Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.471

Kimsenin sormaya cesaret edemedikleri!

Gazze’de yerleşik aşırı dinci Hamas’ın silahlı kolu Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e bir hava operasyonu düzenledi.

Saldırının önce paramotor adı verilen motorlu paraşütlerle gerçekleştirdiği iddia edildi. 

Sonradan anlaşıldı ki saldırganlar paramotorlu değil, sadece paraşütlüydü. 

Bir uçaktan atladılar ve  gökyüzünden süzülüp İsrail’in kontrolündeki Negev Çölü’nde düzenlenen uluslararası bir müzik festivalinin ortasına indiler. 

Festivale katılan gençler gökyüzünde süzülen yüzlerce paraşütü görünce bunun festivalin bir parçası olduğunu düşündü ve sevinç çığlıkları attı.

Oysa gökyüzünden gelen; kendi ecelleriydi. 

Burada ilk saptamalara göre birçok ülkeden 260 kişi katledildi.

Böylece saldırı; sadece İsrail’e yönelik olmaktan çıktı.

Belki de sırf bu yüzden o müzik festivali seçilmişti!

Saldırı tüm dünyayı ayağa kaldırsın diye…

Ellerinde en gelişmiş silahlar vardı militanların.

Yere ayak basar basmaz önlerine geleni topladılar ve önceden hazır edilmiş araçlara bindirip kaçırdılar.

Direnenleri ise olay yerinde öldürdüler.

*

İsrail buna hemen yanıt verdi ve Gazze’ye hava saldırısı başlattı. Binlerce binayı yerle bir etti. Kentin elektriğini, suyunu kesti. Ekmek, ilaç gibi insani ihtiyaç malzemelerinin girişini bile önledi.

Hamas da buna ilk günden itibaren karşılık vermeye ve İsrail’i roketlerle vurmaya başladı.

Sonuç hazin: Şu ana kadar 1600’e yakın İsrailli ve 1500’e yakın Filistinli öldü.

*

Sözü hiç uzatmayacağım:

Kim ne derse desin bu bir İsrail ve ABD operasyonudur.

Hiç kimse beni İsrail’in ve ABD’nin izni, bilgisi ve hatta desteği olmadan böyle bir saldırının yapıldığına inandıramaz…

Dünya soru sormuyor olabilir ama ben soruyorum:

*

Bir: Saldırıyı düzenleyen Hamas, Gazze gibi yıllardır abluka altında olan ve giriş çıkışın bile özel izinle gerçekleştirildiği bir bölgede nasıl oldu da böylesine özgürce örgütlendi ve militanlarını eğitti?

İki: Yıllardır ekmeğin, suyun, temel tüketim maddelerinin bile sınırlı ölçüde sokulabildiği bu topraklara, gerek saldırıda düzenlenen silahlar ve gerekse daha sonra İsrail’e fırlatılan roketler nasıl, kim tarafından sokuldu?

Üç: Bu silahların ve mühimmatın Gazze’ye depolandığı günlerde, dünyanın en acımasız haber alma örgütleri olan MOSSAD ve CIA elemanları tatilde miydi? Nasıl oldu da bu büyük seferberliği fark etmediler?

Dört: Hamas’ın kullandığı silah ve mühimmatlar nerede üretildi?

Beş: Hangi ülkeler ve hangi güçler tarafından, ne karşılığında Hamas’a verildi? Hamas bu silahlar karşılığında o güçlere hangi vaatlerde bulundu?

Altı: Hamas’ın paraşütlü fedailerini İsrail hava sahasında gökyüzüne bırakan uçak, hangi ülkeye ait? Hangi havaalanından ya da askeri üsten kalktı?

Yedi: O uçak daha sonra hangi ülkenin hangi havaalanına indi? Pilotlar hangi ülkenin vatandaşı?

Sekiz: Saldırının gerçekleştiği alana önceden bırakılan ve eylemcilerin, rehineleri kaçırmak için kullandıkları araçlar; kime ya da kimlere ait?

Dokuz: Rehineleri araçlara silah zoruyla sokan militanlar, yoğun güvenlik altındaki İsrail topraklarından nasıl kaçabildi? İsrailli yetkililer uyuyor muydu?

On: İsrail neden Gazze’de yaşayan yüzbinlerce masum insanı çöle açılan bir sınır kapısından çıkmak ya da kentte kalıp ölmek seçeneklerinden birini seçmek zorunda bırakıyor? Birleşmiş Milletler neden kentte yaşayanların başka ülkelere transferlerinin sağlanması için devreye girmiyor?

*

Savaşı çıkaranların, Hamas’a o mühimmat ve silahları verenlerin, o uçağı görevlendirenlerin, olay yerine araçları gönderenlerin tek bir amacı var:

Gazze’yi Filistinlilerden arındırmak ve İsrail toprağı haline getirmek!

İntikam ve dinci hezeyanlarla gözü kararmış olan dinci Hamas’ın kör yöneticileri de buna alet edildi. 

Sırf İsrail’in Ortadoğu haritasındaki yeri bir karış daha büyüsün diye olan binlerce masum insana oldu!

*

Medyanın işi ölenlerin sayısını vermek değil, olayların gerçek boyutunu ortaya çıkarmak için soru sormaktır.

Yukarıdaki soruları ise sadece gazeteciler değil, bütün insanlık sormalı!