Benim kuşağımın ve benden sonraki kuşakların hayatını karartan, asıl amacı Türkiye’yi yozlaştırmak, yobazlaştırmak ve ele geçirmek olan 12 Eylül 1980’de henüz 19 yaşındaydım.
Daha gün ağarmamıştı ki, emekli öğretmen babamın “Uyanın çocuklar darbe oldu” diye seslenmesiyle yataklarımızdan kalktık.
Hava sıcaktı. Buna ragmen babam sobayı yakmaya çalışıyordu. Gözlerini sobadan ayırmadan bana ve o sırada İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne giden abime mırıldandı:
“Kitaplarınızı getirin çocuklar yakacağız…”
İkimiz de neye uğradığımızı şaşırdık.
O sırada gözlerim pencereden dışarıya kaydı. Bu sıcak yaz gününde hemen hemen bütün bacalardan duman tütüyordu.
***
Direndik, “Olmaz” falan dedik. Ama babamın otoriter sesiyle denileni yaptık:
“Sizin güvenliğiniz bu kitaplardan çok daha önemli!”
Abimin de benim de birer tahta bavulumuz vardı ve içi kendimize ait kitaplarla doluydu. Hepsini harçlıklarımızla aldığımız yaklaşık yüzer kitap.
Onlarla o kadar bütünleşmiştim ki hepsinin ismini bugün bile tek tek sayabilirim!
***
Kitapları babama getirmek için odamıza geçtiğimiz zaman abim kulağıma fısıldadı:
“Hepsini verme… Romanları, şiirleri bana ver.”
“Ne yapacaksın?”
“Odunluğa inip, odunların altını kazacağım ve oraya yerleştireceğim. Aramaya gelseler bile bulamazlar!”
***
12 Eylül’ün ülkeye birçok ağır faturası oldu. Onlarca genç idam edildi, işkencelerden geçirildi, onlarca yıl boş yere zindanlara atıldı. Grev yasaklandı, sendikalar kapatıldı, 'boykot' lafını ağzımıza alamaz hale geldik.
Bizim payımıza düşen de buydu:
Kitaplarımızı yakmak!
Ya da apartmanlarımızın temeline gömmek!
***
Aradan 44 yıl geçti…
Kitaplardan korkan zihniyet hala yaşıyor.
Son yılların en gözü kara ve meslek namusuna en çok sahip çıkan gazetecilerinden sevgili kardeşim Murat Ağırel’in başına gelenleri duymuşsunuzdur:
Türkiye’deki uyuşturucu ticareti ve kara para aklama trafiğini anlattığı Havala isimli kitabı hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve toplatılması istenmiş…
Yani “kitap” ve “suç” kavramları bir kez daha bir araya getirilmiş…
Kitap hakkında şikâyette bulunan kişi, 2022 yılında Mersin Limanı’nda yapılan operasyonda konteynerinde 258 kilo kokain ele geçirilen Alaa Ben Khadra’nın kardeşi Ahmed Ben Khadra…
Bu arkadaş da yakın bir geçmişte et kaçakçılığından yargılanmış…
***
Yazılanlarla ilgili bir itirazın varsa doğrusunu söyleyip düzelttirirsin; toplatmak niye?
Daha da ilginci, kardeş Khadra’nın avukatı kimmiş biliyor musunuz?
Neredeyse her akşam ekranlarda özgürlük ve hukuk nutukları atan Ersan Şen…
Gerçi dava Şen tarafından değil de Avukat Ahmet Ekin tarafından açılmış ama şikâyetçi olan kişinin asıl avukatı Ersan Şen’miş!
Böyle bir davayı bizzat açmaktan utanmış olmalı ki; “taşeron” kullanmış!
***
Halk TV’de düzenli olarak izlediğim tek program Şule Aydın’ın sunduğu ve Murat Ağırel, Timur Soykan, Barış Pehlivan’ın her hafta birkaç dosya birden paylaştığı “Kayda Geçsin…”
Öyle haberler yapıyorlar ki bir gün Uğur Mumcu mezarından çıkıp alınlarından öperse şaşırmam!
Kara para sahiplerini, rüşvet alıp verenleri, makamlarını kötüye kullanananları, en önemlisi de uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapanları tek tek teşhir ediyorlar.
Herkes “mış” gibi yaparken bu genç kadro, karanlığın üzerine korkusuzca gidiyor.
Adları pis işlerle anılanlar ise onlara dava, tehdit ve hakaret yağdırıyor.
***
Peki, bu karanlık güçlerin avukatlığını üstlenen ama ekranlarda Atatürkçülük şovu yapan Ersan Şen kim?
Ayakkabı kutularında milyonlarca dolar saklayanların…
Suç makinası Galip Öztürk’ün…
Sırp asıllı uyuşturucu baronlarının…
Depremde 35 kişinin ölümüne neden olan ev sahiplerinin avukatı…
Kırk yılda bir “Atatürk” nutku atıyor; gözleri boyuyor!
Şimdi size sorsam, Murat mı, Şule mi, Barış mı, Timur mu yoksa Ersan Şen mi diye… Emin olun sizin aranızdan bile Ersan Şen diyenler çıkacaktır.
Oysa bu karanlık düzenden kurtulmamız; ses kısmaya çalışanların avukatı olan Ersan Şenlere karşı… Haykırmaya devam eden Şulelerin, Muratların, Barışların ve Timurların sayısının ve gücünün artmasına bağlı!
***
Varlığım sizin için ne anlam taşır bilmiyorum ama sizinleyim çocuklar…
Bu ülke, bu “Büyük Kulüp” kahramanlarına ve kirli para savunucularına rağmen aydınlığa çıkacaksa…
İnanın; bu sizin bugün verdiğiniz kavga sayesinde olacak.
Gözlerinizden öperim!
***
Evet; bugün evlerde baca yok… Bu yüzden kitap yakılmıyor!
Ama her gün kitap ve haber yazanlara karşı amansız bir savaş yürütülüyor…
Ne yazık ki bu savaşta da düşman ordularına komuta etmek, bizden gibi görünen “Ersan”lara düşüyor!
Çok Okunanlar
Beşar Esad'ın nasıl kaçtığı ortaya çıktı
Gelinim Mutfakta 11 Aralık puan durumu: Bugün hangi gelin birinci oldu?
BEDAŞ 11 Aralık'ta İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Bir köfte markası daha ifşa edildi
Günlük burç yorumu: 11 Aralık Çarşamba günü hangi burçlar için güzel geçecek?
'Batı Kürdistan' kimin olacak? - I
Fenerbahçe - Athletic Bilbao maçı ne zaman, saat kaçta? Muhtemel 11'ler
Meslek meslek 2025 maaş artışı: Öğretmen, doktor ve polis ne kadar alacak?
Japon deprem uzmanı Türkiye’deki 4 tehlikeli bölgeyi açıkladı!
Meteoroloji uyardı: Gece yarısından itibaren etkili olacak!