Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,6287
Dolar
Arrow
34,8925
İngiliz Sterlini
Arrow
44,3362
Altın
Arrow
3006,0000
BIST
Arrow
10.059

Bazılarının canı galiba yeni bir ‘Gezi’ çekti!

Hayatımda bilerek isteyerek karınca bile öldürmedim. Evde örümcek gördüğümde alıp dışarı attım. On, on beş yıl önceye kadar öldürdüğüm tek canlı türü sinekti; artık onları da evin dışına kovalıyorum.

Bu yüzden defalarca sabahı etmişliğim vardır!

Hal böyleyken birileri “Zeytin”imi ve arkadaşlarını katletmeye hazırlanıyor.

Bir tür soykırıma yani!

*

Kim mi Zeytin?

Tam bir yıl önce ellerime doğan sokak köpeği… Zeytinlikte doğduğu ve göz bebekleri simsiyah olduğu için bu adı verdim ona… 

Annesinin adını da ben koydum: Kantaron… 

Tüylerinin rengi sarıya kaçıyor; ondan bu isim! 

Zaten benim oturduğum bölgede bütün köpeklerin adı Zeytin, Zeus, Asos ya da Troya

Birkaç tane de Heredot’a rastladım, Adatepe civarında… Bizim buralarda yaşamış tarihçilere göre… 

*

Ben tam bir yıldır her akşam Zeytin’le Kantaron’u beslemek için gidiş dönüş dört kilometre yürüyorum. 

Gerçi sağolsunlar etraftaki evlerde oturanlar da yemek artıklarını veriyorlar ama hangi birine yetişsinler aç canlıların?

O yüzden kendimi Zeytin’le Kantaron’un “mama babası” ilan ettim. Geldiğimi 200-300 metre öteden anlıyorlar. 

İşte; o anda nasıl bir bayram, nasıl bir şenlik başlıyor anlatamam…

Annesi biraz daha ufak tefek, hanım hanımcık ama sadece bir yaşında olan Zeytin’in boyu, ayağa kalktığında göğüs hizama geliyor… 

Her akşamüstü bir “köpek-insan” dansına tanıklık ediyor asırlık zeytinler!

En az beş dakika sarılıp kucaklaşıyoruz, koklaşıyoruz; resmen dans ediyoruz. 

Zeytin bırakıyor, annesi atlıyor bu kez üzerime…

Her tarafım toz toprak; ama… Kimin umurunda ki?  

Çok sevgi gördüm, çok candan sarılmalar yaşadım. Bu gerçekten çok farklı be dostlar!

*

Şimdi televizyon haberlerinde diyorlar ki; AKP bir hazırlık içindeymiş… Zeytin’imi, Kantaron’umu, Zeus’ları, Troya’ları, Asos’ları, Heredot’ları, Leydi’leri uyutacaklarmış…

Öfke büyümesin diye “Öldüreceğiz” demiyorlar da “Uyutacağız” diyorlar…

Gerekçeleri ne?

Sokak köpekleri çocuklara, kadınlara saldırıyormuş ve hastanelik ediyormuş!

İşte bu yüzden bütün bir “canlı türü”nü yok edeceklermiş…

*

Beni tanırsınız; Can Yücel’in “dil soyu”ndan geliyorum. 

Bu yüzden göte göt derim!

Cinayet işleyene de katil!

Bu “göt kafalı katiller”in dedikleri, diyelim ki doğru!

Diyelim ki sokaklarda yaşayan, insanların taşlı-sopalı saldırılarına hedef olan bazı köpekler “suç” işlemiş ve bazı insanların canını yakmış olabilir.

İyi de insanların canını en çok yakanlar yine insan değil mi?

Peki; biri gelip size bir tokat attı ya da yaraladı diye tüm insanlığı yok etmeyi aklınızın ucundan geçirir misiniz?

Böyle bir düşünceyi dile getirmeye kalkıştığınızda size “psikopat” damgası vurulur mu, vurulmaz mı?

*

Peki; ne yaparsınız?

Gider dava açarsınız… Mahkemede hakkınızı ararsınız.

Bir köpek size saldırdığında ise belediyeye şikayet edersiniz, insanca koşullara sahip bir barınağa alınmasını sağlarsınız…

Ama “Soylarını kurutalım” demezsiniz…

Kimseye zarar vermeyen tam tersine güvenliğimizi sağlayan Zeytin’imize, Kantaron’umuza, Heredot’umuza, Asos’umuza, Leydi’mize “idam fermanı” çıkarmaya çalışmazsınız…

Neymiş; bu canlılara bir ay süre vereceklermiş…

Bir ay içinde sahiplenilmezlerse de…

Uyutacaklarmış…

Tamam; ben Kantaron’la Zeytin’i sahipleneyim de…

Siz de bana Zeytin’le Kantaron’a bakabileceğim bir ev verin devlet olarak…

Altmış metrekarelik bir dairede boyuma yakın iki canlıyla nasıl yaşayayım; sosyetik ev finosu değil ki bunlar!

*

Dedim ya… Ben katil değilim. Bilerek, isteyerek hiçbir canlıya zarar vermem, veremem.

Katillere bile…

Bu yüzden, “Zeytin’imi ve Kantaron’umu öldürmeye kim kalkışırsa, onun ölümü de benim elimden olur” demiyorum.

Ama, “Zeytin’in ve bütün soydaşlarının öldürülmemesi için kendi canımı seve seve veririm” diyorum!

“Onları öldürmek için yasa çıkaran göt kafalılarla, katil ruhlularla ve piyon olarak kullanacakları zavallı belediye zabıtalarıyla, polisle, jandarmayla kanımın son damlasına kadar mücadele ederim” diyorum.

“Gerekirse ‘bir ağaç için’ başlayan Gezi Direnişi’nde olduğu gibi yeniden meydanlara çıkarım” diyorum.

*

Vallahi de yaparım, billahi de yaparım.

Zeytin’ime uzanacak elleri kırarım.

Kantaron’a zarar verecek adama dünyayı dar ederim.

Benim gibi düşünen milyonların öfkesini göze alıyorlarsa, buyursunlar çıkarsınlar yasayı…

*

Bir de kendilerine “dindar” diyorlar…

Pabucumun dindarları!

İnsanlar sizin yüzünüzden dinden soğudu be…