Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
34,9385
Dolar
Arrow
32,5064
İngiliz Sterlini
Arrow
40,8451
Altın
Arrow
2441,0000
BIST
Arrow
10.087

Barışanın...

Bayramlar küslüklerin unutulduğu, dargınların kucaklaştığı, öfkenin yerini dinginliğe bıraktığı günler-miş!

Kimse kusura bakmasın; boş lakırdı bunlar…

Hani bir süre önce yazmıştım ya, “Eğer ölen kötüyse ben onun önünden de arkasından da konuşurum” diye…

Yine benzer bir tavır alacağım:

Halkın parasıyla saltanat süren, milyonlarca kişinin hakkını yiyen, oturduğu koltuğu kişisel çıkarlarına alet eden, yoksul insanlara tasarruf önerip beyler paşalar gibi yaşayan, kibir budalası hiç kimseyle kucaklaşmam!

Değil bu bayram; bin bayram geçse de bu adamlarla barışmam, ellerini sıkmam, selam bile vermem!

Ele talkını verip kendileri salkımı yutanlarla işim olmaz çünkü!

Hiçbir bayram seyran bunları aklamaz…

*** 

“Bayram bayram nedir bu öfke? Kiminle barışmıyorsun bir de onu söyle” diyorsanız…

Söyleyeyim:

Diyanet İşleri Başkanı ve onun yanlış işlerine onay veren, bu yanlışları onunla birlikte hayata geçiren herkesle…

Yani “Diyanet Oligarşisi”yle…

Bugün neredeyse Cumhurbaşkanı kadar koruma altında olan, sekiz bakanlıktan daha büyük bütçeleri har vurup harman savuran, halk açlıktan uyuyamazken mensuplarına lüks sofralar donatan Diyanet İşleri Başkanı’nı ve Diyanet Oligarşisi’ni ömrüm olduğu sürece eleştirmeye ve kınamaya devam edeceğim.

Diyanet’in halkın vergilerinden oluşan bütçesine itiraz edeceğim.

Bu kurumun ve tüm personelinin gelirinin, sadece cami cemaatinden alınacak vergilerle (Kilise Vergisi gibi) karşılanması gerektiği tezini savunacağım.

Çünkü bu Oligarşi şımardı, terbiyesizleşti, haddini aştı.

Lükste ifrada kaçtı.

Saltanat keyfi sürmeye, kendilerini ayrıcalıklı görmeye alıştı…

Halkın söylediği gibi yazayım:

Oturma organları kalktı!

***

Son olayı duymuşsunuzdur:

Diyanet İşleri Başkanlığı, kuraya katılmayan ve sıraya girmeyen yüzlerce kişiyi hacca götürmüş…

Toplam 2,5 milyon kişi hacca gitmek için kuraya girerken Diyanet İşleri Başkanlığı yöneticilerinin; eş, dost ve akrabalarını kuraya sokmadan “Mücamele” vizesi ile hacca götürdüğü ortaya çıkmış…

2023 yılında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın kızı ve kardeşi Metin Erbaş yararlanmış bu ayrıcalıktan…

Bu yıl da 200’den fazla kişi…

Bu ayrıcalıkla beyefendiler ve hanımefendiler, şu günlerde hacı olmakla meşgulmüş!

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın kızı ve erkek kardeşi bu ne olduğunu bir türlü öğrenemediğim mücamele vizesinden yararlanır da eşi Seher Hanım ve yeğeni geri kalır mı?

Kalmaz elbette…

Sadece bu yılın ilk beş ayında üç kez “VIP Umre” yapan Seher Hanım, şimdi de torpille hacı olmuş…

Ali Erbaş ve eşi Seher Hanım için Mekke’de yer alan Din Hizmetleri Ateşeliği’nde özel bir suit hazırlanmış!

Ali Erbaş’ın daha bir çok “akrabası” da bu ayrıcalıktan yararlanlar arasındaymış…

Listeleri, Erbaş’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Güçlü bizzat hazırlamış…

Peki; bu torpilli hacılar ceplerinden kaç lira harcamış?

İşte orası meçhul!

***

Bu arada ne olmuş biliyor musunuz?

Diyanet İşleri Başkanlığı, hac kurasına girmeden “ticari vize”yle Mekke’ye gidip hac farizasını yerine getirenleri Suudi polisine ihbar edip yakalatmış…

*** 

Şimdi geleneklerimiz diyor ki… 

Bayramda kavga olmaz, küslük olmaz, dargınlar barışır!

Dini duygularımızı sömüren, koltuklarını saltanat koltuğuna çeviren, hak ve adalet kavramından nasiplerini almayan bu utanmazlara Kazak Abdal’ın dörtlüğüyle öfkemi kusuyor ve barışmayı reddediyorum:

“Derince kazın kuyusun…

İnim inim inilesin!

Kefen dikmeye iynesin…

Verenin de avradını!”

***

Neyse… Geçmiş Babalar Gününüz kutlu olsun…

Bayrama gelince… Otuz milyon kişinin resmen açlığa mahkum edildiği, iktidarın yeni vergi paketiyle yoksulluğu daha da artırma hesapları yaptığı günümüzde onun için de bir türküm var:

Bayram gelmiş neyime…

Kan damlar yüreğime!