Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,8385
Dolar
Arrow
34,1542
İngiliz Sterlini
Arrow
44,9695
Altın
Arrow
2916,0000
BIST
Arrow
9.109

Halil Umut Meler’e o yumruğu kim attı?

Ben Coşkun Özarı’nın Galatasaray Teknik Direktörü olduğu son döneme yetiştim. Hatta onun çalıştırdığı takımın Mithatpaşa Stadı’nda oynadığı birkaç maçı da seyrettim. Çok tartışmalı pozisyonlarda bile beyefendiliğini korurdu. Sadece o değil, onun sahadaki öğrencileri de hakemle ve rakiple tartışmaz, çıkan birkaç münferit olay kısa zamanda tatlıya bağlanırdı. 

Sadece Coşkun Özarı mı?

Değil elbette…

Gündüz Kılıç’a yetişemedim ama seyredenler söylüyor; maçı izlerken bağırdığını bile duyan gören olmazmış…

İngiliz Teknik Direktör Brian Birch mesela… Sarı kırmızılıların en heyecanlı hocası. Hatırlıyorum; yerinde duramaz, zıp zıp zıplardı. Ama ağzından kötü tek bir sözcük çıkmazdı.

Turgay Şeren, Jupp Derwall, George Hagi… 

Hiçbirinin kimseye en ufak bir saygısızlık yaptığı görülemezdi.

Ancak bugünkü Teknik Direktör Okan Buruk, neredeyse iki maçta bir dudaklarını gizlemeye bile gerek duymadan hakemlere küfrediyor.

Hem de ana avrat…

*

Fenerbahçe’ye gidelim: Cihat arman, Fikret Arıcan, Abdullah Gegiç, Basri Dirimlili… Şükrü Ersoy, Ziya Şengul…

Son dönemdekiler; Mustafa Denizli, Oğuz Çetin, Aykut Kocaman, Ersun Yanal, Vitor Pereira…

Küfür kafir giriştiler mi hakemlere?

Hayır…

Beşiktaş’ta kimse Baba Hakkı’dan (Hakkı Yeten), Cihat Arman’dan, Eşref Bilgiç’ten, Recep Adanır’dan, Metin Türel’den böyle bir söz duymuş mu? Gündüz Tekin Onay, Serpil Hamdi Tüzün kimseye en ufak bir terbiyesizlik yapmış mı?

Spor sayfalarının arşivlerinde böyle bir olaya dair tek bir haber bulabilir misiniz?

Şenol Güneş mesela… Yılların futbolcusu ve teknik adamı… Sinirlendiğini görmüşüzdür elbette ama hakaret ettiğini asla!

*

Trabzon’da Özkan Sümer, Ahmet Suat Özyazıcı… Alın diplomat yapın! Öyle beyefendi kişilikler…

Sadece dört büyüklerde değil, hiçbir takımda sahaya atlayıp hakem yumruklayan başkan da yok; futbolcu da…

Marcao’nun üç sezon önce takım arkadaşı Kerem Aktürkoğlu’nun gırtlağını sıktığı güne kadar, “saha içindeki adliyelik olaylar”a adı karışan futbolcu da! 

*

“Bu temiz gelenek, kiminle sona erdi biliyor musunuz?” diye bir soru sorsam, aklınıza ilk gelen ismi ben söyleyeyim mi?

Fatih Terim!

Evet, yeşil sahalara küfrü de bu arkadaş getirdi, hakareti de…

Onun döneminde Galatasaray’ın oynadığı maçlarda görev yapan hakemlere sorun, en ağdalı küfürleri yemeyen yoktur!

Yeter ki ufacık bir hata yapın ya da Terim’in istediği düdüğü çalmayın; gitti güzelim soyunuz sopunuz!

Onun hırçınlığı, kabadayılığı, külhanbeyliği yeni bir dönem açtı futbolumuzda.

Ağzından salyalar saça saça bağırışları, hakemlerin üzerine yürüyüşleri, açık açık hakaret edişleri…

Bir nesil böyle büyüdü!

*

Şimdi bakıyoruz; onun yetiştirdiği çocuklar da peşi sıra gidiyor…

Çok başarılı işler yapan Okan Buruk anaya avrada küfrediyor, Emre Belezoğlu parmak sallayıp sahadaki hakemi tehdit ediyor… 

Kulüp Başkanı Faruk Koca ondan aldığı gazla gidip hakem yumrukluyor; hırsını alamayıp tekmeliyor…

*

Fatih Terim’in adını artık yeşil sahalarda duymuyoruz.

İnşallah duymayız da…

Beyefendi şimdi tefecilik piyasasının baş aktörlerinden… Ona kanıp peşinden giden öğrencileri de avuçlarını yalamakla meşgul…

*

Futbolda Fatih Terim neyse, kendi alanlarında İbrahim Tatlıses ve elbette Recep Tayyip Erdoğan da odur…

Son yirmi beş yılımıza damgalarını vuran bu isimler koskoca bir nesile çirkinleşen hırsı, küfürü, hakareti, öfkeyi öğretti.

Kimisi “Ananı da al git” dedi, kimisi doğrudan anaya bacıya yöneldi!

Bunları örnek alan gençler de onlar gibi hakaret ve küfür etmeye, onlar gibi çirkinleşmeye başladı.

*

Kısacası dostlar, pazartesi günkü MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçında hakemi döven kişi her ne kadar AKP’nin kurucularından ve eski milletvekillerinden Ankaragücü Başkanı Faruk Koca olsa da… Aslında Fatih Terim’dir, İbrahim Tatlıses’tir, Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Onlara kadar olan dönemde ne futbol, ne sanat, ne de siyaset dünyası böyle bozulmuştu.

*

Elbette Faruk Koca yatsın hapiste, cezasını çeksin…

İyi de AKP, onu parti üyeliğinden atınca “temizlenmiş” mi oluyor?

Ya bebek yüzlü Okan Buruk, her gittiği yerde olay yaratan Emre Belezoğlu ve onların pirleri olan Terim, Tatlıses ve Erdoğan ne olacak?

Onları hayatımızdan kim, ne zaman, nasıl ihraç edecek?