Bir bebekten bir katil yaratan karanlıkla mücadele için adalet haykırışı

Ülkemizde 21 yıldır devam eden siyasal iktidar rejiminin yarattığı en yıkıcı etkilerden biri şiddet kültürünün artması oldu.

Masum insanların hedef alınıp canına kıyıldığı, vahşetin, kabadayılığın, barbarlığın değer görüp karşılık bulduğu, bu tip insanların saygı duyulduğu bir ülke haline geldik.

Mafya dizileri bir yandan sosyal medya bir yandan akıl almaz bir yıkım süreci toplumu çürüttü, yozlaştırdı. Yalan makinesi gibi provokasyon, manipülasyon üreten, halkı gerçeklerden koparan medya organları da yıkım değirmenine su taşıdı.

Tüm bu yıkıcı, kahredici dönüşüm elbette bir günde olmadı. Ama sonuçları ağır oldu.

Geçtiğimiz ay yaşanan ve içinde bir atom taneciği kadar insanlık kırıntısı olanların dahi etkilenip üzüldüğü bir cinayet yaşandı Balıkesir'de...

Çarpık sistemin kurbanı olan milyonlarca gençten biri olan Ata Emre Akman, hem üniversite okuyor hem de hayata tutunmak için motokurye olarak çalışıyordu.

Balıkesir'de 17 yaşında olduğu ileri sürülen ama gerçek yaşı konusunda şüpheler bulunan E. Özdemir tarafından insanın kanını donduran bir vahşilikle katledildi.

Kimseye zararı olmayan, masum, hayat dolu, gelecekten umutlu, gitar çalıp şarkılar söyleyen, dünyaya güzel bakan bir anne-baba kuzusu hayattan koparıldı.

Böylesi durumlarda aklıma hep Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'in tarihe düşen sözleri gelir aklıma...

Rakel Dink, eşi Hrant Dink arkasından ateş edilerek katledildikten sonra bir mektup kaleme almış ve duygularını şöyle ifade etmişti: Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz kardeşlerim.

Karanlık, elbette sadece tarihi değiştirmeyi, toplumu provoke etmeye, çeşitli kurgusal kötülükleri bedenlendirmeye çalışan insanları ve eylemlerini tarif etmek, sadece siyasi cinayetlerin sorumlularını tanımlamak için kullanılamaz.

Karanlık, bir bebeğin ne olursa olsun bir katile dönüştüğü sürecin tamamı ve bu onu oluşturan tüm unsurları hatta daha fazlasını kapsıyor.

Kadınları katledenler, çocukları istismar edenler, gözünü kırpmadan insan öldürenler, hayvanlara zulmedenler, doğayı katledenler... Hepsi karanlığın ta kendisi..

Bugün 17 yaşında olduğu ileri sürülen katil, Balıkesir Adliyesi’nde ilk kez hakim karşısına çıktı.

Yaşı 18’ten küçük olduğu için cezasında indirim talep edildi. Bir gazeteci olarak adaletten beklentim, karanlıkla hak ettiği gibi mücadele etmesi, gerçeklerin ortaya çıkması için gereken her şeyi yapması, en küçük bir boşluk bırakmamasıdır.

Şüphesiz Akman’ın anne ve babasının acısı dinmeyecek ama en azından bir bebekten katil yaratan karanlık, bu acımasız sistemle baş etmek, mücadele etmek için güç kazanacağız.