Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
34,9385
Dolar
Arrow
32,5064
İngiliz Sterlini
Arrow
40,8451
Altın
Arrow
2441,0000
BIST
Arrow
10.087

Ayşe can da Sevgi’nin suçu ne? O neden yalnız?

Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş cinayetiyle ilgili haberleri hepiniz gibi ben de soluksuz izliyorum.

Bu tür davaları yemek yemeden, su içmeden bize aktaran Sevgili Müyesser Yıldız’ın kaleminden dökülenleri, beynime kazıyorum.

Belli ki Sinan Ateş MHP içindeki bazı kirli işlere karşı tavır almış ve bunun bedelini ödemiş…

Sorun şu: Ödeten kim?

Baş mı?

Ayak mı?

Ayaksa… Baş, neden ona sahip çıkıyor?

***

Umarım yargılama sonucunda sadece tetikçi ya da onun yancıları değil, o emri verenler, planları yapanlar da müstahak oldukları cezaya çarptırılır.

Müyesser bu duruşmaları o kadar detaylı anlatıyor ki benim ahkam kesmem doğru olmaz.

Zaten yargılamanın başladığı ilk günden beni yargılananlarla, suçlananlarla, korkanlarla, kaçanlarla ilgili değilim.

Onlar zaten kamuoyunun gözünün önünde…

Benim kafama takılan soru bambaşka…

***

Bildiğiniz gibi Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş kocasının kanını yerde bırakmamak ve katillerin hesap vermesini sağlamak için canını dişine taktı, uğraşıyor.

Bunu yaparken de en büyük desteği siyasetçilerden alıyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve DEM hariç, neredeyse bütün siyasi partilerin liderleriyle görüştü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu isimlere dahil…

O partilerin liderleri de Ayşe Hanım’a büyük destek verdi ve duruşmalara koşa koşa gitmeye başladı.

En başta da CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve şimdiki Genel Başkan Özgür Özel…

Hepsi Ayşe Hanım’ın yanında öyle büyük bir kararlılıkla duruyor ve yargılanan sanıklardan gelen sataşmalara öyle soğukkanlı yanıtlar veriyor ki takdir etmemek mümkün değil…

Peki; benim kafama takılan soru ne?

***

Ayşe Ateş’e bu kadar yürekten destek veren, duruşmalara giden, sanık tehditlerine göğüs geren Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer siyasi liderler, neden bir kez olsun Ergenekon, Balyoz, Odatv, Askeri Casusluk, Şike gibi kumpas davalarının duruşma salonlarında boy göstermedi?

Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış Sinan Ateş için devreye giren vicdanları, neden bu ülkenin kahraman subayları, aydınlık öğretim üyeleri, değerli gazetecileri, hukukçuları yargılanırken “kör, sağır ve dilsiz”i oynadı.

***

Diyeceksiniz ki; “Ama Sinan Ateş öldürüldü. Siyasi bir cinayete kurban gitti!”

Peki, kanser olan Türkan Saylan’ı hastalığının en ileri safhasında Ergenekon Kumpası’na dahil etmek ve kahırdan ölümüne neden olmak cinayet değil miydi?

Cebinde beş kuruş olmadığı sonradan anlaşılan Kuddusi Okkır’ı Ergenekon’un kasası ilan edip ölümüne neden olmadılar mı?

Türk denizciliğinin geleceği en parlak komutanlarından Cem Aziz Çakmak’ı kalleşçe suçlayıp kanser etmediler mi?

Vakur duruşundan yargılamalar boyunca bir saniye bile ödün vermeyen Muzaffer Tekin’in ölümü de cinayet değil miydi?

Ali Tatar mesela? 

Kendisinin ve Türk Ordusu’nun onuruna leke sürülmesini engellemek için intihar ederken, tetiği çeken eller bu davaları açtıranlara ve açanlara ait değil miydi?

Hangi birini sayayım Allah aşkına?

Kaşif Kozinoğlu’nu mu, Ali Tarık Akça’yı mı, Nazlıgül Daştanoğlu’nu mu, Murat Özenalp’i mi, Özden Örnek’i mi?

Duruşma salonlarında hangisinin karısının yanında oturdu Kemal Bey?

Hangisinin çocuklarını teselli etti?

Kocasının kumpasa kurban gittiğini anlatmak için kendi canını ortaya koyarak mücadele eden Sabriye Okkır’ı bir kez olsun dinledi mi?

Gözyaşlarını tutamayan Sevgi Çakmak’a mendil uzatıp teselli etti mi?

Sema Özenalp’in acısını paylaştı mı?

***

Ne yazık ki hayır!

Ayşe Ateş’e gösterdiği ilgiyi kumpaszede kahramanların yakınlarından hiçbirine göstermedi…

İstanbul Silivri’deki, Ankara’daki ve İzmir’deki duruşmalara gitmedi!

Peki; cenazelerine gitti mi?

Taziye ziyaretinde bulundu mu?

Hayır!

*** 

Özgür Özel’i bir kenara koyuyorum; çünkü CHP Grup Başkanvekili’yken onu hem Ergenekon hem de Balyoz kumpas davalarının duruşmalarında birçok kez gördüm…

Ayrıca bu davalarda yargılananları, yanına CHP Milletvekili olan arkadaşlarını da alıp birçok kez cezaevinde ziyaret etti.

Ama Kemal Kılıçdaroğlu bunların hiçbirisini yapmadı!

Yani Atatürkçü subaylara, rektörlere, devrimci gazetecilere, hukukçulara, akademisyenlere sahip çıkmadı.

***

3 Temmuz, “Donanmanın Kutup Yıldızı”, ana baba ayrı öz kardeşim Tuğamiral Cem Aziz Çakmak’ın dokuzuncu ölüm yıldönümüydü.

Ülkücü Sinan Ateş’in çocuklarına “dede” olan Kemal Bey, Cem’in sevgili eşi Sevgi Özen Çakmak’ı ve çocuklarını yine hatırlamadı.

***

Yıllardır içimde biriken isyanı izninizle dile getirmenin zamanı geldi:

Sen bir siyasi korkaksın Kemal Kılıçdaroğlu…

Sırf kendi ismine zarar gelmesin diye binlerce masum insanın yanında durmadın, yakınlarına destek olmadın, haksızlıklara uğramalarına seyirci kaldın!

Bugün Sinan Ateş cinayetinin üzerine gidişinin tek nedeni; sana yönelik bir risk olmaması…

Bu yüzden Atatürk devrimcilerini cezaevlerinde…

Yakınlarını evlerde ve sokaklarda tek başına bıraktın!

Şimdi kalkmış, bir ülkücüye ve onun ailesine can siperane destek veriyormuş gibi yaparak siyasi kazanç elde etmeye çalışıyorsun…

İstediğin kadar çırpın, bittin sen Kemal Bey…

Artık iflah olmazsın!