahçe ile anılıyordu: Al Nassr'da flaş Talisca gelişmesi