Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.471

Ben Mustafa Mutlu… Bu kanuna uymuyorum!

Sahibi olmayan sokak hayvanlarının öldürülmesini öngören teklif AKP ve MHP’lilerin oylarıyla Meclis Genel Kurulu’ndan geçti ve yasalaştı.

Teklife ilişkin, “Türk milleti hayvanları sever, köpekleri dost kabul eder. Köpeklere karşı uygulanacak her türlü yanlışın karşısında durur. MHP de üzerine düşeni yapacaktır” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli her zamanki gibi söylediklerini yuttu.

Böylece MHP’ye ve Devlet Bahçeli’ye güvenip umutlanan “saf” vatandaşlar bir kez daha hayal kırıklığına uğradı.

Ha; bu arada…

CHP başta olmak üzere muhalefet partilerini de unutmayalım. Onlar da bu konuda “mış gibi muhalefet” yaptılar. 

Yurt çapında eylemler düzenleyip, halktaki öfkenin iktidara geri adım attırmasını sağlamadılar.

Yani; son derece pısırık davrandılar.

*

Peki; şimdi ne olacak?

Yasal prosedürü biliyorsunuz. Anayasa Mahkemesi, olmadı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi…

Konu doğrudan “can”ı ilgilendirdiği için Anayasa Mahkemesi bu konuda karar verinceye kadar kimse tek bir köpeği öldüremez.

Öldürürse ve Anayasa Mahkemesi’nden iptal kararı çıkarsa, öldürme kararını alan yerel yöneticilerin ve bunu gerçekleştiren veterinerlerin başı büyük belaya girer…

*

Ben ise…

Bunların hiçbiriyle ilgilenmiyorum. Tamamen iktidarın kontrolüne geçen AYM onu demiş, yasa yürürlüğe girmiş, girmemiş; umurumda bile değil…

Evet yasaysa ya…

Takmıyorum arkadaş!

Sivil itaatsizlik hakkımı kullanıyorum.

Ne midir sivil itaatsizlik?

Anlatayım:

*

Demokratik hukuk düzeni içinde herhangi bir haksızlığa karşı şiddete başvurmadan, tamamen barışçıl yöntemlerle kamuoyu oluşturarak hukuki sonuç yaratma girişimi. 

Sivil itaatsizlik eylemlerinde kesinlikle kan dökmek yok. 

19. Yüzyıl’da Amerikalı yazar Henry David Thoreau tarafından ‘Resistance to Civil Government’ başlıklı manifestoyla dünya literatürüne kazandırılan bu kavram; Gandhi, Martin Luther King, Rosa Parks gibi bir çok kişiye ilham verdi.

Kavramı dünya direniş tarihine kazandıran Henry David Thoreau, hayatı boyunca siyasal iktidarın kölelik, insan hakları ihlalleri ve savaşla ilgili tüm icraatlarına karşı mücadele etti.

Hükümete mali destek için siyahilerin köleleştirilmesine karşı çıkarak vergi ödemeyi reddetti. Cezaevine atıldı.

Sivil ittasizlik eyleminde, hukuk düzeninin bütünü reddedilmez.

Sadece bazı yasalara ya da yasa maddelerine uymamak öngörülür.

Bu eylemi yapacak kişi; yasanın çiğnenmesinin hukuki sonuçlarına katlanmaya da razı olur.

Örneğin Gandhi’nin Hindistan’ı İngiliz egemenliğinden kurtarmak için başlattığı meşhur “Tuz Yürüyüşü” bu kapsamdadır.

Kazançlı bir tekel oluşturmak isteyen İngiliz yönetimi tuz yapımını yasaklayınca Gandhi arkadaşlarıyla deniz suyunu buharlaştırarak tuz üretmeye başladı ve yasayı çiğnedi. 

Tam da umduğu gibi hapse atıldı. 

Kendisini yüzlerce, binlerce kişi izledi. 

Hapishaneler tıka basa doldu. 

İngiliz yönetimi cezaevinde açlık grevi başlatan Gandhi’nin kendi ellerinde ölmesini göze alamayarak onu serbest bıraktı. Ancak Gandhi yasayı tekrar çiğnedi ve tekrar hapse girdi. Neticede iş bir kedi fare oyununa döndü ve yönetim yasayı kaldırmak zorunda kaldı. 

*

Amerika’da ırkçılık karşıtı fikir ve eylemleri ile sivil itaatsizlik kavramına katkı sağlamış önemli isimlerden biri de Martin Luther King (1929-1968) oldu.

Martin Luther King, ‘İş ve Özgürlük İçin Washington’a Yürüyüş’ eylemi düzenledi. 28 Ağustos 1963’te Lincoln Anıtı’nın önünde toplanan 250 bin kişiye ‘Bir rüyam var’ diye başlayan ünlü konuşmasında, “Gün gelecek, eski kölelerin evlatlarıyla eski köle sahiplerinin evlatları, Georgia’nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar. Bir rüyam var. Gün gelecek dört küçük çocuğum derilerinin renklerine göre değil karakterlerine göre değerlendirilecekleri bir ülkede yaşayacaklar!” diye haykırdı ve yasaları çiğnedi.

Ancak onun sözleriyle başlayan halk hareketi, iki yıl sonra köleliğin kalkmasıyla taçlandı.

*

Bir örnek daha: 

Amerika’da Jim Crow Yasaları yüzünden güneydeki ırk ayrımcılığı  halk otobüslerinde bile kendini gösteriyordu; Otobüslerin ilk sıraları beyazlara aitti ve siyahiler için arka tarafta belirlenmiş koltuklar bulunuyordu. Hatta beyaz yolculara belirlenen yerler dolduğunda zenciler onlara yer vermek ve gerekirse otobüsten inmek zorundaydı. 

Bu ayrımcılığa ses çıkararak binlerce insanı harekete geçiren Rosa Parks’ın pasif direnişi milyonların kendisine katılmasıyla ve bu ırkçı uygulamaların kaldırılmasıyla sonuçlandı.

*

Türkiye’de ise 1969 yılında babamın da üyesi olduğu Türkiye Öğretmenler Sendikası tarafından örgütlenen öğretmen boykotu, ilk sivil itaatsizlik eylemi olarak kayıtlara geçti.

*

Sözü çok uzattım.

Ben Duran’dan olma, Bedriye’den doğma, 9 Şubat 1961 Kırşehir doğumlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Mustafa Mutlu…

Buradan yetkili tüm makamlara kendimi ihbar ediyorum:

Köpeklerin öldürülmesiyle ilgili yasanın uygulanmaması için elimden geleni yapacağım. 

Köpekleri toplayan belediye ekiplerini engelleyeceğim, onları iğneyle öldürmeyi kabul eden ve böylece mesleğine ihanet içinde bulunan veterinerleri durdurmak için gerekirse infazların gerçekleştirileceği binaların önünde yatacağım.

Bu suçları (!) işleyerek yeni yasaya karşı çıkacağımı açıklıyorum. 

Tüm köpek dostu gerçek insanları da bu sivil itaatsizlik eylemine katılmaya davet ediyorum.

Böyle bir insanlık ayıbına ortak olmayı ve seyirci kalmayı reddediyorum!