Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Planlar ve yalanlar!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12'nci Kalkınma Planı’nı tamamladıklarını söyledi.

Bunu sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin, iş dünyasının katkılarıyla, yani ortak akılla yapmışlar.

(Keşke bir sivil toplum örgütü çıkıp da “Bu planın şu hedefi bizim önerimizdir” dese…)

*

2024-2028 dönemini kapsayan bu plan Türkiye’nin gelecek beş yılına dair beş hedefini ortaya koyuyormuş:

Bir    :  Nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum.

İki     :  İstikrarlı büyüme, güçlü ekonomi.

Üç    :  Yeşil ve dijital dönüşümle rekabetçi üretim.

Dört  :  Afetlere dirençli yaşam alanları, sürdürülebilir çevre.

Beş   :  Adaleti esas alan demokratik iyi yönetişim.

*

Somut hedeflere gelecek olursak…

. Her yıl ortalama yüzde 5 büyeyecekmişiz!

. 2028 yılında 1 trilyon 589 milyar dolar millî gelire, 17 bin 554 dolar kişi başına gelire ulaşacakmışız!

. Yılda ortalama yüzde 3 istihdam artışı sağlanacakmış ve işsizlik yüzde 7,5 düzeyine indirilecekmiş.

. Mal ihracatımız 375 milyar dolar, turizm gelirlerimiz100 milyar dolara çıkarılacak; cari işlemler açığımız sıfıra yakın bir seviyeye düşürülecekmiş…

. Ve… Baş belamız enflasyon kalıcı olarak tek haneli rakamlara indirilerek 2028 yılı sonunda yüzde 4,7’e geriletilecekmiş…

*

İnandık mı?

Elbette hayır! Çünkü aptal değiliz!

Bu hedeflerin hepsi yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu, on birinci beş yıllık kalkınma planlarında da vardı. 

Bürokratlar her beş yılda bir, bu sözde hedefleri bir puan aşağı ya da yukarı oynatıp kopyala yapıştır yöntemiyle önümüze tekrar koyuyorlar.

Açın bakın şu anda bitmekte olan 11. Kalkınma Planı’na…

Vadedilen hedeflerin biri bile tutmadı.

Tutmak bir yana, beş yıl sonra; beş yıl önceki durumun çok daha beteri bir haldeyiz!

Paramız değer kaybetti, enflasyon patladı, işsizlik rekor kırdı, cari açık akıl almaz boyutlara erişti. 

Çocuklar açlıktan intihar ediyor ve vicdansızlar; bunu da mı görmüyorsunuz!

Gayri Safi Milli Hasıla’dan kişi başına düşen pay, bu iktidarın iş başına geldiği 21 yıl öncesinin bile gerisinde…

*

Peki niye yapıyorlar bu “sahte” planları?

Bürokratlara iş çıkarıyorlar ve bizi kandırıyorlar!

Vadedilen rakamlara bakarak hayal kurduruyorlar!

Hiçbiri olmuyor, olmuyor, olmuyor!

Olmayacak da!

Koydukları hedefler bu arkadaşların umurunda bile değil. Onların tek derdi kendi kitlelerini zengin etmek… 

Ne yalan söyleyeyim; bunu da başarıyorlar! 

Trafikte en lüks arabalarla cirit atan türbanlı bacılar, lüks sitelerde üçer beşer ev alan sakallı ve cüppeli amcalar bunun kanıtı…

*

Olmuyor çünkü onlar asıl “planlarına” yoğunlaşmış durumda…

Asıl planları ise Atatürk’ün sadece adını değil; ilke ve devrimlerini de bu topraklardan kazımak…

Açıkça söyledikleri gibi (dindarlıkları tartışılır) dindar ve kindar gibi bir nesil yetiştirmek!

Ulus devlet yerine ümmet devleti kurmak!

Acıdır ki bu planlarını da adım adım uyguluyorlar!

*

Bu adamların icraatlarını anlamak için önemli maçlarda futbol sahalarına ve o sahalarda top koşturan milyon dolarlık oyuncuların formalarına bakmanız yeter:

Saha berbat, çim yetiştiremiyorlar. Bunun yerine yeşil boyayı toprağa döküp çim görüntüsü veriyorlar. Onun boyası da futbolcuların beyaz formalarını yeşile boyuyor…

İşte; sahalara yansıyan zihniyet, ülkeyi de böyle yönetiyor…

*

Kısacası; bırakın büyük sözlerle açıklanan kalkınma planı vaatlerini…

Gerçek ortada:

Biz bu adamlarla yoksulluğun dibine vurduk; beş yıl sonra daha da beter olacağız…

Gerisi yalan!

*

Peki hiç mi umudum yok?

Var elbette… Duymadınız mı iktidarın beslediği enerji, şans oyunları ve medya sektörlerinin en büyüklerinden biri olan Yıldırım Demirören, kızıyla kendisine Dominika vatandaşlığı satın almış!

Demek ki yolun sonuna gelinebileceğini düşünür hale gelmiş!

Gideceğini anladı…

Bu bile bir şey!