Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Seçmen öldü katiller belli!

Yerel seçimlere şunun şurasında kırk günden biraz fazla bir zaman kaldı. Bir iki parti ve bir iki il-ilçe hariç partiler adaylarını açıkladı, seçim yarışı resmen başladı.

Peki siz, seçimlere hazır mısınız?

Oy vereceğiniz partiyi ya da adayı belirlediniz mi?

*

Bana göre büyükşehir belediyelerinde yaşayanlar bu konuda biraz daha net… Ancak beldelerde, ilçelerde ve büyükşehir belediyesi olmayan illerde durum oldukça farklı!

Meslek hayatım boyunca sekiz yerel yönetim seçimi yaşadım.

İddia ediyorum ki vatandaşın bu kadar “uzak durduğu”, adayları bile merak etmediği bir seçim daha görmedim.

*

CHP’deki yönetim değişikliği, her ne kadar “oy vermeme” eğilimindeki seçmen sayısında önemli bir düşüş sağlasa da; yeni yönetimin, aday belirleme yöntemini “Ben seçtim oldu” mantığına indirgemesi, “boykot” eğilimini yeniden güçlendirdi.

İstanbul’u, Ankara’yı, İzmir’i bir kenara koyun; CHP’nin en güçlü olduğu Ege kıyılarına gidin… Gösterilen adaydan memnun bir tane CHP seçmeni bulamazsınız.

Neden mi?

Çünkü yine her zamanki gibi “kimin aday olması gerektiği” üyelere ya da seçmene sorulmadı.

Bu kararlar, yapıldığı söylenen ama hiç de inandırıcı olmayan “sözde anketler”e dayandırılarak, “parti oligarşisi”ne dönüşen Parti Meclisi’nde alındı. 

İlçe ya da belediye ismi vermek istemiyorum; ama CHP’nin güçlü olduğu yerlerde gösterilen adayların çoğu müteahhit… 

Belediye Meclisi üyelikleri için yapılan yarışa ise genellikle ilçenin ya da beldenin “emlakçı”ları katıldı…

Amaç belli:

Arazi yağmasında rol sahibi olmak!

Biz oturduğumuz yerden bilmiyoruz ama vatandaş, yaşadığı yerde aday gösterilenleri tanıyor. 

Ve ortak kanı şu:

“Hangi parti seçilirse seçilsin, herkes rant peşinde…”

*

Yarışın kırana kırana geçeceği İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, Eskişehir gibi büyükşehir belediyelerini bir kenara koyuyorum.

Bunların dışında kalan seçim bölgelerinde bana göre tarihin en düşük katılımlı yerel seçimleri yapılacak!

Çünkü seçmen küskün…

Ancak küskün olan sadece muhalif seçmen değil; bugüne kadar iktidara oy veren seçmenler de mutsuz!

Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı öylesine mücadele edilemez bir hal aldı ki; iktidar partisinin “yardım kolileri” ya da nakit para yardımları bile eskisi kadar etki yaratamaz oldu.

*

Görünen tablo net:

Bu seçim, seçmenlerin bugüne kadar oy verdikleri partilere “ceza kesme seçimi” olacak…

Başta İyi Parti olmak üzere bazı partiler tamamen eriyip gidecek…

CHP, AKP ve MHP’nin oy oranları çok değişmeyecek ama seçime katılma oranı çok düşük olacağı için, bu partilerin aldıkları toplam oy sayısında ciddi düşüşler olacak.

*

Gelin görün ki; bu vahim tablo, siyasi partilerin umrunda bile değil…

AKP yine “iktidar olmanın gücünü”, hem de “bir numara”sının ağzından çıkan sözlerle açık açık kullanıyor.

Yeni yönetimin “ön seçim vaadi”ne rağmen bunu gerçekleştiremeyen CHP’de ise her zaman olduğu gibi yeni küskünler ordusu yaratılıyor.

MHP, “küçük olsun, bizim olsun” mantığıyla “kısmi zaferler”i yeterli buluyor.

*

Kısacası bu seçimlerden vatana, millete, demokrasiye bir hayır gelmeyeceği ortada…

Sadece pastayı kimin ya da kimlerin yiyeceğine karar verilecek…

İşte; bu da yoksulluktan perişan hale gelen vatandaşın midesini bulandırıyor!

Dediğim gibi; eğer önümüzdeki kırk küsur günde büyük bir sürpriz olmazsa, tarihin en düşük nabızlı seçimlerine hazırlanın…

Çünkü seçmeni öldürdünüz beyler…

Sadece arkamızdan “Fatiha” okumanızı bekliyoruz!

*

Bu seçimin anlamı, milyonlarca seçmen için bundan ibarettir!