Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,0470
Dolar
Arrow
34,5611
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
3006,0000
BIST
Arrow
9.549

Onurlu hakimler, savcılar… Hemen bugün istifa edin!

Başlıkta bıraktığım yerden devam edeyim:

Sadece onurlu hakimler, savcılar değil; onurlu kamu avukatları…

Hukuk profesörleri, doçentleri, okutmanları…

Hukuk fakültelerinin dekanları…

Yüksek yargının gerçek yargıçları, gerçek savcıları…

Bugün işlenen “yargısal” suçlara ortak olmayın!

Hukuk maskesi altında yapılan hukuksuzluğa…

Adaletin ırzına geçilmesine…

Masumların mahkum, suçluların kahraman ilan edilmesine…

Canların yakılmasına…

Ocakların yıkılmasına…

Ülkenin “Kurtlar Vadisi”ne dönüştürülmesine aracılık etmeyin!

Hukukun üstünlüğüne gerçekten inanıyorsanız…

Demokrasiye birazcık olsun saygınız varsa…

Güçler ayrılığı ilkesine bağlıysanız…

Yargıç bağımsızlığı sizin için hala önemliyse…

Hukuk fakültelerinde geçirdiğiniz masum öğrencilik yıllarına hürmeten istifa edin!

Bunu yaparken de “Bir tek ben istifa edersem ne olacak ki?” diye düşünmeyin…

Sizin arkanızdan kaç onurlu hakim, savcı ve akademisyenin geldiğine falan da bakmayın.

Gerekirse tek başınıza olun…

Ama yargıyı köleleştiren, emireri kılan bu sistemde; “majestelerinin mahkemeleri”nde “majestelerinin hakimi” olmayı reddedin.

Çünkü artık, “Harç bitti yapı paydos” demenin zamanı geldi.

*

Dört gün önce, yani 13 Mayıs Pazartesi günü yayınlanan yazımın başlığı “Yargıtay Seçimleri, Tramvay ve Uçak”tı…

Bu yazıda yüksek yargının içler acısı bir halde olduğunu, bütün önemli karar mercilerine “majesteye yakın” isimlerin doldurulduğunu, koskoca yargıçların, savcıların ulufe derdine düştüklerini belirtmiş ve aynen şöyle devam etmiştim:

*

“İnanmıyorsanız; bugün gözünüz kulağınız Ankara’da olsun… Göreceksiniz; 35 turdur seçilemeyen Yargıtay Başkanı bugün seçilecek. Nasıl mı oldu bu? Yargıtay Başkanlığı seçiminde tam 35 turdur aday olan Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk birden bire adaylıktan çekildi. Çünkü birileri kendisine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı için aday olmasını söyledi. O da denileni yaptı.  Şimdi başsavcılık seçiminde ilk beşe girmeye bakacak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanacak. Biz de ‘Demokrasi kazandı’ falan diyeceğiz…” 

*

Keşke yanılsaydım.

Keşke özür dilemek zorunda kalsaydım.

Ama yazdıklarım satırı satırına doğru çıktı.

Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunan Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk MHP’nin bastırması sonucunda Yargıtay Başsavcılığı’na aday oldu… Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun yaptığı seçimlerden ikinci olarak çıkmasına karşın, hiç vakit geçirilmeden Cumhurbaşkanı tarafından Yargıtay Başsavcılığı’na atandı…

Yani ödüllendirildi!

Taltif edildi!

*

Tek başına bu operasyon bile yargının ne kadar siyasallaştığının kanıtıdır.

Siyasallaşan bir yargıya da güven duymak aptallıktır.

Halkın güven duymadığı bir yargıda “hakim ya da savcı” olarak görev yapmak ise ihanettir!

*

Hakimler va savcılar toplumun “aydın” kesimi arasındadır.

Hukukun bittiği, adaletin geneleve düştüğü bir sistemde gerçek hakim ve savcılara düşen görev, “patrona rest çekmek”tir!

“Senin bu kirli düzeninde ben yokum. Sana piyonluk yapmayacağım” demektir…

Bir kişi, üç kişi, beş kişi fark etmez…

Gerçek hukukçuları şimdi göreceğiz.

Gerçek aydınları şimdi göreceğiz.

Bakalım hukukçulukları lafta mı, yürekte mi?

Haydi beyler, gösterin gerçek kimliğinizi ve kişiliğinizi…

Sakın bana, “İstifa edelim de aç mı kalalım? Bizim de çoluk çocuğumuz var” edebiyatı yapmayın!

Hiçbiriniz aç kalmazsınız.

Hakimliği, savcılığı bırakır, avukatlık yaparsınız.

Ama adınızı bu ülkenin hukuk tarihine yazdırırsınız.

*

Gün istifa günü!

Boşaltın mahkemeleri…

Boşaltın ki kim gerçek hukukçu, kim majestelerinin hakimi görelim!