Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,8412
Dolar
Arrow
33,9580
İngiliz Sterlini
Arrow
44,8874
Altın
Arrow
2747,0000
BIST
Arrow
9.771

Elli yıldır değişmeyen ‘infaz’ listeleri!

Yaşım 63… Tam 43 yıldır gazetecilik yapıyorum. Çocukluğum ve gençliğimin ilk yılları 1980 darbesinin öncesindeki silahlı külahlı dönemde geçti.

Mahalle ve okul arkadaşlarım “faili meçhul” cinayetlere kurban gitti. 

Mahallenin en babayiğit delikanlısı Tayfun, 19 yaşındayken ülkücüler tarafından öldürüldü. Henüz o gün sözlenmişti ve heyecanla söz fotoğraflarını, mahallemizin fotoğrafçısı Derya abiyle basmaya çalışıyorlardı.

Gece üçtü… Sokaklar yedi sekiz el tabanca sesiyle yankılandı. 

Hem Derya abiyi hem de Tayfun’u katlettiler.

İşin tuhafı, ikisinin de politikayla ilgisi yoktu. 

Daha sonra anlaşıldı ki birileri o katillere, “Gidin fotoğrafçıyı vurun” demişti; ama tetikçiler yanlış fotoğrafçıya baskın vermişti!

***

Yine mahalleden arkadaşımdı Sait… Aynı yaşlardaydık. Ben öğrenci derneklerine gidip geliyordum ama Sait’in siyasetle hiç alakası yoktu. 

Okuldan kalan vakitlerini babasının manav dükkanında geçirirdi. 

Bir de benimle gece yarılarına kadar top oynardı. Boş sokağa kurduğumuz taştan kalelere gol atmaya çalışırdık. 

Bir gün Sait’i yolda yürürken alıp götürmüş sıkıyönetim askerleri. Aranan Troçkist bir solcu militana benzetmişler.

Daha doğrusu “güvenilir yerlerden” öyle bilgi gelmiş!

Konuşturmak için barajlardaki elektriği sonuna kadar Sait’in genç vücuduna vermişler… 

İçeriye 80 kilo giren kardeşim, dört-beş ay sonra 45 kilo olarak çıktı. Siroz olmuştu. Yüzü, elleri kahverengiydi. Ondan sonra da fazla yaşamadı zaten…

***

Benim gibi “darbe dönemi çocukları”nda bu tür “kahredici” anı o kadar çoktur ki; say say bitmez…

O dönem yaşanan cinayetlerin çoğunun arkasında genellikle “yanlış ihbar” vardır!

Bu ihbarları yapanlar çoğu zaman iktidara yakınlığıyla bilinen ülkücülerdir.

Bu ihbarlar, tuzaklar, fişlemeler yüzünden o kadar çok masum insanın canına kıyıldı, o kadar eve ateş düştü ki; saymak mümkün değil.

***

Aradan bunca zaman geçti…

Artık değişmişlerdir diye umuyordum ki bu kötü “ülkücü gelenek” yeniden hortladı.

Fikri alanda mücadele edemeyen MHP’liler yine masum insanları hedef göstermeye, tehdide, şantaja, kumpasa başladılar.

Düşünsenize Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı bile, “ülküdaş”larının kurşunuyla can verdi.

Kendi ülküdaşına acımayan, “muhaliflere” acır mı? 

Asla…

MHP şimdi de 154 muhalifin ismini vererek açıkça hedef gösterdi.

***

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün bunun için basın toplantısı düzenledi.

Elindeki bir dosyayı sallayarak çeşitli TV programlarında MHP’yi eleştiren 154 kişiden söz etti…

Hepsini birden, “MHP’ye hakaret etmek”le suçladı. 154’ünden de tek tek hesap soracaklarını söyledi. Sonra sözlerindeki “suç”u fark etmiş olacak ki toparlamaya çalıştı:

“Korkmasınlar… Hesabı mahkemelerde soracağız!”

***

Bu sözler açık bir tehdittir. Katillere, sapıklara, akıllarını partileriyle bozan fanatiklere hedef göstermedir…

Devlet Bey şimdi yatsın kalksın; aşağıda isimlerini tek tek yazdığım kişilerin başlarına bir şey gelmemesi için dua etsin.

İçlerinden birinin burnu bile kanarsa, polislerin gerçek faili yakalamak içi gideceği adres bugünden bellidir.

SİYASETÇİLER

Özgür Özel, Deniz Yavuzyılmaz, Gökhan Günaydın, Ali Mahir Başarır, Sezgin Tanrıkulu, Murat Bakan, Yunus Emre, Özgür Karabat, Cumhur Uzun, Ali Öztunç, Mustafa Adıgüzel, Mahir Polat, Ümit Özdağ, Müsavat Dervişoğlu, Uğur Poyraz, Turhan Çömez, Buğra Kavuncu, Ahmet Davutoğlu, Selçuk Özdağ, Ali Babacan, Erkan Baş, Levent Tüzel, Sevda Karaca, Alper Taş, Remzi Çayır, Hüseyin Baş, Salih Uzun, Cem Toker, Doğan Aydal, Ahat Andican, Aytun Çıray, Bahattin Yücel, Ali Haydar Fırat, Emin Şirin, Fikri Sağlar, Gülay Yedekçi, Mustafa Böğürcü, Nazif Okumuş, Önay Alpago, Bahadır Erdem, Turan Aydoğan, Yavuz Ağıralioğlu, Yavuz Değirmenci, Gaye Usluer, Nesrin Nas, Ufuk Söylemez, Gülistan Kılıç Koçyiğit.

GAZETECİLER

Murat Muratoğlu, Akif Beki, Ali Kemal Erdem, Altan Sancar, Asuman Aranca, Atakan Sönmez, Ayşen Şahin, Bahadır Özgür, Barış Pehlivan, Caner Taşpınar, Çiğdem Toker, Deniz Zeyrek, Dinçer Gökçe, Nedim Türkmen, Elfin Tataroğlu, Elif Doğan Şentürk, Doğan Şentürk, Ersin Eroğlu, Fatih Ergin, Fatih Polat, Fırat Fıstık, Fikret Bila, Hakan Çelenk, Hilmi Hacaloğlu, Hüsnü Mahalli, İbrahim Kahveci, İnanç Uysal, İslam Özkan, İsmail Saymaz, Kemal Göktaş, Masum Gök, Mehmet Bal, Mehmet Tezkan, Merdan Yanardağ, Miyase İlknur, Murat Ağırel, Murat Karan, Murat Yetkin, Nevşin Mengü, Nevzat Çiçek, Nurcan Gökdemir, Orhan Uğuroğlu, Özlem Akarsu Çelik, Emre Kongar, Sertaç Eş, Seyhan Avşar, Taha Akyol, Timur Soykan, Uğur Dündar, Yaşar Aydın, Yavuz Oğhan, Yavuz Selim Demirağ, Yıldız Yazıcıoğlu, Zübeyde Sarı, Mustafa Balbay, Mustafa Kurdaş, Hilal Köylü, Orhan Bursalı, Umut Taştan, Alican Uludağ, Namık Koçak, Özlem Gürses, Yalçın Doğan.

HUKUKÇULAR 

Celal Ülgen, Afşin Hatipoğlu, Bülent Yücetürk, Ruşen Gültekin, Figen Çalıkuşu, Gürkan Çakıroğlu, İlhan Cihaner, Mehmet Saral, Muzaffer Nerse, Hasan Sınar, Salim Şen, Gamze Pamuk Ateşli.

AKADEMİSYEN YA DA ARAŞTIRMACILAR

Can Selçuki, Ceren Kumbasar Mumay, Güven Gürkan Öztan, Berk Esen, Can Kakışım, Haldun Solmaztürk, İbrahim Uslu, Eren Aksoyoğlu, Erol Mütercimler, Mehmet Ali Kulat, Mehmet Yaşar Altındağ, Oğul Aktuna, Mithat Baydur, Öner Günçavdı, Sait Yılmaz, Ersin Kalaycıoğlu, İpek Özkal Sayan, Semih Turhan, Sezin Öney, Suat Özçelebi, Seda Demiralp, Osman Sert, Burak Cop, Barış Övgün, Necati Özkan, Tacire Bektaş, Tayfun Atay, Onur Alp Yılmaz, Gülgün Erdoğan Tosun.

DİĞER

Türker Ertürk (Emekli Amiral), Hanefi Avcı (Emekli Polis), Ömer Zengin (Sinan Ateş’in arkadaşı).

***

Bu bir “infaz” listesidir!

İnfaz gerçekleşsin ya da gerçekleşmesin; kimse ama hiç kimse böyle bir liste yapamaz.

Bu liste üzerinden ülkenin siyasetçilerini, gazetecilerini, hukukçularını, bilim insanlarını susturmaya kalkışamaz.

Listedeki herkese çağrıda bulunuyorum:

Sakın ciddiye almazlık yapmayın ve bugünden tezi yok Devlet Bahçeli hakkında suç duyurusunda bulunun.

***

Tayfun ve Derya abi, ihbar kurbanıydı…

Sait, yine döneminin ülkücülerinin askere yaptığı yanlış bir ihbar üzerine gözaltına alındı ve işkence sonucunda can verdi.

Devlet Bahçeli’yi dün canlı yayında izlerken aklıma o günler geldi…

Gördüm ki ne kinleri azalmış, ne öfkeleri…

Akılları hala başlarına gelmemiş…

Hiçbir eleştiriyi kabul edemiyor, ağızlarından köpükler saça saça muhalifleri “listeliyor”lar…

***

Merak ediyorum; MHP’nin bu “ölüm listesi”ne soruşturma açabilecek babayiğit bir “cumhuriyet savcısı” çıkacak mı?

Aslında bu soruyu laf olsun diye soruyorum. 

Çünkü ne yazık ki yanıtı çok iyi biliyorum!