Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.471

Gençler lütfen bu yazıyı saklayın

Bir gündem yazarı için her gün yazmamanın da bazı sıkıntıları var. Ben haftada üç gün yazıyorum. Böyle olunca da bazı konularda ya geriden gelmek zorunda kalıyorum ya da çok önemli bulduğum halde hiç yazamıyorum.

Ama bugün bu kuralı bozacağım ve “geç kalmak” pahasına da olsa çok önemli bir mahkeme kararından söz edeceğim.

Biliyorsunuz Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Adnan Oktar ve suç örgütü üyeleri hakkında verilen toplam 8 bin 658 yıl hapis cezasını onayladı. 

Bu kararla birlikte, örgüt üyelerine verilen cezalar kesinleşmiş oldu.

***

Yargıtay’ın işlendiğine kesinlikle ikna olduğu suçlar, 

cinsel istismar, kasten öldürmeye teşebbüs, eziyet, eğitim hakkının engellenmesi, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve kişisel verilerin izinsiz kaydedilmesi…

Adnan Oktar’a verilen hapis cezası 891 yıl…

Ama…

Yönetici konumundaki olduğu için diğer sanıkların suçlarından da sorumlu tutuldu ve cezası toplamda 8 bin 658 yıla ulaştı.

Ayrıca Ulviye Didem Ürer, Tarkan Yavaş ve Alev Babuna gibi 13 şüpheli de aynı suçları işledikleri gerekçesiyle bin 938'er yıldan 2 bin 758 yıl 6’şar aya kadar hapisle cezalandırıldı.

Diğer 59 sanık ise “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak’tan 2.5 yıl ile 6 yıl arasında çeşitli cezalara çarptırılrdı.

***

Buraya kadar anlattıklarımı zaten önceki gece haber kanallarında izlediniz ya da internet sitelerinde okudunuz…

Bazı gazeteler de dünkü sayfalarında bu habere yer verdi.

Önceki gün veya dün yazılmayanı… Bundan sonra da asla yazılmayacak olanı ise ben yazıyorum:

Siz sanıyorsunuz ki bu adamların hayatı bitti; ölene kadar cezaevinde kalacaklar!

Yanılıyorsunuz…

Tarihe not düşmek için yazıyorum:

Eğer içeride ölmemeyi becerirlerse bu tarikatçı yobazların tamamı en fazla on yıl içinde özgürlüklerine kavuşacak…

8 bin 658 yıl hapse mahkum edilen Adnan Oktar da dahil olmak üzere hepsi kurtulacak.

Masum kızları kandırarak tecavüz etmeleri, cinayet planları yapmaları, gaspları, tüm zorbalıkları yanlarına kar kalacak…

***

Nasıl mı olacak bu?

Ya bir sonraki yargılama aşaması olan Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu bu kararı bozacak…

Ya da bir kaç yıl içinde de bir af yasası çıkarılacak…

Neye dayanarak mı iddia ediyorum bunu?

Çünkü Türkiye’de solcular dışında hiçbir mahkum, ölene kadar cezaevinde tutulmaz!

Ya genelini çıkarırlar affın, ya da özelini…

Ya da sağlık gerekçesiyle Cumhurbaşkanı affeder!

***

Çok mu iddialı buldunuz yazdıklarımı?

İnanın değilim:

Kaç tane adam öldürmekle, öldürmeye azmettirmekle, kaçakçılık yapmakla, haraç almakla, gaspla suçlanıp binlerce yıl hapis cezası yiyen mafya babalarının bugün kaçı içeride?

Alaettin Çakıcı mesela?

Bizzat Devlet Bahçeli’nin özel olarak devreye girmesiyle özgürlüğüne kavuşmadı mı?

Sadece onu ve onun durumundaki bazı ülkücüleri kurtarmak için

af yasası çıkarılmadı mı?

Çıkarılan o aflardan binlerce hükümlü yararlanmadı mı?

O binlercenin yüzlercesi, sadece iki yıl içinde tekrar suç işleyip cezaevine dönmedi mi?

***

Bu ülkenin adı Türkiye… 

Anayasasında “hukuk devleti” yazar ama burada sadece “hukuku katledenler”in…

Yani mafyanın, dini istismar edenlerin, iktidar sahipleriyle kol kola giren kara paracıların, kaçakçıların, beyaz kadın tacirlerinin, uyuşturucu baronlarının sözü geçer…

Hatırlayın AKP’nin Anayasa profesörü Burhan Kuzu, İranlı uyuşturucu kaçakçısı Zindaşti’yi kurtarmak için çırpınmadı mı?

Sonuçta amacına ulaşmadı mı?

Reza Zarrab denilen trilyonluk soytarı devletin bakanlarına, genel müdürlerine bavul bavul rüşvet vermedi mi? Hakimleri, savcıları, yüksek yargı mensuplarını hediyelere boğmadı mı? Ülkeyi babasının çiftliğine çevirmedi mi?

***

Dediğimi unutmayın; sadece fikir suçluları, iktidar karşıtları asılır, işkence görür bu ülkede; aflar bir tek onlara çıkmaz…

Domuz bağcıları, Sivas’ta toplu halde insan yakanlar bile bir kılıf bulunarak salıverilir de…

Bir tek solcular, Atatürkçüler inim inim inletilir içeride…

Bu kural, çok partili sisteme geçtiğimiz günden, yani iktidarı hep sağcıların ele geçirdiği dönemden bu yana hiç değişmez…

İster diktatörü gelsin sağcıların, ister liboşu, ister muhafazakarı, isterse dincisi…

Kural budur!

***

Evet; geç bir gündem yazısı oldu bu…

Ama bir çıktısını alıp saklayın.

Eğer bu oynak yobaz Adnan ve çetesinin özgürlüklerine kavuştukları o gün hayatta olmazsam…

Lütfen benim yerime “Bu ülkede hak var, hukuk var” diyen sahtekarların gözüne sokun!