Yazının en başında söyleyeyim; ben Atatürk’ün CHP’lisiyim.
Bugünkü CHP’ye, istemeye istemeye oy vermek dışında hiçbir yakınlığım, sempatim yok.
- Önce Ekmeleddin’i aday yapan, sonraki seçimlerde Abdullah Gül’ü öne sürmeye çalışan ama ne ilginçtir ki sağcı müttefiki Meral Akşener tarafından reddedilen…
- Atatürk’ün koltuğuna aday gösterdiği Muharrem İnce’ye “Gel bakalım Muharrem” diye siyaseten ayar verirken ne yaptığının bile farkında olmayan…
- Ankara’nın lüks otellerinde ABD büyükelçileriyle defalarca gizli kapaklı toplantılar yapan ve bu toplantılarda neler konuşulduğunu açıklama gereği bile duymayan…
- Atatürk’e hakaret eden ve “Değiştiğim için CHP’ye gelmedim, tam tersine CHP’yi değiştirmek için geldim” diyen Mehmet Bekaroğlu’nu “kadın” kontenjanından Parti Meclisi’ne sokup Genel Başkan Yardımcısı yaptıran…
- CIA ajanlığı tartışılan ve kendi köyünde bile oy alamayan Sezgin Tanrıkulu’nu yıllardır İstanbul’un Atatürkçü seçmenlerine seçtiren…
- “Fethullah Gülen’in başarılarına şahit olup takdir etmemek, haklarını teslim etmemek vicdansızlık olur. Ben Özal hayranıyım. Asla CHP’li değilim” diyen Fethullahçı Faik Tunay’ı CHP Milletvekili yapan…
- Tunceli’den Dersim diye söz eden…
- Dedesinin nasıl büyük bir dinci olduğuyla övünen…
- Yaptığı saçma sapan bir başörtüsü çıkışıyla şimdi ülkeyi yeni bir Anayasa referandumunun eşiğine getiren…
- Ön seçimleri kaldıran, partiye sağcıları dolduran, Atatürk düşüncesini savunan kadroları ihraç eden, aktif görev vermeyen…
- Saçma sapan bir ittifaka giderek, oylarımızı yüzde 1-2 oy potansiyeli bile olmayan, AKP iktidarlarının en önemli sorumluları Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’na peşkeş çeken…
- Atatürkçüler ve gerçek CHP’liler dışında her görüşe, her kesime sonsuz anlayış ve tahammül gösteren…
Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibini hiçbir zaman desteklemedim; desteklemiyorum.
Bu yüzden de CHP ile Atatürkçü seçmen ilişkisini “mutsuz bir evliliğe” benzetiyorum…
Sırf “çocuklar ortada kalmasın”, yani “Ülke iyice elden gitmesin” diye sürdürülen mutsuz bir evlilik…
***
Söylemesi çok zor dostlar; ama bu parti bitti!
Çünkü bu parti Atatürk ilkelerini ve devrimlerini uygulamayan, dörtte bir liboş, dörtte bir dinci, dörtte bir ayrılıkçı, dörtte bir sosyal demokrat bir parti haline döndü!
Bu partinin altı oku, son 20 yıldır partiyi yöneten Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu ekipleri tarafından kırıldı.
Bu parti, “Andımız”ın kaldırılmasına, Atatürk isminin hava alanlarından, meydanlardan, caddelerden silinmesine bile seyirci kaldı.
Bu parti, Atatürkçü kadroların yargıdan, emniyetten, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden, medyadan tasfiyesine edilmesine itiraz edemedi.
Bu parti, “seçimleri kazanma” gerekçesiyle gerçek kimliğinden uzaklaştı ama hiçbir seçimi kazanamadı.
***
Partinin tabanı Atatürkçü, yönetim kadrosunun ne olduğu belli değil…
Taban sapına kadar cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve devrimci… Yönetim kadrosu bunları ağzına almaktan bile korkuyor…
Parti tabanı açlık yoksulluk içinde, yöneticiler asansör işinde! Özel şirketler kurarak, kurdurarak bunlara yandaş belediyelerde asansör bakım işi ayarlıyor.
***
Ne yalan söyleyeyim; Pazar gününe kadar böylesine karamsar değildim.
Ama Pazar günü İstanbul İl Kongresi’ni izlerken ve iki başkan adayından CHP içindeki Alevilerin ve Genel Merkez’in adayı Cemal Canpolat’ı dinlerken, bu partiye dair en küçük bir umut kırıntısı bile kalmadı içimde…
Adam tuttu, kendi partililerine, kendi yoldaşlarına, dava arkadaşlarına; hakkında gündeme gelen iddialar nedeniyle “Şerefsiz”, “Alçak”, “Haysiyetsiz” dedi…
***
Sizi bilmem dostlar ama benim bu CHP’yle, bu siyaset dili ve yöntemiyle hiçbir ilişkim yok!
Ne yalan söyleyeyim; son seçim yenilgisine kadar bu yönetimin bir parçası olan Özgür Özel ve arkadaşlarının da CHP’yi kuruluş ayarlarına döndüreceğine inanmıyorum.
Özgür Özel de bana göre bir proje…
CHP’nin başkanlık koltuğunu gerçek bir Atatürkçüye kaptırmama projesi!
***
Biliyorum; bu düşüncelerim yüzünden aranızdan bana kızanlar çıkacak… Onları o kadar iyi tanıyorum ki, AKP’li fanatiklerden hiçbir farkları yok!
Bu düşüncelerim yüzünden yıllardır CHP kasasından beslenen sözde muhalif kanallarda, gazetelerde yasaklı ilan edilmedim mi?
Eğer bu yazıyı okurken tansiyonunuz yükseldiyse, okumayın arkadaş…
Çünkü bu daha başlangıç…
Atatürk’ün partisinin yönetici koltuklarına, bu ülkeyi kurtaracak gerçek Atatürkçü kadrolar oturuncaya kadar bu kalem, bunları yazmaya devam edecek…
***
İddia ediyorum; CHP kurucu ayarlarına dönsün…
Yani yobazlığa ödün vermeyi ve rozet takmayı bıraksın…
Tüketimi değil üretimi teşvik etmeye başlasın…
Piyasaları kontrol için stratejik sektörlerde yeniden devlet kuruluşlarını görevlendirsin…
Yargıda, emniyette, eğitimde, sağlıkta, mülkiyede, hariciyede, medyada yandaş değil, o görevlere layık kadroları iş başına getirsin…
Zenginlerin değil, halkın çoğunluğunun çıkarlarını koruyup kollayan bir ekonomi politikası uygulasın…
Onurlu bir dış politikaya yönelsin…
Her alanda zincirleri kırsın ve özgürlükçü olsun…
Bu ülkenin bir numaralı partisi olur!
***
Bu ülkeye ve bize…
“Ben Seyyid Mahmud Hayrani’nin torunuyum” diyen değil…
“Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin savunucusuyum” diyecek liderler lazım…
Ve elbette; dava arkadaşlarına “Şerefsiz” diye hakaret eden değil, gönülden sarılabilen siyasetçiler…
İşte; CHP bu yüzden eridi ve bugünlere geldi…
***
Umudum yok dostlar; yalan bize yakışmaz!
Ama bildiğim bir şey var:
Toprağın altındaki tohumun da umudu yok!
Fakat… Gün ışığına çıkıp yeşermek ve hasada durmak onun kaderi!
Şimdilik yeraltındaki tohumlarız her birimiz…
Elbet biz de yeniden yeşereceğiz!
İstesek de istemesek de…
Bu bizim kaderimiz!
Çok Okunanlar
Gelinim Mutfakta kim elendi? 10 bileziği kim aldı? 22 Kasım 2024 puan durumu
Fenerbahçe En-Nesyri için Al-Nassr'den gelen rekor bonservisi reddetti
22 Kasım 2024 burç yorumları
BEDAŞ 22 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Lüks araba markası Jaguar logosunu neden değiştirdi? Yeni logosu ne oldu?
Netenyahu'yu tutuklayacak ülkeler belli oldu!
Bakan Yusuf Tekin'den Teğmen Ebru Eroğlu ve diğer teğmenleri kurtaracak karar!
21 Kasım 2024 reyting sonuçları: Perşembe günü hangi yapım birinci oldu?
Mauro Icardi’nin Greeicy ile kulis paylaşımı Nara’yı çileden çıkardı
İsmi Fenerbahçe ile anılıyordu: Al Nassr'da flaş Talisca gelişmesi