Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Devleti laçka ettiniz!

Müjdeyi duymuşsunuzdur:

Emeklilere verilen ama çalışan emeklilere çok görülen beşer bin liralık Cumhuriyet’in 100. Yılı ikramiyesi için iktidar geri adım atmış…

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu müjdeyi (!) önceki akşamki Öğretmenler Günü Programı'nda açıklamış ve “Bu ikramiyede emeklilerimizin bir kısmının dışarıda bırakılması bizim de hakkaniyetli bulmadığımız bir durumdu. Kabine toplantımızda bakanlarımıza talimatı verdim. Bakanlarımız hazırlıklarını tamamladılar. Gerekli kanun teklifini önümüzdeki hafta Meclis'e sunacağız” demiş.. 

Böylece 4 milyon 689 bin emeklinin daha bu ödemelerden faydalanacağını açıklamış…

*

İyi de…

O zaman bu kararı neden daha önce almadınız?

Madem çalışan emeklilere ikramiye verilmemesini hakkaniyetli bulmuyordunuz; neden izin verdiniz?

Bakanlarınız var…

Bakan yardımcılarınız var…

Genel müdürleriniz, daire başkanlarınız…

Yetmedi; sarayınızda her konuda üçer beşer danışmanınız var!

Hiçbiri çıkıp da “Yanlış yapıyoruz. 4 milyon  689 bin emeklinin hakkını gasp ediyoruz” demedi mi?

Sahi; geçinemedikleri için çalışmak zorunda kalan emeklilere ikramiye verilmemesini hangi sivri zekalı önerdi?

*

Devlet yönetmek ciddi iştir.

Çocuk oyuncağı değildir.

“Yap-boz” hiç değildir.

Toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren bu tür kararlar alınırken daha dikkatli olunmalıdır.

İşgüzarın biri çıkacak, “Efendim, tamam ikramiye sözü verdiniz ama ülke ekonomisi zor durumda… Çalışan emekliler zaten para kazanıyor. Onlara vermesek de olur” diyecek; diğer işgüzarlar kafa sallayacak, siz de “Tamam, öyle yapalım” diyeceksiniz… 

Sonra da gelen tepkiler üzerine dayanamayıp, “Bu bizim de hakkaniyetli bulmadığımız bir durumdu” diye geri vitese takacaksınız…

Devleti laçka ettiniz Sayın Erdoğan!

Tıkır tıkır işleyen mekanizmaları bile bozdunuz. Güvenilmez hale getirdiniz.

İşgüzar milletvekillerinizle…

Sallabaş bakanlarınızla…

Yalaka bürokratlarınızla…

Kapıkulu danışmanlarınızla…

Yandaş gazetecilerinizle… Bu ülkeyi kabile devletlerine çevirdiniz!

Hiçbir işi yanlışsız, eksiksiz yapamaz oldunuz!

“Hakkaniyetli bulmadığınız” işlere bile, her nedense imza atar hale geldiniz…

Yüz yıllık devlet ciddiyetine, adaletine, asaletine gölge düşürdünüz.

Bir inat uğruna “Nas” dediniz milletin anasını ağlattınız… 

Sonra “geri bas” deyip dar gelirliyi daha da pişman ettiniz.

*

Sizin mehter adımlarınızdan bıktık Sayın Erdoğan…

İkili oyunlarınızdan…

Güven vermez icraatlarınızdan…

İyi polis-kötü polis tiyatronuzdan usandık…

Biliyorum; bu acemiliğin, iş bilmezliğin tek sorumlusu siz değilsiniz.

İyi de sizi kandırıp bu yanlışlara sürükleyenlerden neden hesap sormuyorsunuz?

Onları da yanınıza alıp neden bir kez kameraların önüne geçip, “Biz bu işi böyle yapmıştık ama yanlış olduğunu anladık. Özür diliyor ve düzeltiyoruz. Bize bu yanlışı yaptıran şu, şu, şu arkadaşlarla da yolumuzu ayırıyoruz” demiyorsunuz?

Bunu yapmadığınız gibi bir de sanki “lütfediyormuş”, “müjde açıklıyormuş” gibi davranıyorsunuz…

Anamızın ak sütü kadar helal paramızı bize verirken, bizi Yenicami dilencisi pozisyonuna düşürüyorsunuz!

*

Biliyorum duymayacaksınız ama…

Ağzımızda kabak tadı var Sayın Cumhurbaşkanı!

Canımız çok sıkkın…

Birkaç milyon fanatiğiniz ve paralı askeriniz dışında hepimiz

her yerde sizi çekiştiriyoruz!

Arkanızdan da değil üstelik, bakın böyle açık açık söylüyoruz:

Siz padişah değilsiniz biz de sizin kulunuz hiç değiliz…

Saraydaki o cambazlarınıza söyleyin, işlerini doğru dürüst yapsınlar!