Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,0470
Dolar
Arrow
34,5611
İngiliz Sterlini
Arrow
43,3701
Altın
Arrow
3006,0000
BIST
Arrow
9.549

Sana ne, Sayın Dallama!

Konuya girmeden önce başlıktaki “dallama”nın küfür ya da hakaret olduğunu düşünen okurlar için bir bilgi notu vereyim:

Türk Dil Kurumu’nun Büyük Türkçe Sözlüğü’ne göre bu sözcüğün yedi anlamı var:

Bir: Dallamak eylemi (Bir konuyu kollara ayırmak anlamında…)

İki: Aptal, enayi…

Üç: Papatya…

Dört: Meşe odunu.

Beş: Damların üzerini örtmek için kesilmiş ve kurutulmuş kalın, uzun ağaç dalı.

Altı: Bağdaki üzümlerin koruklarını değil, sadece olgunlarını kesme.

Yedi: Boyuna ya da başa sarılan atkı.

Şimdi olayımıza dönelim ki, yazıya konu olacak “Sayın Dallama” için bu ifadeyi hangi anlamda kullandığıma siz karar verin:

*

Samsun İlkadım Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Hatice Çakır, 1 Kasım 2023 tarihli Meclis toplantısında Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı nedeniyle, “Ben Cumhuriyet Kadınıyım” şiirini okumuş…

Gülseren Akdaş’a ait şiir şöyle:

*

“Hayat kavgasında varım, yiğitçe mertçe,

Susamam son sözümü söylemeden.

Ben cumhuriyet kadınıyım,

Ben Atamın bana çizdiği,

Yolda yürürüm kimse döndüremez beni.

Ben cumhuriyet kadınıyım;

Yürümek var, ilkeler elimde.

Ben laik doğdum, laik ölürüm,

Cumhuriyet benim ışığım.

Aydınlık günlere ben onunla kavuştum.

Ne peçe, ne çarşaf...

Atam ben sana nasıl ihanet ederim?

Ekmek, özgürlük, eşitlik savaşını,

Erkeğimle omuz omuza yaşarım.

Unutamam Atam geçmişi.

Nasıl unuturum Nene Hatunu, Fatma Nine’yi,

Çanakkale’yi, Dumlupınar’ı, Anafartalar’ı?

Her karışı kanla sulanan vatanım,

Ben cumhuriyet kadınıyım.

Dimdik ayaktayım, kimse yıkamaz bizi.

Ölüm vız gelir, binlerce şehit gibi.

Sen rahat uyu Atam, senin eserlerini,

Kimse yıkamaz bizi yıkmadan.

Ben cumhuriyet kadınıyım.

*

Hatice Hanım bu şiiri Meclis kürsüsünden okurken, MHP’li Meclis Üyesi Cemalettin Kola oturduğu yerden bağırmaya başlamış:

“Terbiyesiz kadın, terbiyesiz, ahlaksız, baldırınızı da açın, mini etek de giyin!”

Hoppala…

Şiirde, Atatürk’ten söz ediliyor, Nene Hatun’dan Fatma Nine’den, Çanakkale’den, Dumlupınar’dan, Anafartalar’dan…

Peki; Yunan ya da İngiliz olmadığına göre, bu şiirde Sayın Dallama’yı rahatsız eden bölüm neresi? 

Hangi ifadeyi “terbiyesizlik, ahlaksızlık” olarak niteliyor olabilir?

“Eteğinizi de açın” diye haddini aşan sözleri, şiirin hangi bölümü ona söyletiyor?

*

Kesin olarak bilmiyorum ama tahmin edebiliyorum:

Olsa olsa, “Ben laik doğdum, laik ölürüm” dizesinin marifetidir bu…

Çünkü tek başına “laiklik” sözcüğü bile, bu ülkede yaşayan yobazları delirtmeye yetiyor!

İyi de sana ne be Sayın Dallama?

Sen dallama doğmuşsun, dallama öleceksin diye herkes senin gibi dallama mı olmalı?

Biz laik doğduk, laik öleceğiz; var mı bir diyeceğin?

Bu sözleri kürsüden okudu diye Hatice Hanım’a, “Baldırınızı da açın, mini etek de giyin!” diyorsun ya…

Ya laikliği savunan erkeklere tavsiyen ne?

Biz neremizi açalım?

*

Bunlar iyice azıttı dostlar.

Seçimler yaklaştı diye bir koltuk kapabilmek için insanlık onurumuzu çiğnemeye ve iyice terbiyesizleşmeye başladılar.

Ama bizim de sabrımızın bir sınırı var!

Küfüre nezaketle yanıt verirseniz bu sizi yüceltmez, küfürbazınızı daha da cesaretlendirir sadece…

Artık görsünler ve anlasınlar ki; onlar çağdaş Türk kadınının eteğiyle, baldırıyla uğraşmaya devam ederse…

Çağdaş Türk erkeklerinde de onları ilgilendirebilecek başka yeterli malzeme var!

Hadi Sayın Dallama…

Yüreğin yetiyorsa, gel bizimle de uğraş!

Sayın Dallama’nın bu yazıdaki ifadelerim nedeniyle hakkımda açacağı davayı görecek olan Sayın Hakim’e özel bir not:

Ben bu yazıda “dallama” sözcüğünü TDK Sözlüğü’ndeki üçüncü anlamında kullandım.

Ayrıca “Sayın” dedim…

Umarım kararınızı verirken, bu iyi niyetimi dikkate alır ve cezaya çarptırılmam durumunda “iyi hal indirimi”nden yararlandırırsınız!