Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Atatürk’e ‘altın hamam’da süt banyosu yaptıran rehber!

Bundan yaklaşık bir buçuk yıl önce Mustafa G. adındaki Suriyeli bir göçmen, turizm rehberi olmadığı halde kendi vatandaşları için bir İstanbul turu düzenledi.

Kendisi gibi Türkiye’ye göç eden Suriyeli Arapları İstanbul Boğazı’nda gezdirdi. 

Bunun için önce Suriyeli bir otobüs şoförü ayarladı.

Normalde bir boğaz turu kişi başı 50 dolarken yani o günün parasıyla 800 lirayken, o bu işi sadece 90 liraya yaptı.

Karaköy’den geçip Dolmahçe Sarayı’nın önüne vardıklarında bizim sahte rehber mikrofonu eline alıp, “Mustafa Kemal, Cumhuriyet’i kurduktan sonra burada sefahat içinde yaşadı. Tamamı altın olan hamamda özellikle süt banyosu yapıyormuş” dedi.

Sonra Anadolu yakasına geçmek için Boğaziçi Köprüsü’ne girdiler.

Mustafa G. eline mikrofonu bir kez daha alarak, Ortaköy’de bulunan Büyük Mecidiye Camii’ni “Ayasofya Camii” olarak tanıttı.

Tüm bu anlar da otobüsteki bir yolcu tarafından videoya alınıp sosyal medyada paylaşıldı…

Elbette kızılca kıyamet koptu.

Çünkü turizm rehberi belgesi olmayan ve İstanbul Rehberler Odası’na kayıt yaptırmamış birinin rehberlik yapması yasalarımıza göre suçtu.

Hele hele Atatürk’ü sefahat içinde yaşayan bir lider olarak gösterip karalaması, Ayasofya diye Ortaköy Camii’ni göstermesi insanları, özellikle de hayatlarını bu işe adamış profesyonel rehberleri kızdırdı.

Rehberler Odası, video sosyal medyaya düşer düşmez Mustafa G. hakkında suç duyurusunda bulundu ama o suç duyurusu savcılık makamının bilgisayarlarında uzaydaki yerini aldı. 

Yani hiçbir sonuca ulaştırılmadı.

Mustafa G. tek örnek değil…

Onun gibi binlercesi İstanbul’da ve bütün turizm bölgelerinde cirit atıyor.

Neredeyse tamamı, gezdirdikleri yöreler hakkında doğru bilgiye sahip değil…

Tek yaptıkları yalan yanlış bilgiler verdikten sonra otobüsü hediyelik eşya satan bir mağazanın ya da anlaşmalı bir lokantanın önünde durdurmak… 

Satılan her eşyadan hanut ya da yenilen her yemekten pay almak!

Üstelik bu kazançların tamamı vergi dışı…

Bu kaçak rehberler kayıtdışı oldukları için, devlete beş kuruş vergi ödemiyor.

En önemlisi de verdikleri yanlış bilgi yüzünden binlerce insan ülkemiz hakkında saçma sapan izlenimler ediniyor.

*

Hal böyleyken kaçak rehberlere karşı caydırıcı önlemler alması gereken Turizm Bakanlığı hazırladığı yeni Turist Rehberliği Kanu Tasarısı’nda “kaçak rehberliği” neredeyse yasal hale getirecek düzenlemelere imza atıyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda kabul edilen kanun teklifine göre, rehber olabilme koşulları oldukça esnetiliyor.

Yabancı dil bilme şartına istisnalar getiriliyor. 

Öyle ki konusunda uzmanlaşmamış kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan sınavlarda başarılı olmaları, adayların rehber olabilmelerine yetecek.

*

Yıllardır ekmeklerini bu sektörden çıkaran turizmciler ve rehberler yapılan yeni düzenlemelere büyük tepki gösteriyor.

Gelin görün ki bu kanun teklifini kabul eden Komisyon’da bir tane bile konuyu bilen sektör yetkilisi yok.

Peki; bakanlık bunu neden yapıyor?

Sorunun yanıtı basit:

Ne kadar işsiz güçsüz yandaş ya da mülteci varsa onları sektöre sokup iş sahibi yapacaklar!

Tıpkı parti yönetici avukatları hakim ya da savcı yaptıkları gibi.

“Ülkede bu kadar dert varken senin ilgini bu mu çekti?” diyorsanız; evet…

Çünkü iki gün sonra İstanbul’dan “Suriye’nin başkenti” diye söz eden rehberlere tanıklık etmek istemiyorum!