Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,6287
Dolar
Arrow
34,8925
İngiliz Sterlini
Arrow
44,3362
Altın
Arrow
3006,0000
BIST
Arrow
10.125

Efendim bir tanem…

Organize suç örgütü kurmak suçlamasıyla yargılanan mafya lideri Ayhan Bora Kaplan, kendisine soru yönelten mahkeme başkanına “Efendim bir tanem” diye yanıt vermiş…

Olay, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın onuncu duruşmasında yaşanmış…

Mahkeme Başkanı ile soru yönelttiği Ayhan Bora Kaplan arasındaki ilginç konuşma şöyle olmuş:

Başkan: Sana niye ihtiyaç duyuyorlar?

Ayhan Bora Kaplan: Efendim bir tanem?

Başkan: Sana niye ihtiyaç duyuyorlar?

Ayhan Bora Kaplan: Pardon efendim. Bir tanem dedim, ağzımdan kaçtı, çok özür dilerim.

***

Yargılamanın konusunun ne olduğu… 

Bu çete reisini yakalayan polislerin neden tutuklandıkları…

Devlet Bahçeli başta olmak üzere MHP’nin Süleyman Soylu’ya sahip çıkıyormuş gibi yapıp isim vermeden bu çete reisine destek vermesi falan umurumda değil…

Hepsi kirli bir oyun çünkü…

Benim tüm bunlarla işim yok…

Koalisyonun gizli ortağının aldığı tavır açıkça gösteriyor ki; yine “taşlar” bağlanacak, “ısırması muhtemel yaratıklar” salıverilecek…

Alaattin Çakıcı için nasıl özel af çıkarıldıysa…

Kırmızı bültenle aranan Sedat Peker ettiği o kadar tehdite ragmen, nasıl derdest edilip getirilmediyse…

Öz be öz MHP’li Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in katilleri ve azmettiricileri nasıl korunuyor ve kollanıyorsa…

Yine öyle oluyor!

Nerede bir ülkücü mafya…

Nerede bir ülkücü şiddet…

Orada tüm kiniyle ve ihtişamıyla Devlet Bahçeli

Sövüyor, sayıyor, tehdit ediyor; sonuçta amacına ulaşıyor!

Onun himayesindeki kimseye dokunulamıyor.

Polisler içeri atılıyor, bu yetmiyor yargısız infaza kurban ediliyor…

Savcılar aleyhte iddianame yazamaz hale getiriliyor… 

Hakimler “bir tanem”leştiriliyor…

***

Adam sayısız cinayet, gasp, yaralama, kumar, uyuşturucu ticareti, haraç… Yani Türk Ceza Kanunu’nda ne kadar suç varsa neredeyse hepsinden yargılanıyor.

Hakkında yüzlerce yıl hapis cezası isteniyor.

Ancak o kadar rahat ki, “küçücük” bir cezayla bu işten yırtacağından o kadar emin ki; hakime “bir tanem” diyor…

Tutuklanmasını ciddiye almıyor.

Yargılamayı umursamıyor.

Sanık sıralarında gevşek gevşek oturuyor ve büyük bir olasılıkla serbest kalınca yapacağı yeni “”leri planlıyor.

Keyfini bozup soru sorma cesaretini bulan yargıca da hayallerinden sıyrılıp, “Efendim bir tanem” deyiviriyor.

Sonradan özür dilemesine falan kanmayın; her şeyi planlayarak yapıyor…

Her söylediğini kılı kırkı yararak söylüyor.

Bir tanem”i de hakime, “Fazla ileri gitme, güç bende” demek için ağzından kaçırmış gibi yapıyor. 

***

Haydi; hukukun üstünlüğünden…

Yargı ve yargıç bağımsızlığından falan vazgeçtik…

Biliyoruz; tüm bunlar geçmişte kaldı.

Arkasında dayısı ya da Devlet Bahçelisi olan, eninde sonunda en ağır suçtan bile yırtıyor!

Eyvallah…

Ancak en azından yargılama usullerini yerine getirin de olayı bu kadar laçkalaştırmayın be kardeşim!

Hakime, savcıya, sizi yakalayan polise saygı duymuyorsunuz anladık da… Bari “mış” gibi yapın.

“Nasıl olsa bırakacaklar” bilgisinin verdiği rahatlıkla, adamların onuruyla oynamayın, ipliklerini pazara çıkarmayın.

Bırakın “sert hakim” rolü oynasınlar, izin verin soru sorsunlar…

Bu kadar yüzgöz olduğunuzu deşifre etmeyin.

Biliyoruz size lazım değil ama bir gün sizin dışınızdaki herkese  

lazım olacak “hukuk”a leke sürmeyin.

İtibarını zedelemeyin…

***

Yazıyı, bu sevgi hitabına muhatap olan Sayın Başkan’a bir soru sorarak bitirmek istiyorum:

“Kendini nasıl hissediyorsun bir tanem?” 

Bu soruya kızdıysanız…

Neden mahkemede size böyle seslenen sanığa bir çift laf etmediniz?

Gücünüz bana mı yetiyor?