Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.368

Sahte yürüyüş!

Kaçınız duydunuz bilmiyorum; Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Vergide Adalet, Gelirde Adalet” sloganıyla İstanbul’dan Ankara’ya bir yürüyüş başlattı.

Yürüyenler (!) kim peki?

DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK’e bağlı bazı sendikaların başkanları ve yöneticileri.

Böylesine yüce bir amaç için bile yürümeyip “mış” gibi yapıyorlar; bu yüzden de sayıları 15-20’yi geçmiyor!

Bir de gittikleri her yerde başka 15-20 kişi tarafından karşılanıyorlar.

*

“Yürüyüş” dediklerine bakmayın, Kılıçdaroğlu’nun meşhur “Adalet Yürüyüşü” gibi bir yürüyüş değil bu…

“Mış” gibi yürüyüş!

“Miş” gibi örgütçülük yaparsan, eylemin de “mış” gibi olur.

Zahmet edip yürümezsin de, “yürüyormuş” gibi yaparsın…

Yıllardır “örgütmüş” gibi davranıp aslında hiçbir şey yapmadığın gibi…

Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, “Biz yıllardır grev yaptırmadık” diye övünürken “dut yemiş bülbülü” oynadığınız gibi!

*

Sabah Yalova’dalar… Yürüseler, yürüseler en fazla 40 kilometre yürürler… Ama ne hikmetse bunlar akşam olmadan 110 kilometre yapıp Bursa’ya varıyorlar!

Yahu; insan en azından Orhangazi’de bir mola verir. 

Ayaklarını dinlendirir.

Köfte piyaz yer; mis gibi köpüklü ayranından içer!

Gemlik’te güneşi batırır…

*

Ertesi sabah Bursa’dan yola çıkıyorlar, öğlen olmadan Bilecik’e, akşam Eskişehir’e geliyorlar.

Kısmetse sizin bu yazıyı okuduğunuz saatlerde de Eskişehir’den yürümeye başlayacaklar ve akşam olmadan Ankara’ya varacaklar!

İyi de hızlı tren misiniz mübarek?

Bu ne sürat?

Bu ne telaş?

Başka işiniz gücünüz var da ondan mı “sahiden” yürümeyip “yürüyormuş” gibi yapıyorsunuz?

Neden gerçek bir eylem yapmıyorsunuz?

Neden yeri göğü titretmiyorsunuz?

Mesela neden İstanbul’dan en az 20-30 bin kişiyle hareket etmiyorsunuz?

İşçi memleketi Kocaeli’de, Bursa’da korteje neden en az 20 bin kişinin daha katılmasını sağlamıyorsunuz?

*

Ankara’ya gerçekten yürüyerek gitseniz, mevcut güzergâhta bunu en erken 25 günde tamamlayabilirsiniz…

Siz hoop dört günde devrialem!

Sahi; telaşınız neden?

Sahteliğinize sebep ne?

Yoksa Kurultay yaklaşıyor da sadece “Çok çalıştık” demek için “faaliyet raporu” mu oluşturuyorsunuz?

*

Sizin bu yazıyı okuduğunuz saatlerde çoktan Eskişehir’den çıkmış ve belki de Ankara’ya varmış olacaklar. 

Saat 14.00’te Ankara’nın Ulus’unda basın açıklaması yapacaklar çünkü!

Yahu; insan bu kadar kısa sürede slogan bile atamaz. 

Eskişehir-Ankara arası 200 kilometreden fazla bir yol…

Kuş olup uçacağına, ağır ağır git!

Kara tren gibi dumanını sal da; ahali geldiğini görsün en azından!

Yoldaki fakir fukarayı fark et…

Bunu bile yapmayacaksan, insanların ellerini tutup dertlerini dinlemeyeceksen, işçilerle sohbet etmeyeceksen…

Niye “Yürüyorum” diye bize kandırıyorsun? 

Madem derdini anlatmayacaksın, madem dert dinlemeyeceksin… Motorize birlik harekatı yapıyormuş gibi “Vınnnn” diye geçip gideceksin; o zaman bunca tantanaya ne gerek var?

*

Kılıçdaroğlu, Ankara’dan İstanbul’a yürüdü. Ayakları patladı! Alkışladık… “Adalet” dedi, “Hak, hukuk” dedi… Duyduk!

Erkan Baş, Hatay’dan Ankara’ya yürüdü; “Can Atalay’a Özgürlük” dedi… Takdir ettik!

Ama onlar gerçekten yürüdü.

Bunların yaptığı ne peki?

Film çevirmek!

*

Peki; işçi örgütlerinin en radikali olan DİSK film çeviriyor da Türk-İş, Hak-İş ne yapıyor?

Onlar “mış gibi” bile yapmıyor!

Horul horul uyuyor…

Kendilerine üye işçilerin maaşlarından kesilen aidatlarla lüks binalarda ve arabalarda keyif çatıyor!

*

Şimdi size Çalışma Bakanlığı’nın en son istatistiğinden söz edeceğim:

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye’de çalışan her 100 sendikalı işçinin 58’i sendikalıydı.

Bugün ise bu oran, yüzde 15’e düştü.

Sendika örgüt demektir…

Örgütlü bir toplum da demokrasinin olmazsa olmazıdır!

İşte; bizdeki sendikaların ve sendikacılığın hali; işte demokrasi…

Kıçtan motorlu sürat teknesi!