Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
35,8790
Dolar
Arrow
32,9500
İngiliz Sterlini
Arrow
42,5402
Altın
Arrow
2506,0000
BIST
Arrow
10.891

‘Çok iyi dereceli bir makamı işgal eden’ beleşçi siyasetçi kim?

Bugünkü “Eniştem beni neden öptü?” sorusunun kahramanı olan enişte, Fatih Süleyman Denizolgun…

Çok genç bir arkadaş F. Süleyman Bey… Henüz 37 yaşında olmasına ragmen “eski”miş bir AKP Milletvekili…

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü mezunu…

Hidrolik ve Su Kaynakları Bölümü’nde yüksek lisans eğitimi gördü.

2013 yılında, yani henüz 26 yaşındayken Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (KMO ) ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü projelerinde koordinasyon sorumlusu olarak çalıştı.

Aynı zamanda aile şirketlerinde sorumluluklar aldı.

AKP teşkilatlarında ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görevler yaptı.

Bundan bir önceki seçimlerde 27. Dönem AKP Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi.

Gelelim en önemli özelliğine…

Bu beyefendi, Süleymancılar Cemaati’nin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan’ın torun çocuğu… 

Ayrıca cemaatin önde gelen isimlerinden ve ANASOL Hükümeti’nin Ulaştırma eski Bakanı Arif Ahmet Denizolgun’un yeğeni… 

Yine cemaatin önde gelenlerinden Mehmet Beyazıt Denizolgun’un oğlu…

Bir süre önce ciddi bir iktidar mücadelesinin yaşandığı Cemaat’te, mevcut lider Alihan Kuriş’e bayrak açan isimlerden…

Cemaate yakın isimlere göre AKP’ye “Süleymancılar’ın oylarını getireceğim” diyerek girdi ama sözünü yerine getirmeyince gözden düştü ve bir daha aday gösterilmedi.

Şu günlerde sadece cemaatte değil, AKP içinde de “bölücülükle” suçlanıyor.

*

Yazının buraya kadar olan bölümü ön bilgi vermek içindi.

Gelelim asıl meseleye:

Bu arkadaş dün bir tweet attı ve aynen şunları söyledi… Mesajı (yazım hatalarını düzeltmeden kendi yazdığı gibi büyük harflerle) aynen alıntılıyorum:

“İSTANBUL ÇAMLICA’DA Kİ BİR İNŞAAT FİRMASINDAN; 1 TANE DEĞİL, 2 TANE VİLLAYI HEM DE PARASINI HİÇ ÖDEMEDEN GASP EDEN, ÜZERİNE İLKTEN TAPUSUYLA GEÇİREN SİYASİ MAKAM SAHİBİ KİŞİ KİM? HEM DE BU OLAYI; HİÇ BİR SİYASİ BÜYÜĞÜMÜZ BİLMEDEN; GİZLİ GİZLİ YAPAN, AMA KENDİSİ DE ÇOK İYİ DERECELİ BİR MAKAMI İŞGAL EDEN SİYASİ AKTÖR KİM? BÜYÜK DEVLETİMİZE, AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞIMIZA VE AK PARTİ GENEL MERKEZİMİZE İHBARIMDIR. EN DERİN SAYGI VE HÜRMETLERİMLE.

SÜLEYMAN”

*

Allah aşkına; bu nedir şimdi? Saçma sapan bilmece gibi bir mesaj…

Madem söz konusu olan kişi “çok iyi dereceli bir makamı işgal ediyor”; o zaman neden adını açıklamıyorsun?

“Dört ayağı bir kuyruğu, iki dik kulağı var… Miyav miyav diye bağırır!” sorusu gibi bir şey…

İnsanın “Öküz” diye cevap veresi geliyor!

*

Belli ki o “çok iyi dereceli bir makamı işgal eden kişi”yle ilgili bir karın ağrın var; iyi de çık delikanlı gibi adını, soyadını vererek ifşaa et o beleşçiyi…

Neden eveleyip, geveliyorsun?

Neden hala yalakalığa devam edip “yukarıdaki bir yerlerin gazabından kurtulmak için” bu ihbarı, “EN DERİN SAYGI VE HÜRMETLERİMLE” diye saçma sapan bir ifadeyle bitiriyorsun?

Ayrıca o “çok iyi dereceli makamı işgal eden kişi”yle olan gerçek meselen, o ismin Süleymancılar’ın bugünkü lideri Alihan Kuriş’e yakın olması mı; değil mi? 

*  

Adım gibi eminim ki imzasındaki adıyla “Süleyman”ın bildiği her şeyi AKP camiası da biliyor!

Artık o ya da bu nedenle ok yaydan çıktı… Şimdi şu soruları yanıtlamanın zamanı:

Bir: O “çok iyi dereceli makamı işgal eden kişi” kim?

İki: Kendisine çok iyi bir semtteki iki tane ultra lüks villayı parasını bile almadan tapusuyla veren müteahhit kim? Bu arkadaş salak mı ki böyle bir Sülün Osman tezgahına kurban gidiyor?

Üç: Madem mteahhit para almadı, o zaman bu iki villanın karşılığında “ne gibi bir söz” aldı da bugün o söz tutulmadığı için bu bilgiyi “Süleyman”a sızdırdı?

Dört: Cumhurbaşkanı Erdoğan bu işin aslını astarını biliyor mu?

Beş: O ya da partisinin kurmaylarından biri bu soruların yanıtını kamuoyuna verecek mi?

Meşhur olmuş üç Süleyman tanıdım bugüne kadar:

Kanuni Sultan Süleyman…

Demirel Süleyman…

Bir de Süleyman Efendi!

Hani şu Orhan Veli’nin meşhur şiirindeki gariban:

“Hiçbir şeyden çekmedi dünyada

Nasırdan çektiği kadar

Hatta çirkin yaratıldığından bile

O kadar müteessir değildi.

Kundurası vurmadığı zamanlarda

Anmazdı ama Allah'ın adını,

Günahkar da sayılmazdı.

Yazık oldu Süleyman Efendi’ye…”

*

Şimdi dördüncü Süleyman girdi hayatımıza…

Hık, diyor, mık diyor; gak diyor, guk diyor…

Prostatlı gibi tutukluk yapıyor tüfeği!

Vuracak vuramıyor. 

Belli ki söyleyecek sözü var ama birilerinden korkuyor.

Bir dökülse de öğrensek yukarıdaki soruların yanıtını…

Süleyman Efendi’nin nasırı gibi, sızlatıp durmasa garibanı!