Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

İyi gitmiyorsun, Özgür kardeşim!

“Değişim” parolasıyla yola çıkan Özgür Özel’in, CHP Genel Başkanlığı’na seçilmesinin 40’ı çıktı…

Bu 40 günde bana göre az iş yaptı, çok aşındı!

Neden mi?

Anlatayım:

*

Ne yalan söyleyeyim son seçim yenilgisinden sonra bir daha kesinlikle sandık başına gitmeyi düşünmeyenlerdendim.

Kılıçdaroğlu’nun hatalarının bedelini her seçim gecesinde ödemekten yorgun düşen, üzüntüden kahrolan milyonlardan biriydim.

Kararım netti:

Madem CHP yönetimi bu ülkenin Atatürkçülerini umursamıyor, ülkeyi AKP’den öğrendiği gibi yönetmek istiyor ve onu taklit etmekten vazgeçmiyordu; o zaman ben de bir daha kandırılmayacaktım!

Bu konuda da asla yalnız değildim.

CHP’ye oy veren kiminle konuşsam, benim gibi düşünüyordu:

“Bir daha asla!”

*

Sonra Ekrem İmamoğlu’nun ve Özgür Özel’in önderliğindeki “değişimciler” çıktı ortaya…

“Devrimci” ruhumu okşadı bu sözcük:

“Değişim…”

“Hadi bakalım” diyerek izlemeye başladım.

Özgür Özel’in, Kılıçdaroğlu’nun ekibinin en önemli dişlilerinden biri olması ve izlenen hatalı politikalarda sorumluluğunun bulunması, elbette “temkinli” olmam gerektiğini düşündürüyordu… 

Ama hiç yoktan iyiydi!

Değişimciler, başlangıçta kendilerinin bile beklemediği sürpriz bir sonuçla partide iktidarı ele geçirince kararımı değiştirdim:

Bu yeni ekibe bir şans vermek gerekirdi ve verecektim.

Önümüzdeki Mart’ın sonunda sandığın başına yine gidip yine oyumu kullanacaktım…

*

Şimdi ise… Yine kararsızlığa düşmek üzereyim!

Çünkü Özgür Özel, o koltuğa oturduğu günden itibaren kritik konularda ciddi hatalar yapar oldu.

İlk ciddi hatasını daha Kurultay’daki konuşmasında yaptı ve “Apo’nun heykelini dikeceğiz, heykelini” diyen Selahattin Demirtaş’a selam göndermekle yaptı.

Sonra ilk işi HEDEP’lilerle konsere gidip Türkiye’yi “işgalci” olarak niteleyen Kürt asıllı Soprano Pervin Chakar’ın elini öpmek oldu… 

Bunun ilk seçimlerde nasıl kullanılacağını bile hesaplamadan, yaptığını “Sanatçı eli öpülür” diyerek savunmaya kalkması da ayrıca düşündürücüydü!

*

Bitmedi:

Diyarbakır’da yapılan bir bulvara Atatürk düşmanı Şeyh Said’in adının verilmesine karşı bile çıkmadı. 

Karşı çıkmak bir yana konuyu tıpkı AKP, HEDEP ve HÜDAPAR gibi hoşgörü noktasına götürdü, “Bu meseleyi tarihçilere bırakalım” dedi.

“Ayaklanmanın bastırılması sırasında yaşanan sorunlarla torunları üzmeyelim” diyerek dönemin iktidarını suçladı.

Yani isyancının değil, isyanı bastıranların torunlarını üzmeyi tercih etti!

*

Bu 40 güne iki de Kılıçdaroğlu görüşmesi sığdırdı Özgür Özel; “Beni yıpratmayın, bakın ben sizin izinizden gidiyorum” dercesine…

Ayrıca önümüzdeki yerel seçimler için Kurultay’da verdiği sözleri çiğneyerek ön seçim şartını koymadığı gibi, son sözü de bizzat parti yönetiminin söyleyeceğini ilan ederek parti içi demokrasiyi, tıpkı Kılıçdaroğlu gibi katletti.

İşte bu yüzden… Benim gibilerde Kurultay gecesi beliren umut yerini hızla “Değişim sözleri koca bir balonmuş… Hiçbir şey değişmemiş… Eski tas, eski hamam” düşüncesine bırakıyor. 

Eğer Özgür Özel, Cumhur İttifakı’na koz verircesine HEDEP yancılığına devam eder ve CHP seçmenini tıpkı Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi “Tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz, başka yolunuz yok” diye “kümesteki kaz” olarak görmeye devam ederse, hem kendi siyasi kariyerini, hem CHP’yi, hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin omurgasını bitirir!

Benim Özgür Özel’e ilk 40 günlük notum on üzerinden üç…

Sizinki kaç?