Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

İkinci Adam’ın tarihi saçmalıkları!

Başlıktaki ‘İkinci Adam’ı okuyunca, İsmet İnönü geldi aklınıza değil mi? 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularından, İkinci Cumhurbaşkanımız, Atatürk’ün hem silah, hem dava arkadaşı… 

Önünde saygıyla eğilirim ama… Elbette onun da saçmaladığı, saçmalamaya zorlandığı durumlar olmuştur. 

Örneğin Celal Bayar ve Adnan Menderes’in inanılmaz baskıları sonucu çok partili sisteme zamanından önce geçme kararı alması gibi…

Atatürk bilmiyor muydu bunu yapmayı?

CHP’nin yedinci oku olarak bir ok daha ekleyemez miydi ilkelerine?

Denemedi mi?

Biliyordu elbette; denedi de…

Ama bunun gerçekleşmesi için önce halkın belli bir eğitim ve kültür seviyesine gelmesi ve hacıların, hocaların, softaların etkisinden kurtulması gerektiğini gördü.

İnönü, ne yazık ki bu konudaki baskılara dayanamadı ve halkı henüz yeterince çağdaş eğitimden nasibini almamış bir ülkeyi çok partili sisteme geçirerek; belki de bugün yaşadıklarımızın bir numaralı sorumlusu oldu.

*

Ancak benim kastettiğim “İkinci Adam” o değil…

Sözünü ettiğim “İkinci Adam”, devlet adamlığında onun eline su bile dökemeyecek olan Cevdet Yılmaz adlı kişi…

Yani bugünün Cumhurbaşkanı Yardımcısı…

Dün akşam saatlerinde 12. Kalkınma Planı’nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerinde göçmen sorunuyla ilgili soruları yanıtlamış ve “Türkiye'nin düzenli göçe ihtiyacı var” demiş…

Sanki ülkemizdeki milyonlarca göçmenin başımıza açtığı dertler yetmiyormuş gibi, daha fazlasını istemiş…

Neymiş, vatandaşlarımızın inşaat, imalat, madencilik gibi daha zorlu ortamlarla ilgili çalışma arzusu düşüyormuş… 

İşte; bu alanlarda çalıştırmak yabancı göçmene ihtiyaç varmış…

Kanıtını da kendince ortaya koymuş:

“Geçenlerde Ankara Sanayi Odası Başkanımız (Seyit Ardıç) bana geldi, ‘100 işçi arıyoruz, 70'ini buluyoruz, 30'unu bulamıyoruz' dedi. Kırsal alanda çoban bulamadığımız herkesin malumu. Petrol Ürünleri İşveren Sendikası yöneticileri geldi, benzin istasyonlarında araçlara gaz dolduracak pompacı arıyorlar. '10 bin kişiyi yarın gönderin, işe başlatalım, bulamıyoruz' dediler.”

*

Sayın Cevdet Yılmaz; siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz?

Size gelen ve işçi bulamamaktan yakınan o beylerin aradıkları şeyin işçi değil, köle olduğunu bilmiyor musunuz?

Onlar; hükümetiniz tarafından belirlenen asgari ücret yerine, onun yarısına üstelik sigortasız çalışacak modern köleler arıyor.

Onlar; örgütsüz, haklarını savunmaktan aciz, işyeri güvenliğiyle ilgili herhangi bir kaygısı olmayan, kendisine verilenle yetinecek zavallılar arıyor…

Siz de araştırıp soruşturmadan, bu kahvehane muhabbetini “ulusal politika” haline getirip Meclis’te anlatmaya kalkışıyorsunuz…

Ayrıca haddinizi aşıp işsiz gezen Türk insanını “tembel”miş gibi gösteriyorsunuz!

Bizim insanımız tembel, bizim insanımız iş olduğu halde çalışmıyor; Allah’ın Afgan’ı, Suriyelisi, Pakistanlısı, Afrikalısı çalışkan… Öyle mi?

Gidin Allah aşkına!

Madem bizim insanımız çalışmıyor; o zaman emekli oldukları halde çalışmak zorunda kalan ve sizin 5 bin liralık Cumhuriyet ikramiyesini bile esirgediğiniz milyonlara ne diyeceksiniz…

Onlar ilerleyen yaşlarına ragmen neden çalışıyor o zaman? 

*

Suç işliyorsunuz Sayın İkinci Adam…

Kaçak, sigortasız ve asgari ücretin bile çok altında, işyeri güvenliğinden yoksun yerlerde işçi çalıştırılmasını öven bu sözlerinizle, çalışma hayatına bomba koyuyorsunuz!

Çocuklarımızın daha da işsiz, daha da aç, daha da muhtaç hale getirilmesi için açıkça “insan kaçakçılığını” teşvik ediyorsunuz.

Sizi üzüntüyle ve şiddetle kınıyorum.

Hangi üstün donanımlarınız sayesinde o koltukta oturduğunuzu, biraz araştıran herkes görecek ve anlayacaktır…

Bari sadece “misyonunuzu” yerine getirmeye odaklanın…

Emekçi insanlara hakaret etmeyin!

*

Haaa; ayrıca size “Çalıştıracak adam bulamıyoruz” diyen o sahtekar işadamlarına benim adımı verin… 

Yasal ücreti versinler, sigortaları da yaptırsınlar; istedikleri sayıda işçiyi ben bulup getireceğim onlara!

Hodri meydan!