Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Buket Hanım, nasıl bir davul arıyorsunuz?

Yaşadıkça neler öğreniyor insan… Yeter ki hayatta kalmasını becerelim. 

Örneğin geçen hafta çok önemli iki yeni bilgi edindik. Birincisini biliyorsunuz; geçen Cuma günü yazdım:

Skimpflasyon meselesi…

Bu terimi gündemimize kişisel blogunda 24 Ocak günü yazdığı yazıyla eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez soktu… 

Marketten ya da pazardan sürekli aldığınız bir ürünün fiyatı değişmiyorsa ama kalitesi düşüyorsa ve siz bu duruma “Ne skimpf iştir bu kardeşim” diye tepki gösteriyorsanız; işte bunun adı skimpflasyonmuş!

*

Geçen hafta öğrendiğimiz ikinci şahane bilginin sahibesi ise spiker Buket Aydın…

Gazete Münevver isimli internet sitesine göre bu spiker arkadaşın adı bir zamanlar Demirören Holding’in patronu Yıldırım Demirören ile aşk iddiasına karışmış… 

Yine iddiaya göre bu sayede sıradan bir spikerken Kanal D Televizyonu’nun Haber Dairesi Başkanlığı’na kadar yükselmiş… 

Bu ilişki bitince gözden düşmüş olmalı ki bu sefer Mustafa Sarıgül'ün oğlu Emir Sarıgül ile aşk yaşamış…

“Miş”, “Mış” diyorum; çünkü gözlerimle görmedim!

Ben de okuduklarımın yalancısıyım.

İşte; aşk konusunda “zirvelerde” gezinen bu arkadaş, geçen hafta “İlişki Koçu Adil Yıldırım”’ın sunduğu bir programa katılmış ve aynen şunları söylemiş:

*

“Erkek seni bir yere götürdüyse hesabını ödeyecektir, bu erkekliğin doğasından gelir. ‘Ben kadınım ben öderim’ yok, normal arkadaşımın bile hesabını ödemem. Beni yemeğe götürmesin kardeşim o zaman. Bana bir yemek ısmarlayamıyorsa zaten benimle aynı statüde değildir. Eskilerin bir sözü vardır: Davul bile dengi dengine… Hesabı ödeyemiyorsa bir zahmet benimle yemek yemesin.”

*

Eskiden kadın erkek ilişkilerinde bir zerafet, bir letafet vardı…

Her şey ulu orta konuşulmaz, hele hele paradan söz açmak ayıp sayılırdı.

Şimdi bu arkadaş yeni adaylara ilk şartını açıklıyor:

“Paralı olacak, benimle aynı sosyal statüde olacak, davul bile dengi dengine…”

Resmen sipariş veriyor… 

Ekran şöhretini kullanarak, “Zengin erkek arıyorum” diyor!

İyi de hanımefendi başka şartınız yok mu?

Hani habercisiniz, bir mesleği temsil ediyorsunuz, yaşantınızla örnek olmak durumundasınız ya; o yüzden soruyorum:

Örneğin parası olan bir uyuşturucu baronuyla da yemek yer misiniz?

Ya da zengin bir dolandırıcıyla…

Kültürsüz bir müteahhitle, kaba bir kabzımalla, kadın düşmanı bir kodamanla…

*

Sahi siz nasıl bir “davulsunuz” ki kendinize uygun nasıl bir “davul” arıyorsunuz?

Darbuka olsa olmaz mı?

Ya da tam tam? 

Mehter kösü?

İlle de ramazan davulu mu gerekli?

Madem atasözleriyle bu kadar ilgilisiniz; o zaman bir tane de ben hatırlatayım size:

“Davulun sesi kulağa uzaktan hoş gelir…”

Ya bulduğunuz davul “patlak” çıkarsa…

Ya da davulcunun, zurnacı arkadaşlarını beğenmezseniz…

O zaman ne yapacaksınız?

 *

Tamam; açık sözlü olabilirsiniz, böyle de düşünüyor olabilirsiniz.

Kendinize bazen bir yemek, kimi zaman bir araba ya da villa karşılığı yemeğe çıkmak gibi tarifeler belirleyebilirsiniz.

Ama size özenebilecek vatan evlatlarına (bana göre hak etmeseniz de) rol model olduğunuzu unutmayın hanımefendi.

Yemeğe çıkmak için “İlle de zengin olsun” diye dayatacağınıza... “İyi insan olsun, aydın olsun, iki çift laf etmeyi bilsin, kibar olsun, saygılı olsun, dürüst olsun” demeniz bir kadına daha çok yakışmaz mıydı?

Devir vahşi kapitalizm devri ve bu devirde herkesin, her şeyin bir fiyatı olduğu söyleniyor diye; ille de kendinize bir “fiyat etiketi” koymak zorunda mıydınız?

Hem de bunu kadınlığı ve kadınları da işin içine katarak…

*

Bir çift sözüm de böyle bir lafı, herhangi bir erkek söylediğinde dünyayı ayağa kaldıran kadın örgütlerine:

Hiç mi alınmadınız, hiç mi gücenmediniz be bacılar?

Bu hemcinsinize söyleyecek bir çift lafınız da mı yok?