Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dünya siyaset tarihinde görülmemiş bir “iktidara sadakat” örneği sergiliyor.
Resmen koalisyon ortağı olmamasına rağmen deyim yerindeyse kraldan çok kralcılık yapıyor!
Birisi Recep Tayyip Erdoğan’a laf söyleyecek de o, koşup laf yetiştiremeyecek diye adeta ödü kopuyor!
Erdoğan’ın başı ne zaman sıkışsa, kılıcını çekiyor ve önüne kim gelirse doğramaya başlıyor.
Sanırsınız parti lideri değil de Fatih’in Fedaisi Malkoçoğlu.
“Öl” dese ölecek; o kadar yani!
*
Yine öyle oldu:
Partisinin dünkü Meclis Grubu Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yüzde 50+1'in değişmesi isabetli olur” çıkışıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Yüzde 50+1'in değişmesinin parlamenter sisteme dönüş anlamına gelebileceğini vurgulayarak, yine de her koşulda iktidara destek vermeye devam edeceklerini şu sözlerle ilan etti:
*
“Sayın Cumhurbaşkanımızla diyalogumuz hasbidir, harbidir, haysiyetlidir, hak severlik üzerinedir, saygı ve sevgi temellidir. Hiç kimse de aramıza giremeyecektir. Bazı zeka ve vicdan özürlülerin, ‘Erdoğan, Bahçeli’yi sırtından atacak mı?’ diye yazı kaleme almaları, AK Parti ile MHP arasında sorun olduğundan bahsetmeleri, fitne tezgâhı açmaları alçak bir teşebbüs, namert bir telaffuzdur. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin kabinesidir. Alacağı her kararın yanındayız, sefasına değil gerekirse cefasına talibiz.”
*
Allah aşkına, adam daha ne desin?
Sözüm ona başka bir partinin lideri, üstelik koalisyonun ortağı bile değil ama, “Alacağı her kararın yanındayız” diye kükrüyor.
Bu sözler bağlayıcıdır.
“Alacağı her kararın yanındayız” dedikten sonra dönemezsiniz.
Bu, Erdoğan yönetimi yarın “Şeriata geçiyoruz. Seçimleri kaldırıyoruz. Saltanatı ve hilafeti getiriyoruz” dese onun da yanında olacağınız anlamına gelir ki…
Çok ama çok tehlikelidir!
*
Yıllarca Erdoğan’a meydanlarda ip atan Devlet Bahçeli’deki bu değişimin ve dönüşümün nedenini sorgulamıyorum.
Anlamaya da çalışmıyorum.
Bunu kimse anlayamaz ve anlatamaz!
Ben sadece tek bir sorunun yanıtını merak ediyorum:
Madem Erdoğan’ın alacağı her kararın yanındasınız…
Madem kendisiyle diyalogunuz hasbi, harbi, haysiyetli ve hak severlik üzerine…
Madem hiç kimsenin aranıza girmesi mümkün değil…
O zaman neden MHP’yi kapatıp Erdoğan’ın partisine katılmıyorsunuz?
Neden boş yere “Tek parti, iki tabela” görüntüsü veriyorsunuz?
Birleşin gitsin!
*
Birleşmeyi düşünmüyorsanız…
Yoksa siz, bu küçücük özveriyi kendisine çok görecek kadar Erdoğan’ı sevmiyor musunuz?
Çok Okunanlar
Ela Rümeysa Cebeci soruşturmasında Okan Buruk iddiası!
Mehmet Akif Ersoy soruşturmasında yeni gizli tanık konuştu
Show TV, Sevilay Yılman’ın işine son verdi
‘3 büyük kulüpten birisinin üst düzey yöneticisi ifadeye çağrılacak’
Venezuela ablukası ve küresel deniz düzeninin çöküşü
Bilal Erdoğan'ın da olduğu Gazze toplantısında 4 büyüklerden sadece 1 başkan yok
'Erdoğan’ın müdahalesi bekleyenler var'
İsrail, Yunanistan ve GKRY arasında üçlü zirve
Cem Küçük'ten 'Ekrem Bey hükümete gol fırsatını kaçırmasın' mesajı
Hablemitoğlu suikastı: Savcı gitti... KYOK kalktı...Çakır tutuklandı